Koroner arter bypass cerrahisinde pulsatif ve nonpulsatif perfüzyonun akut böbrek hasarı üzerine olam etkilerinin ıl-18 ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada kardiyopulmoner bypass (KPB) altında izole koroner arter bypass greftleme (KABG) uygulanacak hastalarda pulsatil ve pulsatil olmayan akımın böbrek üzerine olan etkilerini interlökin -18 (IL-18) biyobelirteci ile erken dönemde ortaya koymayı amaçladık. Aynı zamanda, IL-18'in hangi testle ve örneklemeyle güvenli olacağını da tespit etmek istedik. Gereç yöntem: Çalışmamıza Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurul onayı alındıktan sonra, elektif KPB altında izole KABG uygulanacak 40 hasta dahil edildi.Hastalar 20 'şer kişilik 2 gruba ayrıldı. Birinci gruba KPB sırasında pulsatil akım, ikinci gruba ise pulsatil olmayan akım uygulandı. Hastalarda ameliyat öncesi ve KPB'dan 12 saat sonra, serum örneklerinden ELIZA, idrar örneklerinden ise ELIZA, Western blot ile IL-18 ve proteomiks ile proteom çalışıldı.Hastalardan ameliyat öncesinde ve KPB bitimi sonrası 12-24-48 saatlerde serum örneklerinde kreatinin değerlerine bakıldı. Akut böbrek hasarı (ABH) tanımı, serum kreatinin değerlerinde operasyon öncesine göre 0.3 mg/dl artış olması ile kabul edildi. KPB sonrası pulsatil ve pulsatil olmayan akım uygulanan hastalarda ABH gelişim oranları karşılaştırıldı. Ayrıca kreatinin ve IL-18 değerleri her iki grup arasında karşılaştırıldı.Bulgular: KPB uygulanan hastaların 11(%27.5)' inde ABH gelişti. Bunların 2' (%18.1) si pulsatil, 9 (%81.9) u pulsatil olmayan akım uygulanan grupta meydana geldi. Bu sonuç iki grup arasında istatistiksel olarak ABH gelişmesi açısından anlamlı idi (P<0.05).ABH tanımı alan hastalarda, serum kreatinin değerleri ameliyat öncesine göre KPB sonrası 48. saatte istatistiksel olarak anlamlı yükselme tespit edildi (P<0.05). ABH gelişen grupta ameliyat öncesi dönem ile KPB sonrası 12. saatte bakılan serum ve idrar IL-18 değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı yükseklik tespit edildi (P<0.05). Pulsatil olmayan akım uygulanan grupta, pulsatil akım uygulanan gruba göre serum kreatinin ile serum ve idrar IL-18 artışı istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek tespit edildi (P<0.05). Sonuç: KPB altında izole KABG uygulanan hastalarda pulsatil olmayan akımın, pulsatil akıma göre ABH gelişim insidansının daha yüksek olduğu gözlendi. Serum ve idrar IL-18 değerleri KPB sonrası ABH 'nı erken dönemde saptayabilen bir biyobelirteç olarak kullanılabilir. Çalışmamızda kullanılan testler içinde en yaygın ve en ekonomik olanın kullanılmasının güvenirlilik açısından bir problem oluşturmayacağını belirlendi. Objective: In this study, it is aimed to present affects of pulsatile and non-pulsatile flow on kidney for patients will be treated isolated coronary arterial bypass grafting (CABG) under cardiopulmonary bypass (CPB) by interleukin -18 (IL-18) biomarker in early period. We also would like to determine that which test or sampling method will be reliable for IL-18.Instruments and Methods: After obtaining approval of the Ethics Committee of Faculty of Medicine, Kocaeli University, we have included 40 patients, who will be treated isolated CABS under elective CPB, to our study. These patients are separated in 2 groups, in which 20 patients for one group. First group is applied pulsatile flow during CPB, and the second group is applied non-pulsatile flow. ELIZA is examined for serum samples and urine samples of these patients, Western blot and IL-18, and proteomics and proteome are examined preoperatively and after 12 hours from CPB. Creatinine values of these patients are studied with their serum samples in preoperative period and after 12-24-48 hours from CPB. Acute renal damage (ARD) diagnose is accepted according to the 0.3 mg/dl increase in serum creatinine values by considering preoperational values. After CPB, ARD development ratios are compared for patients applied pulsatile and non-pulsatile flow. Furthermore, creatinine and IL-18 values are compared between both groups. Findings: 11 (27.5%) of CPB applied patients are diagnosed with ARD, 2' (18.1%) of them occurred in the group, which is applied pulsatile flow, and 9 (81.9%) of them occurred in the group is applied non-pulsatile flow. This result is statically significant for ARD development between these two groups (P<0.05). We found statistically significant increase in serum creatinine values of the patients diagnosed with ARD, when we compare their values obtained before operation and within 48th hour after CPB (P<0.05). We found statistically significant increase in the group diagnosed with ARD, serum and urine IL-18 values examined between the preoperative period and 12th hour after CPB (P<0.05). Serum creatinine and serum & urine IL-18 increase in the group applied non-pulsatile flow found statistically significant (P<0.05).Result: ARD development incidence of the patients, applied isolated CABS under CPB, is higher in the non-pulsatile flow application than pulsatile flow. Furthermore, serum and urine IL-18 can be used as biomarker in early diagnose of ARD after CPB. We determined that using the most common and economic test among the tests used in our study would not lead to any reliability problems.
Collections