Diyot-lazer ve konvansiyonel yöntem ile gerçekleştirilen frenektomi işlemlerine düşük doz lazer tedavisinin; post-operatif klinik bulgular, hasta konforu ve yaşam kalitesi açısından etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Diyot lazer ve konvansiyonel yöntem ile gerçekleştirilen frenektomi işlemlerine, düşük doz lazer tedavisinin; post-operatif klinik bulgular, hasta konforu ve yaşam kalitesi açısından etkisi.Bu çalışmanın amacı; 810 nm diyot lazer ile uygulanan frenektomi yönteminin, post-operatif konfor ve yaşam kalitesi üzerine olan etkisini, konvansiyonel frenektomi yöntemi ile karşılaştırmaktır. Ayrıca her iki frenektomi yöntemine ilaveten düşük doz lazer (DDL) uygulamasının post-operatif klinik bulgular, hasta konforu ve yaşam kalitesi üzerine olan etkisini incelemektir. İlgili kriterlere sahip, frenektomi endikasyonu bulunan 96 birey randomize olacak şekilde dört gruba ayrılmıştır. Buna göre, Grup 1'de yalnızca konvansiyonel frenektomi (n=22), Grup 2'de konvansiyonel frenektomi işlemi ve sonrasında DDL uygulaması (n=22), Grup 3'de yalnızca diyot lazer uygulaması ile frenektomi işlemi (n=25) ve Grup 4'de diyot lazer uygulaması ile frenektomi işlemi ve sonrasında DDL uygulaması (n=25) gerçekleştirilmiştir. Postoperatif ağrı, konuşma güçlüğü ve çiğneme güçlüğü seviyeleri 1 ve 7. günlerde Vizuel Analog Skalası (VAS) ile değerlendirilmiştir. Uygulananmış olan bu tedavilerin, gönüllülerin yaşam kalitesi üzerine olan etkilerini değerlendirmek için tedavi öncesinde ve tedavi sonrası 7. günde OHIP-14 anketini doldurmaları istenmiştir. Gruplar arasındaki farklılık normal dağılıma sahip olan nümerik değişkenlerde tek yönlü varyans analizi, normal dağılıma sahip olmayan nümerik değişkenler için ise Kruskal Wallis tek yönlü varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Kategorik değişkenler için Monte Carlo Kikare analizi ile değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre frenektomi operasyonlarına ilavaten DDL tedavisi uygulanan gruplarda post-operatif ağrı, konuşma ve çiğneme gibi fonksiyonel şikayetlerin anlamlı düzeyde daha az olduğu tespit edilmiştir. İlave DDL uygulaması hem konvansiyonel işlem hem de lazer uygulması sonrası VAS değerlerlerine olumlu katkılar sağlamıştır. En fazla postoperatif konfor Grup 4'te görülmüştür (p<0.05). Postoperatif bulgular açısından Grup 2 ve Grup 3 arasında bir fark bulunmamıştır. Bu çalışmanın sonuca göre her iki frenektomi yöntemine ilaveten uygulanan DDL'nin postoperatif hasta konforu üzerine anlamlı düzeyde olumlu katkılar sağladığı görülmüştür. The aim of this project;is to compare conventional and diode laser (810 nm) frenectomy operations with respect to operation success, postoperative comfort level and the impact on quality of life. Also, the addtional the effect of low-level laser therapy (LLLT) applied in addition to both frenectomy methods is evaluated by means of postoperative clinical findings and patient comfort. Totally 96 individulals were assessed ramdomly into four groups according to the treatment plan, accordingly, Group 1 conventional surgery (n=25), Group 2 convetional surgery plus low level laser therapy (n=25), Group 3 diode laser surgery (n=25), Group 4 diode laser surgery plus low level laser therapy (n=25). The postoperative pain and functional complication ratings of each patient were recorded using a Visual Analog Scale (VAS) on days 1 and 7. postoperatively. The patients were asked to fill OHIP-14 questionnaire at postoperative 1. and 7. days. Differences between the groups in numerical variables with normal distribution were analized using one way anova and numeric variables without normal distribution were analized using the Kruskal-Wallis one way Anova Test. The categorical variables between the groups were analyzed using the Monte Carlo Chi- Square test. The results of the present study statistical difference regarding pain and oral function observed in groups in which low level laser therapy applied (p <0.05). Regarding oral functions no statistically significant difference were found between Group 2 and Group 3. The lowest discomfort was observed in Group 4. In conclusion, LLLT have been found an effective treatment modility when applied in addition to both treatment approaches by menas of patient comfort.
Collections