Sistemik hipertansif hastalarda Optik Koherens Tomografi ile elde edilen göz dibi bulguları

Abstract

Çalışmamızda sistemik hipertansiyon hastalarında retinal sinir lifi tabakasında (RSLT), maküla ve optik sinir başı (OSB) bulgularında değişiklik olup olmadığı ve 24 saatlik Ambulatuar Kan Basıncı (AKBİ) ile bu değişikliklerin ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlandı.Çalışmaya 45 yaş üzerinde 115 hasta (225 göz) ve 123 sağlıklı kontrol grubu (234 göz) dahil edildi. Tüm olgulara rutin göz muayenesi ve OKT (Optik Koherens Tomografi) ölçümleri yapıldı. 89 hipertansif hastanın ( 178 göz) 24 saatlik ambulatuar kan basıncı izlemi (AKBİ) yapıldı ve noktürnal kan basınç düşüşlerine göre dipper ve non-dipper olarak ikiye ayrıldı. Yapılan OKT ölçümleri ile dipper ve non-dipper grupları arasında bir fark olup olmadığı araştırıldı.Hipertansif olgularda RSLT'nin tüm kadranlarda azalmış olduğu, fakat bu azalmanın ortalama RSLT ( p:0.002) ve üst kadranda ( p:0,000) anlamlı olduğu görüldü. OSB parametrelerinden çukurluk alanı, c/d alan ve c/d yatay oranları daha geniş ve rim alanı daha dar olarak bulundu (sırayla: p:0,024, p:0,017, p:0,003, p:0,000). Maküla parametrelerinden total maküler hacmin, 1-3 ve 1-6 mm'deki maküla kalınlığının, hipertansiflerde azaldığı görüldü.( p:0,000, p:0,000 ,p:0,000) Dipper ve non-dipper grupları arasında OSB, RSLT ve maküla ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.24 saatlik AKBİ değerleri ile OKT ölçümleri arasındaki korelasyona baktığımızda ise c/d oranı ile gece maksimum sistolik KB arasında negatif korelasyon olduğu görüldü (r:-0,196, p:0,009). Gece ortalama diastolik, ortalama sistolik, ortalama diastolik KB arttıkça, 1-3 mm maküla kalınlığında azalma görüldü (r:-0,148, p:0,049; r:-0,187, p:0,013; r:-0,183, p:0,015). Hipertansiyon süresi ile ortalama RSLT, 1-6 mmdeki maküla kalınlık ve total maküler hacim arasında ters korelasyon varlığı saptandı (sırayla r:-0,154, p:0,041; r:-0,178, p:0,018; r:-0,183, p:0,015).Sistemik hipertansif olgularda, ileri evre retinopati bulguları gelişmeden OKT ile yapılan ölçümlerde OSB, RSLT ve maküla parametrelerinde değişiklikler oluştuğu saptandı. İleri çalışmalarla, hipertansif retinopati takip ve prognoz tayininde OKT ölçümlerinin önemli bir yer tutabileceği düşünüldü.

The aim of our study is to evaluate the effect of systemic arterial hypertension, on retinal nerve fiber layer (RNFL), macula and optic nerve head (ONH). Also we aimed to investigate whether a correlation exists between ambulatory blood and OCT measurements.115 arterial hypertensive cases (225 eyes) and 123 healthy control cases (234 eyes) were included into the study. 89 of 115 hypertensive cases are ambulatuar blood pressure monitoring performed and analyzed. After routine eye examination, RNFL, macula and ONH measurements were obtained in all cases by Optical Coherense Tomogaphy (OCT). We divided the hypertensive cases into two groups (dippers, non-dippers) according to their nocturnal blood pressure (BP) reduction.All RNFL parametres were thinner in hypertensive cases, but the thinning in avarage ( p:0.002) and superior ( p:0,000) quadrant were significant. Cup area, c/d area and c/d horizontal ratios were wider; the rim area was thinner in hypertensive cases (respectively: p:0,024, p:0,017, p:0,003, p:0,000). Total macular volume (TMV), the thickness in 1-3 and 1-6 mm. of macula were less in hypertensives (p:0,000).There wasn?t any significant difference between dippers and non-dippers in RNFL, macula and ONH parametres.There were negative correlations between mean night diastolic, mean systolic, diastolic BP and 1-3 mm of macular thickness (respectively: r:-0,148, p:0,049; r:-0,187, p:0,013; r:-0,183, p:0,015). We found negative correlations between RNFL, 1-6 mm of macular thickness, TMV and the duration of hypertension (respectively: r:-0,154, p:0,041; r:-0,178, p:0,018; r:-0,183, p:0,015).We confirmed that, even before the advanced hypertensive retinopathy has developed, the significant changes may occur in RNFL, macula and ONH parametres obtained by OCT measurements. In the future OCT may play an important role in the follow-up and determine the prognose of hypertension.