Mülteci ruh sağlığı ve göç aşamaları arasındaki ilişkide yaşam alanı bağlamının etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, kamplarda ve şehirlerde yaşayan mültecilerin göç öncesinde ve sonrasında yaşadıkları deneyimleri karşılaştırmak, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve depresyon yaygınlıklarını ve ilişkili etkenleri tespit edebilmektir. Böylece, mültecilerin yaşam alanlarının ruh sağlığı üzerine etkileri gözlemlenebilecektir. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel olan çalışmamızın evreni Türkiye'de yaşayan Suriyeli mültecilerden oluşmaktadır. Haziran - Kasım 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen saha araştırmasında İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş illerinde kamplarda ve şehirlerde yaşayan mültecilerle görüşmeler yapılmıştır. Araştırmada sosyodemografik bilgi formu, Harvard Travma Ölçeği, Göç Sonrası Yaşam Zorlukları Ölçeği ve M.I.N.I. 5.0.0. Kısa Uluslararası Nöropsikiyatrik Görüşme Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde Pearson ki-kare testi, bağımsız gruplar t-tesi ve lojistik regresyon analizi uygulanmıştır.Bulgular: Araştırmaya 1470 Suriyeli mülteci katılmıştır. Katılımcıların %47.6'sı kamplarda, %52.4'ü şehirlerde yaşamaktadırlar. Mültecilerin, göç öncesinde ortalama 11 travmatik olay ve göç sonrasında ortalama 10 yaşam zorluğu deneyimledikleri tespit edilmiştir. Şehirlerde yaşayan mültecilerin göç öncesi travmatik yaşam öykülerinin daha yoğun olduğu görülürken, kamplarda yaşayanların ise daha fazla göç sonrası yaşam zorluklarına maruz kaldıkları bulunmuştur. TSSB yaygınlığı %13.1 iken, depresyon yaygınlığı %47.1 olarak saptanmıştır. Şehirlerde yaşayan mültecilerde her iki bozukluğun yaygınlığı da daha yüksek çıkmıştır. Şehirlerde yaşıyor olmanın, savaş ve çatışma ortamından kaynaklanan göç öncesi travmatik olayların ve göç sonrasındaki yalnızlık, sosyal izolasyon, ayrımcılık ve yasal süreçlere ilişkin sıkıntıların ruh sağlığı sorunları için önemli risk etkenleri olabileceği gözlenmiştir. Sonuç: Yaşam alanının, mülteci ruh sağlığının önemli bir belirleyicisi olduğu görülmektedir. Aynı ülkeden benzer deneyimlerle gelen, fakat farklı yaşam alanlarında yaşayan mültecilerin farklı yoğunluklarda ve türlerde ruh sağlığı sorunları ve ihtiyaçları olabilmektedir. Objective: The objective of the current study is to compare frequencies of pre-migration traumatic events and post-migration living difficulties between refugees living in camps and cities, to identify prevalence of Post-Traumatic Stress Disorder (PTSD), depression and factors associated with them.Method: The study is desciptive and cross-sectional. A field survey was carried out between June and November 2018 in Istanbul, Gaziantep, Şanlıurfa and Kahramanmaraş. A socio-demographic form, Harvard Trauma Questionairre, Posmigration Living Difficulties Scale and The Mini International Neuropsychiatric Interview (MINI) were used as the survey instruments. 1470 refugees living in both cities and camps were interviewed. Pearson chi square, independent samples t-test and logistic regression were used to analyze the data.Results: 1470 refugees participated the study. 47.6% of the participants was living in camps and 52.4% in cities. The average numbers of traumatic events and post-migration living difficulties were 11 and 10, respectively. Pre-migration traumas were more frequent in cities than in camps, while, post-migration living difficulties were more prevalent in the latter than in the former. The prevalence of PTSD was 13.1% and of depression was 47.1%. Both PTSD and depression were more common in cities than in camps. Both disorders were found to be associated with living context, pre-migration traumas and post-migration living difficulties. Living in cities, war related traumatic events, loneliness, social isolation, discrimination and problems due to legal process were predictors of worser mental health outcomes.Conclusions: The resettlement context seems to be an important determinant of refugee mental health. Refugees who migrated from the same country with similar experiences, but living in different contexts, may have different problems and needs in terms of mental health.
Collections