Sepsis ve akut böbrek yetmezliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
39 ÖZET Yoğun bakım unitesindeki sepsis ya da SIRS (sistemik inflamatory response syndrome-sistemik iltihabi yanıt sendromu) kriterlerine uygunluk gösteren hastaların hangisinin akut böbrek yetmezliği (ABY) geliştirmeye daha fazla eğilimli olduğunu incelemek amacı ile yoğun bakım ünitesine başvuran 257 hasta demografik özellikleri, komorbitite, klinik, laboratuar ve uygulanan tedavileri açısından gözlem ve incelemeye alındı. 2000-2001 yılları arasında cerrahi ve dahili yoğun bakım ünitelerine başvuran hastalar içinden American College of Chest Physicians/Society of Critical Care Medicine (ACCP/SCCM)'in tanımladığı sepsis ve SIRS kriterlerini içeren hastalar çalışmaya alındı ve ileriye dönük olarak 14 gün süre ile klinik, laboratuar, kullandıkları tedavi açısından izlendiler. Bunlar arasında akut böbrek yetmezliği gelişen hastalar ayrıldı ve, ABY gelişen ve gelişmeyen iki gurubun izlenen tüm parametreleri biribirleri ile kıyaslandı. Buna ilave olarak sık kullanılan ve hastaların ciddiyetini belirlemeye yarayan derecelendirme sistemleri, (APACHEH, SOFA, SHARF, Liano) ABY gelişen ve gelişmeyen iki gurubda biribiri ile kıyaslandı. Sonuç olarak, 257 sepsis/SIRS olarak kabul edilen hasta içinden 29 hastada (%1 1) ABY gelişti. Kiyaslanan parametreler içinden ABY gurubunda anlamlı yüksek bulunanlar şunlardı; yaş, CVP, serum kreatinin, üre, bilirubin (sırası ile p=0.003, 0.006, p<0.001, pO.001, p=0.013). Yine aynı gurupta anlamlı düşük bulunanlar ise; 24 saatin en düşük ortalama ve diastolik kan basıncı, 24 saatlik toplam idrar miktari, serum arter pHsi, serum bikarbonatı albumin idi (p=0.038, 0.003, 0.006, <0.001, p=0.009, 0.050). Söz konusu derecelendirme sistemleri iki gurupta anlamlı farklı değildi.40 Sepsis ve SIRS seyrinde ABY geliştirme olasılıği yüksek hastaları tanıyıp bunları yoğun ve uygun bir şekilde tedavi etmek son derecede önemlidir, bilindiği gibi bu hastaların yoğun bakımlarda mortalite oranı %90 lan bulabilmektedir. Çalışmamızdan aldığımız sonuçlara göre bu hastaları tanımak olasıdır. Bunlar daha yaşlı, üre kreatinin değerleri normalin üst düzeylerinde seyreden, ciddi metabolik asidozu, ortalama ve diyastolik basınçları daha düşük olarak bulunan, düşük serum albumin ve yüksek bilirubin düzeyleri olan hastalardır. Ayrıca bu hastaların sıvı yüklenmesi olmadığı halde merkez ven basınçları(CVP) değerleri yüksek olarak ölçülür. Öykülerinde siroz bulunan hastalar da özellikle dikkat edilmesi gereken hasta gurubu içinde sayılırlar. SUMMARY The aim of this study is clinical and laboratory evaluation of sepsis/SIRS patients in ICU to obtain some clues to recognise, from the first day of sepsis who are going to develop ARF later on. In this study prospectively during one year period of time (2000-2001) in medical and surgical ICU 257 sepsis/SIRS patients who met the American College of Chest Physicians/Society of Critical Care Medicine (ACCP/SCCM) consensus conferences criteria were included and followed for 14days clinically, biochemically and therapeutically. The patients who developed ARF during this follow up were noted, and all the clinical and laboratory data of them were compared the data of the ones who had never developed ARF. In addition APACHEII, SOFA, SHARF, Liano scoring systems were calculated for two groups of patients, to see if there is a predictive value in point of ARF occurrence. As a result; out of 257 sepsis/SIRS population 29 patients (11%) developed ARF. Statistically significant differences between these two groups were age, CVP, serum creatinine, urea, bilirubin, were higher (p=0.003, 0.006, pO.OOl, <0.001, p=0.013 respectively), lowest mean arterial and diastolic blood pressure, urinary output for twenty-four hours, creatinine clearance, serum arterial pH, serum bicarbonate, albumin were lower (p=0.038, 0.003, 0.006, 0.006, pO.OOl, p=0.009, 0.050 respectively). Scoring systems mentioned above were not found to be statistically different between these two groups. It is important to recognise these patients earlier and to treat them intensely because sepsis/SIRS one of the very serious reason for ARF, and together42 they could increase mortality rate as high as 90% in ICU. Based on our study it is possible to define these kinds of patients most probable, by taking into consideration their age, higher limit of normal range urea and creatinine level, presence of acidosis, lower mean arterial and diastolic blood pressures, lower albumin, higher bilirubin levels and presence of previous hepatic failure.
Collections