Hızlı üst çene genişletmesi öncesi maksiller molar dekompansasyonunun dentoalveolar yapılar üzerindeki etkilerinin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) kullanılarak incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Prospektif çalışmamızın amacı, üst molar dekompansasyonu sonrası hızlı üst çene genişletmesi (RME) yapılan hastalardaki dentoalveolar etkileri, sadece RME yapılan hastalardaki dentoalveolar etkiler ile konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) kullanarak karşılaştırmaktır. Çalışma grubumuz ortodontik tedavi planlaması RME gerektiren, üst çene 1. büyük azı dişlerinde kompansasyon gelişmiş olan (bukkale eğimli olan), yaş ortalaması 14,83±0,95 yıl olan 17 bireyden (11 kız, 6 erkek oluşmaktadır. Kontrol grubumuz konvansiyonel ortodontik tedavisinden önce RME tedavisi gerektiren yaş ortalaması 14,74±1,01 yıl arasındaki 11 bireyden (6 kız, 5 erkek) oluşmaktadır. Çalışma grubundaki bireylerin RME öncesi maksiller 1. molarları 0,032 inç'lik yuvarlak paslanmaz çelik telden yapılan, anterior bölgesinde iki heliks bulunan at nalı şeklinde transpalatal ark (TPA) ile dikleştirilmiştir. Her iki gruba da akrilik cap splint genişletme apareyi ile RME prosedürü uygulanmıştır. KIBT kayıtları tedavi öncesi (T0) ve 3 aylık retansiyon sonunda (T1) alınmıştır. Üst çeneden alınan 58 adet KIBT kaydı Planmeca ProMax 3D (Helsinki, Finland) marka röntgen cihazı ile low doz ışınlama parametreleri (96 kV, 6 mA, 4 saniye) kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi Planmeca Romexis Viewer 4.3.0.R ile yapılmıştır. Bu çalışmada istatistiksel analizler NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 Statistical Software (Utah, USA) paket programı ile yapılmıştır. Çalışmamızda her iki grupta da maksiller iskeletsel ve dental genişlik artışları anlamlı bulunmuştur. Maksiller 1. molarlar çalışma grubunda tedavi sonrası anlamlı derecede daha dik bulunurken, kontrol grubunda anlamlı derecede daha bukkale eğimli bulunmuştur. Bukkal kemik genişliğindeki azalma tüm gruplarda anlamlı miktarda azalırken, bukkal marjinal kemik yüksekliğindeki azalma kontrol grubunda anlamlı bulunmuştur. Sonuç olarak, her iki grupta da başarılı bir şekilde iskeletsel ve dental genişletme elde edilmiştir. RME öncesi molar dikleştirmesi ile molar dişlerde oluşabilecek aşırı bukkale inklinasyon, ekstruzyon ve bukkal marjinal kemik kaybı engellenmiştir. The purpose of our prospective study was to compare the dentoalveolar effects between a group of patients who underwent rapid maxillary expansion (RME) after upper molar decompensation and another group of patients who underwent only RME by using CBCT. Our study group was included 17 individuals (11 girls, 6 males) with an average age of 14,83 ± 0,95 years who required RME and had compensation in their maxillary first molar teeth (inclined to buccal direction). Our control group consisted of 11 individuals (6 girls, 5 boys) with an average age of 14.74 ± 1.01 years who required only RME before conventional orthodontic treatment. The individuals in the study group were steepened with a transpalatal arc (TPA) in the form of a horseshoe with two helixes in the anterior area, made of 0,032 inç round stainless steel wire. In both groups, the RME procedure was applied with an acrylic cap splint expander. The records of CBCT were taken before treatment (T0) and at the end of 3 months retention period (T1). Total of 58 CBCT records from the upper jaw were obtained using the Planmeca ProMax 3D (Helsinki, Finland) X-ray machine with the low dose irradiation parameters (96 kV, 6 mA, 4 sec). Evaluation of the obtained data was done with Planmeca Romexis Viewer 4.3.0.R. Statistical analyzes were performed using the NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 Statistical Software (Utah, USA) package program. In our study, maxillary skeletal and dental width increases were significant in both groups. The maxillary first molars were found to be significantly more steeply after treatment in the study group, while the control group was found to be more inclined buccally at this stage. While the decrease in buccal bone width was significantly reduced in all groups, the decrease in buccal marginal bone height was significant in the control group. As a result, skeletal and dental expansion were successfully achieved in both groups. Excessive buccal inclinations, extrusions and buccal marginal bone loss, which may occur in molar teeth, were prevented by molar decompensation before RME.
Collections