Türkiye`de kadın hareketinin tarihsel gelişimi ve Tekirdağ örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kadının bilinen en eski tarihi İlkçağ medeniyetlerine kadar uzanmaktadır. Tarımın keşfi ile toprağa atılan tohumun üremeyi sağladığı anlaşılmış ve aynı şeyin kadın-erkek cinsi için de geçerli olduğu fark/zan/keşf olunca mucizenin erkeğe bağlı olduğu yargısı ile anaerkil olan kült, ataerkil bir forma bürünmüştür. Zamanla değersizleşerek ikincil bir konuma düşen kadın, Aydınlanma Çağı ile birlikte kaybetmiş olduğu hakları elde etme mücadelesine girişmiştir. Kadın hareketi olarak adlandırabileceğimiz bu hareket dünyada üç aşamalı bir seyir izlemiş ve her ülkede farklı bir gelişim göstermiştir. Türklerin İslamiyet'i kabulüyle Arap ve Fars kültürlerinin etkisi, çoğu kaynaklara göre anaerkil olarak nitelendirebileceğimiz o dönemki Türk toplumunun ataerkil bir forma bürünmesine neden olmuş, bu durum karşısında git gide değer kaybetmeye başlayan kadın, uzun bir sessizliğe gömülmüştür. Osmanlı Dönemi'nde bu sessizliğini bozan ve sistemli bir kadın hareketinin temellerini atan Türk kadını, Cumhuriyet rejimi ile yeni bir görünüm kazanmış, modernleşme/batılılaşma projesi gereğince yapılan bir dizi reform ve inkılâp dâhilinde seçme ve seçilme başta olmak üzere pek çok hakka kavuşarak toplumda bir birey olarak var olmaya başlamıştır. Türkiye'de kadın hareketi, iller bazında ele alındığında ise birbirinden farklı tablolar ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, Tekirdağ ili baz alınarak teorik olarak analiz edilen kadın hareketini somut bir çalışma ile desteklemeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Tekirdağ'da yer alan kadın dernekleri ve kadına yönelik çalışmalarda bulunan tüm kurum ve kuruluşlarla odak grup toplantısı ve derinlemesine görüşme tekniğinden yararlanılarak yüz yüze görüşmeler sağlanacak ve elde edilen bulgular kalitatif içerik çözümlemesine tabi tutularak alan araştırmasına kaynak oluşturulacaktır.Anahtar Kelimeler: Anaerkil-Ataerkil, Feminizm, Kadın Tarihi, Türkiye'de Kadın Hareketi The oldest known history of women dates back to the First Age civilizations. It was understood that the seed provided by the discovery of agriculture provided the breeding, and the cult being, matriarchal with the judgment that it was miraculously man-dependent became patriarchal when it was realized that the same thing was also valid for the male-female genus. The woman, who has fallen into a secondary position by being trivialized over time, has struggled to gain the rights she has lost with the Age of Enlightenment. This movement, which we can call the women's movement, has followed a three-stage course in the world and has shown a different development in each country.After the acceptance of Islam by the Turks caused the Turkish society to become a patriarchal form that we could characterize as matriarchal in most of the sources, and the woman who started to lose value in the face of this situation was buried in a long silence. The Turkish woman, Ottoman period and laid the foundations of a systematic women's movement, gained a new outlook with the Republican regime, and began to exist as an individual in the society by obtaining a number of rights within a number of reforms and revolution in accordance with the modernization/westernization project, in particular the enfranchisement of woman. In this study, it is aimed to support the women movement analyzed theoretically with a concrete study on the province of Tekirdağ basis. Keywords: Matriarchal-Patriarchal, Feminism, Women's History, Women's Movement in Turkey
Collections