Sağlık meslek lisesi öğrencilerinin saldırganlık ve öfke düzeylerinin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri ve benlik saygısı ile olan ilişkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı liseye devam etmekte olan ergenlik dönemindeki öğrencilerde öfke ve saldırganlık düzeylerinin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu belirtileri ve benlik saygısı ile olan ilişkisinin araştırılmasıdır.Çalışmaya, 2010 ? 2011 öğretim yılında İzmit Anadolu Sağlık Meslek Lisesine devam etmekte olan 225 öğrenci katılmıştır. Öğrenciler, Kişisel bilgi formu, Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği, Saldırganlık ölçeği, Rosenberg benlik saygısı envanteri, Genel Sağlık Anketi ve ebeveynler tarafından doldurulan Conners Ebeveyn Değerlendirme Ölçeği kullanılarak değerlendirilmiştir. Veriler, korelasyon analizi, kümeleme analizi ve ki-kare testi kullanılarak çözümlenmiştir. Verilerin analizinde bir istatistik paket programı kullanılmıştır. Sonuçların yorumlanmasında p< 0.05 anlamlılık düzeyi kabul edilmiştir.Öğrencilerin öfke düzeyleri, saldırganlık düzeyleri, benlik saygıları ve DEHB belirtileri arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Yapılan kümeleme analizi sonucunda öğrencilerin iki kümeye ayrıldıkları görülmüş ve kümeler arasında ölçek puanları bakımından anlamlı farklar olduğu saptanmıştır. Sosyo-demografik veriler açısından karşılaştırıldığında kümeler arasında cinsiyet ve devam edilen sınıf açısından anlamlı ilişkiler saptanırken, yaş, anne babanın eğitim ve çalışma durumları açısından anlamlı ilişki bulunamamıştır. Aynı zamanda ebeveyn ölçek puanları arasındaki fark ile kümeler arasında anlamlı ilişki olduğu ve ergenlerin - likert bir ölçek ile - kendilerini ruhsal yönden nasıl hissettikleri sorusuna verdikleri cevaplar ile kümeler arasında anlamlı ilişkiler olduğu bulunmuştur.Çalışmamızın sonuçları değerlendirildiğinde liseye devam etmekte olan öğrencilerin yaklaşık üçte birinin öfke ve saldırganlık düzeylerinin yüksek olduğu, benlik saygılarının düşük olduğu ve ebeveyn değerlendirmelerine göre daha fazla DEHB belirtileri sergiledikleri saptanmıştır. Aynı zamanda bu ergenlerin GSA puanlarının da yüksek olduğu görülmüştür. Bu grupta yer alan ergenler kendi ruhsal durumlarını da kötü veya çok kötü olarak tanımlamışlardır.Bu bağlamda, bu çalışmanın sonuçları, öğrencilerin, okullarda sergiledikleri sorun davranışları, yaşadıkları ruhsal sorunların bir uzantısı olarak görmenin, sorun yaşayan ergenlerin erken dönemde saptanması amacıyla eğitim çalışanları ile birlikte hareket edilerek düzenli aralıklarla taramalar yapılmasının, sorun yaşadığı tespit edilen ergenlerin biyopsikososyal yaklaşım çerçevesinde değerlendirilmesinin önemli olduğunu ortaya koymuştur. The Relationship Between the Aggression and Anger Levels of a Vocational Health High School Students and the Symptoms of Attention Deficit and Hyperactivity Disorder and Self-EsteemThe aim of this study was to study the relationship between the aggression and anger levels of high school students and the symptoms of attention deficit and hyperactivity disorder (ADHD) and self-esteem.225 students enrolled at the İzmir Anatolian Vocational Health High school during the 2010-2011 educational year were included in the study. The students were evaluated with the following instruments: Personal Information Form, The State Trait Anger Scale, Aggression Questionnaire, Rosenberg's Self-Esteem Scale, Conner?s' Parent Rating Scales, General Health Questionnaire. The data were analyzed with a statistical analysis software. The level of significance was chosen to be p < 0.05.The relationship between the aggression and anger levels of the students and the symptoms of ADHD and self-esteem were found to be significant. The cluster analysis revealed two clusters of students and the comparison of the scale scores between the two groups were observed to be significantly different. When the socio-demographical data were compared there were differences between the clusters in terms of gender and school year; whereas, there were no differences in terms of age, education level of the parents, and the occupational status of the parents. Furthermore, it was seen that the difference in the parental scale scores and the relationship between the clusters was significant. Also, the answers of the adolescent to the question of ?How would you describe your mood?? quantified with a lickert scale were significantly associated with the clusters.When the results of the study were analyzed it was seen that one third of the high school students reported higher levels of anger and aggression, lower levels of self-esteem, and they presented more symptoms of ADHD in comparison to the reports obtained from their parents. Furthermore, it was seen that these adolescents described their mental status as either bad or very bad.Within this context, the following conclusions can be deduced from this study: The problematic behavior demonstrated by the students at school need to be approached as a part of their mental health problems and early screening need to be implemented with the collaboration of the educational authorities. Finally, biopsychosocial approach should be used with adolescents that are observed to be having problems.
Collections