Primer infertil kadınlarda psikososyal sorunların IVF başarısı üzerine etkileri

Abstract

Amaç:Primer İnfertilite tanısı almış kadın hastaların hem infertilite sorunu nedeniyle hem de IVF tedavisi sürecinde ruhsal sorunlar yaşadıklarını ve bu sorunların IVF tedavisinin sonuçları üzerine olumsuz etki yaptıklarını bildiren çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmada primer infertilite nedeniyle IVF tedavisi almak için YÜT birimine başvuran kadın hastalarda psikososyal özellikler araştırıldı. IVF tedavisi sonrası gebe olan kadınlarla olmayanların psikososyal özellikleri karşılaştırılarak bu sorunların IVF başarısına etkileri incelendi.Yöntem:Bu çalışmaya, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Yardımla Üreme Teknikleri polikliniğine başvuran Mayıs 2009- Aralık 2009 tarihleri arasında başvuran primer infertilite tanısı (ünitenin tanı kriteri korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl boyunca gebe kalamama olarak kabul edilmiştir) almış, IVF tedavisinin henüz başında olan, 18-45 yaş arası evli kadın hastalar dahil edilmiştir. Bu dönem arasında polikliniğe başvuran hastaların 70 tanesi ile görüşme yapıldı. Hastalar IVF gibi girişimsel bir süreç yaşadılar. 21 hastada gebelik pozitif idi ve bu hastalar kontrol grubu olarak seçildi. 48 hastada gebelik gerçekleşmedi ve hastalar denek grubu olarak seçildi. Bu çalışma kapsamında infertil çiftlerle görüşmeler yapıldı. Hastalara kendilerinin doldurduğu, Sosyodemografik anket, MMPI, Beck Depresyon Envanteri, Durumluluk- Sürekli Kaygı Envanteri, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği, WHOQOL, Sheehan Yetiyitimi Ölçeği, Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği, Cope (Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği), Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği verildi. Sosyodemografik özelliklerin dökümü yapıldı. Elde edilen bulgular, bu alanda yapılmış diğer araştırmaların sonuçları ile karşılaştırılarak tartışılmıştır.Bulgular:Her iki gruptaki kadın hastaların anksiyete düzeyleri yüksekti. Yine her iki grup hastanın cinsel işlevleri olumsuz etkilenmişti. Özellikle cinsel organ ıslaklığı bakımından gebe olmayan kadınlar, gebe olanlara göre istatiksel olarak daha olumsuz şekilde etkilemişlerdi.Gebe olmayan kadınların yaşam kaliteleri özellikle ruhsal alanda gebe olanlara göre yine istatiksel olarak olumsuz etkilenmişti. Gebe olmayan kadınların aile ve mesleki alanlarda yetitimleri, gebe olanlara göre göre daha olumsuz etkilenmişti. Fakat her iki gruptaki hastalarda genel olarak hafif düzeyde yetiyitimi tespit edildi.Gebe olan kadınlar, gebe olmayanlara göre, çevreleri tarafından suçlanma endişesini daha hissediyorlardı. Gebe olan kadınların daha önceki IVF tedavilerinde gebe kalma oranları gebe olmayanlara göre daha yüksekti. Gebe olan kadınlarda transfer edilen embriyo sayısı ve embriyo kalitesi gebe olmayanlara göre daha yüksekti.Sonuçlar:Daha önceki çalışmalarla uyumlu olarak her iki grup hastanın da infertilite sorunu nedeniyle, yüksek düzeyde anksiyete yaşadıkları, cinsel işlev bakımından olumsuz etkilendikleri, gebe olmayan kadınların ruhsal alanda, yaşam kalitelerinin daha kötü olduğu görülmektedir.Gebe olan kadınların yine daha önceki çalışmalarla uyumlu olarak, gebe olmayan kadınlara göre transfer edilen embriyo sayısı ve kalitesi daha yüksek düzeydeydi. Sonuç olarak IVF tedavisi nedeniyle YÜT birimlerine başvuran hastaların ruhsal sorunlar yaşadığı ve bu sorunların infertilite tedavisi üzerine olumsuz etkiler gösterdiği ve bu nedenle hastaların ruh sağlığı değerlendirmelerinin ve danışmanlığın önemli olduğu düşünülmüştür.

Aims:The previous studis have reported that female primary infertility patients experience psychiatric problems because of the infertility problem and the IVF treatment process. In this study we have investigated the symptom psychosocial characteristics of female patients who came to the ART unit for the purpose of receiving IVF treatment. The psychosocial characteristics of female patients who became pregnant were compared with the psychosocial characteristics of female patients who did not become pregnant. The impact of these problems on IVF success was investigated.Methods:The married female patients between the ages of 18-45 who came to the Assisted Reproduction Techniques Unit of the Department of Obstetrics and Gynecology, Kocaeli Medical School with the diagnosis of primary infertility (described by the unit as not being able to conceive after a 1 year-long period of unprotected sexual intercourse) were included in the study. During this period a total of 70 patients were interviewed. The patients experienced the process of intervention such as IVF. 21 patients were positive in terms of pregnancy and these patients were chosen as the control group. In 48 patients pregnancy was not achieved and these patients were chosen as the active group. Within the framework of this study, the infertile couples were interviewed. The following scales were used: Sociademographics Questionnaire, MMPI, Beck Depression Inventory, Continuous Anxiety Inventory, Rosenberg Self-Esteem Scale, WHOQOL, Sheehan Disability Scale, Arizona Sexual Experiences Scale, Cope, Multi Dimensional Perceived Social Support Scale. Sociodemographical characteristics were analyzed. The results of the study have been compared with the results of the previous studies and discussed accordingly.Results:The anxiety levels of the female patients in both groups were high. The effect on the sexual functions of the female patients in both groups was negative. In terms of the dryness of the sexual organs the difference between non-pregnant and pregnant women was statistically significant and the change was more negative for the non-pregnant group.The impact on the non-pregnant group?s quality of life, especially on the psychological domain, was more negative and the difference was statistically significant between the two groups.The impact on the disability of the non- pregnant women, in the areas of family and work, was more negative in comparison to the pregnant group. However, both groups displayed a mild level of general disability.The anxiety of pregnant women about the possibility of being blamed by their environment was more in comparison to the non-pregnant group. The ratio of positive conception during the previous IVF treatments was higher in the pregnant group.The number of transferred embrios and the embrio quality were higher in pregnant women in comparison to the non-pregnant group.Conclusion:In parallel with the literature, both groups displayed high levels of anxiety and a negative impact on sexual funcitons due to the problem of infertility. It was seen that the quality of life in the psychological domain was worse for the non-pregnant women.In parallel with the literature, the number of transferred embrios and the embrio quality were higher in pregnant women in comparison to the non-pregnant group. In conclusion, the patients that come to the ART units for the purpose of IVF treatment experience psychiatric difficulties and these difficulties have negative impacts on the treatment of infertility; therefore, psyhiatric evaluation and counseling is very important for this patient group.