Behçet hastaları ve sağlıklı bireylerde tüberkülin deri testi sonuçlarının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Behçet hastalığı tekrarlayan oral aftlar, genital ülserasyonlar, üveit veya hipopiyonlu iridosiklit ve bunlara eşlik edebilen çeşitli deri lezyonları ile tanınan, remisyon ve alevlenmelerle seyreden, multisistemik, inflamatuar bir vaskülittir. Hastalığın etiyolojisi ve patogenezi henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte özellikle HAİ'nin aktivasyonu ile ilgili kanıtlar ortaya konmuştur. T hücre değişikliği özellikle Th1/Th2 oranında değişme şeklinde olup, sitokinler üzerinde yapılan çalışmalarda Th1 sitokinlerin etkisinin Behçet hastalarında ön planda olduğu düşünülmektedir. Deri ve mukoza tutulumu olan hastalarda tedavide genellikle kolşisin kullanılırken, diğer sistem tutulumu olan hastalarda sistemik steroidler ve immunsupresif ajanlar tedavide önemli yer tutmaktadırlar. İmmünsupressif tedavi verilecek hastalarda tüberküloz enfeksiyonunun olmadığı gösterilmelidir. Tüberküloz enfesiyonu tanısı için standart bir tanı yöntemi mevcut olmayıp, PPD testi enfeksiyonun belirlenmesinde hala en yaygın kullanılan testtir. PPD testi yapıldıktan sonra tüberküloproteinlere karşı HAİ ve GTA'ın tetiği çekilmiş olur ve burada da Th1 tipi sitokinler rol oynar. T hücre sayısında değişikliğe yol açan bir hastalık olan BH'nda tüberkülin deri testi cevabında, normal bireylerle karşılaştırıldığında değişiklikler olabileceğini, bu durumun da immunsupresif tedavi planlanacak hastalarda önemli olabileceğini düşündük. Konuyla ilgili ülkemizde yapılmış bir çalışma bulunmadığını gördük.Uluslararası BH Çalışma Grubu kriterlerine göre Behçet hastalığı tanısı alan, 19-44 yaş arası 11 erkek ve 10 kadın Behçet hastası çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların hiçbirinde herhangi bir sistemik hastalık ve kolşisin dışında sistemik ilaç kullanım öyküsü yoktu. Tüm hastalar kolşisin tedavisi almaktaydı ve BCG aşıları pozitifti. Aynı tarihlerde dermatoloji polikliniğine başvuran, tinea pedis tanısı konulan, 19-42 yaş arası 11 erkek ve 16 kadın sağlıklı gönüllü bireyden kontrol grubu oluşturuldu. Bunların hiçbirinde sistemik hastalık ve sistemik ilaç kullanımı hiklayesi yoktu. Tüm gönüllü bireylerde de BCG aşısı pozitifti.Çalışmamızın sonucunda BH'nın PPD testine verdiği yanıt kontrol grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı derecede yüksek bulundu. PPD testinin Behçet hastalarında yüksek bulunması, yalancı pozitiflik olarak değerlendirilebilir. Diğer bir deyişle yüksek PPD değeri hastada her zaman tüberküloz enfeksiyonunu işaret etmeyebilir. Ayrıca sistemik tutulumu olan BH, SLE ve sarkoidoz ile benzer özellikler gösterebilmektedir. BH'nda SLE ve sarkoidozdan farklı olarak bir intradermal test olan PPD'ye karşı artmış reaktivite izlenmektedir. BH'nda PPD'ye karşı artmış bu yanıtın SLE, sarkoidoz gibi diğer hastalıklardan ayırımında önemli olabileceği düşünüldü. Behçet?s disease is relapsing-remitting, multisystemic, inflammatory vasculitis diagnosed by oral ulcers, genital ulcers, uveitis or iridocyclitis with hypopion and concomitant various skin lesions. Although the aetiology and pathogenesis of this diesease do not exactly known yet, proofs about activation of cell mediated immunity have especially been considered. Alteration in T cells is mainly about a change in Th1/Th2 proportion, studies on cytokines showed the effects of TH1 type cytokines in Behçet?s disease. In patients with skin and mucosal involvement cholchicum is generally used in the treatment, but in patients with systemic involvement systemic corticosteroids and immunsupressive agents have an important place in the treatment. In patients that will take immunsupressive drugs tuberculosis infection must be excluded. There is still no standardized diagnostic test for tuberculosis infection, PPD test is still most prevelant test in diagnosis. After PPD test is applied, cellular immunity and delayed type hypersensitivity against tuberculoproteins are triggered, in which Th1 type cytokines play role. We thought that, in Behçet?s disease which causes alteration in T cell numbers there might be some differences in tuberculin skin test results when compared to healthy individuals and this would be important in paitents in whom immunsupressive drugs will be used. In our country there was no study related to this subject.Eleven male and 10 female patients aged between 19-44 years-old that were diagnosed as Behçet?s disease according to International Behçet?s Disease Study Group were included in this study. None of these patients were using any systemic drug except cholchicum and had any immunsupressive disease. All patients were under cholchicum treatment and all had BCG vaccination. Control group was formed by 11 male and 16 female healthy volunteers aged between 19-42 years-old that have applied to dermatology outpatient clinic at the same dates and had a diagnosis of tinea pedis. None of them were using any immunsupressive drug and had any immunsupressive disease. All of them were also BCG positive.It was found that results of PPD tests in patients with Behçet?s disease were higher when compared to control group. Increased PPD test results in patients with Behçet?s disease might be accepted as a false positive result. In other words, high PPD test results may not allways indicate a tubercuosis infection. In addition Behçet?s disease with systemic involvement may show similar features with sarcoidosis and SLE. Unlike SLE and sarcoidosis increased reactivity is seen in response to PPD tests which is an intradermal test in Behçet?s disease. This increased reactivity against PPD test might be important in distinguishing Behçet?s disease from SLE and sarcoidosis.
Collections