Sentetik yama tiplerinin, Escherichia Coli tutunması ve yama enfeksiyonu oluşturması yönünden deneysel sıçan modelinde karşılaştırılması (deneysel çalışma)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Abdominal herniler, sık görülmeleri ve komplikasyonları nedeniyle cerrahinin önemli sorunlarından birini oluştururlar. Abdominal cerrahi girişimlerin komplikasyonu olarak ortaya çıkan insizyonel herniler önemli oranda morbidite ve iş gücü kaybına yol açabilmektedir. Tedavisinde sentetik yamaların kullanımı altın standart haline gelmiştir. Ancak hastaya göre kullanılıp kullanılmama tercihi ve seçilecek yama tipi, cerrahın üzerinde dikkatle düşünmesi gereken hususlardır.Bu çalışmada farklı yama türleri kullanılarak, gastrointestinal sistem florasının başlıca mikroorganizmalarından olan enterik Escherichia coli ile yamaların enfekte edilmesi planlanmıştır. Böylece gastrointestinal sistem florası ile kontamine olmuş cerrahi alan taklit edilerek, bu ortamda kullanılabilecek yama tipinin belirlenebilmesi amaçlanmıştır.Kontamine ve kirli ortama yerleştirilecek protez yamalar, ortamda mikroorganizma tutunumunu arttıracağı için, antibiyotiklere dirençli ciddi enfeksiyonlara, karın içi yapışıklıklara, enterik fistül gelişimine hatta sepsise yol açabilmektedir. Mikroorganizma ile tutunumu en az olan yamanın belirlenebilmesi, hastada gelişecek yüksek morbidite ve mortaliteyi önlemede kritik bir öneme sahiptir.Bu çalışmada ağırlıkları 250-320 gram arasında değişen 60 adet Wistar Albino cinsi rat kullanıldı. Onar rattan (n=10) oluşan toplam 6 grup hazırlandı. Steril şartlarda sağ paravertebral insizyon yapıldı. Cilt ve cilt altı doku tabakası dekole edilerek, flepler oluşturuldu. Önceden hazırlanıp, 2 x 2 cm boyutunda kesilmiş ve steril yamalar dekole edilen alana yerleştirildi. Sırasıyla 1. Gruba; Prolen yama, 2. Gruba; PARP MP yama, 3. Gruba; Vypro II yama, 4. gruba Motif yama, 5. Gruba; Proceed yama serildi. Mikrobiyoloji ekibince hazırlanan 1cc 1x105 standart E. coli suşu yama üzerine enjekte edildi. 6. gruba (kontrol grubu) yama yerleştirilmeden E.coli suşu enjekte edildi. Ratlar 72 saat sonra tekrar opere edilerek, yamalar çıkartıldı ve steril serum fizyolojikle solüsyonla yıkandı. Sonrasında, koyun kanlı agara ekim yapılarak 24 saat etüvde inkübe edildi. Ayrıca yama çıkarıldıktan sonra, cerrahi alandan doku örnekleri alınarak, histopatolojik değerlendirilmeleri yapıldı.Mikroorganizma tutunumunun, Motif yama ve Prolen yama gibi monofilaman protezlerde az, PARP MP ve Proceed yama gibi kompozit protezlerde ise çok olduğu görüldü (p < 0.01). Dokuda oluşan inflamasyona bakıldığında ise kontrol grubuna göre yama konulan gruplarda inflamasyonun şiddetinin arttığı (p < 0.0083) ancak bu durumun mikroorganizma tutunumundan bağımsız olduğu görüldü. The abdominal hernies are one of the important problems in surgery since they are seen frequently and have major complications. The incisional hernies cause a high rate of morbidity and mortality and lead to loss of task force. The use of synthetic meshes in its surgical treatment has become a gold standard.Foreign body infection is one of the most important problems after prosthetic material implantation. The prosthesis meshes which are placed in the contaminated and dirty area increase the adherence of the microorganisms and lead to serious infections that are resistant to antibiotics. Intraabdominal adhesions, development of the enteric fistulas even sepsis may have cathastrophic results. The determination of the type of the mesh which has the least adherence with microorganisms has a critical importance in the prevention of high morbidity and mortality.In this study, we planned to determine bacterial adherence to commonly used mesh implants using a valid Escherichia coli infection model in rats.The study was carried out using 60 Wistar albino rats. Rats were divided into 6 groups containing 10 rats in each (n=10). Groups were formed in the following order: Group 1; Prolen mesh, Group 2; PARP MP mesh, Group 3; Vypro II mesh, Group 4; Motif mesh, Group 5; Proceed mesh. The group 6 was the control group with E. Coli infection without mesh. A paravertebral incision was performed under sterile conditions. Flaps were formed with dissection of the skin and the connective tissue layer. The sterile meshes which were prepared before and cut in 2x2 cm were placed in the dissected area. After the skin incision was closed, 1x 105 (1 cc) E.coli strain was injected into the surgical area over the mesh. The rats were reoperated 72 hours later and the meshes were removed and then diluted with sterile isotonic solution. After that, inoculation was done in the blood agar and was incubated for 24 hours. After removing the mesh, tissue samples were taken from the surgical area for histopathological evaluation.The bacterial adhesion was less in monofilament prostheses such as Motif mesh and Prolen mesh, and more in composite prostheses such as PARP MP and Proceed mesh (p<0.01). Histopathologically, it was observed that inflammation scores increased more in the groups with meshes than the control group (p<0.0083). However, this parameter was found to be unrelated with the adhesion of the microorganism.
Collections