Lizozomal asit lipaz enzim aktivitesinin non alkolik steatohepatit etyopatogenezinde rolü olabilir mi?
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Nonalkolik steatohepatit (NASH), günümüzde sık görülen karaciğer hastalıklarındandır. NASH etyopatogenezinde obezite, diyabet, hiperlipidemi, insülin direnci gibi metabolik sendrom parametreleri suçlanmaktadır. Lizozomal asit lipaz eksikliği; LIPA geninde mutasyon sonucu oluşur. LAL tam eksikliğinde Wolman Hastalığı gelişmektedir, çocuk ve erişkinlerde ise daha hafif mutasyonlara bağlı NASH tablosuna benzer karaciğer histopatolojik bulguları görülmektedir. Literatürde NASH hastalarında LAL düzeyinin hastalık ile ilişkisi olup olmadığını araştıran bir çalışma bulunmamaktadır. Biz bu çalışmamızda NASH hastalarında LAL enzim düzeylerini belirleyerek, LAL'in NASH etyopatogenezinde rolünün olup olmadığını araştırmayı hedefledik.Bu çalışmada karaciğer biyopsisi ile doğrulanmış NASH hastaları ile Ultrasonografik değerlendirmede karaciğer yağlanması olmayan, karaciğer fonksiyon testleri normal sağlıklı gönüllü kontrol grubu karşılaştırıldı. İki grup; demografik veriler, Lizozomal Asit Lipaz aktivitesi, metabolik sendrom parametreleri ve karaciğer fonksiyon testleri açısından karşılaştırıldı. Ayrıca NASH grubunun karaciğer biyopsisi bulguları ile, LAL aktivitesi arasında ilişki olup olmadığı araştırıldı. LAL enzim aktivitesinin ölçülmesi Yorkhill Hastanesi Biyokimya Bölümü, Uunited Kingdom'da, DBS ( dry blood spotting) yöntemi ile gerçekleştirildi. DBS ekstrelerinde LAL aktivitesi substrat olarak 4-metilumbelliferil palmitat kullanılarak ölçülmüştür. LAL aktivitesi Lalistat 2 varlığında ve yokluğunda, toplam lipaz aktivitesi değerlendirilerek belirlenmiştir. Gruplar arasındaki farklılık için Student-t testi ve Mann Whitney-U Testi, kategorik değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için Ki-kare testi kullanıldı. Değişkenler arasındaki korelasyon için Pearson ve Spearman Korelasyon Analizi kullanıldı, p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Çalışmaya yaşları 18 ile 60 arasında 10' u kadın, 21' i erkek toplam 31 NASH hastası alındı. Kontrol grubuna ise yaşları 22 ile 74 arasında, 15' i erkek ve 15'i kadın 30 sağlıklı gönüllü birey alındı. NASH grubunda yaş ortalaması kontrol grubuna göre yüksekti ve ortanca yaş sırasıyla 42 ve 36 olarak saptandı. Bu fark istatistiksel olarak anlamsızdı. NASH grubunda Lizozomal Asit Lipaz aktivitesi kontrol grubuna göre belirgin olarak düşüktü ve ortanca değer NASH grubunda 0.4 (0,32-0,63) (nmol/punch/h.), kontrol grubunda ise 0.72 (0,62-0,93) (nmol/punch/h.) saptandı ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı saptandı (p<0.001). LAL aktivitesinde sınır kabul edilen 0.37 (nmol/punch/h.)'in altında olan hasta oranı NASH grubunda %42 saptanırken, kontrol grubunda ise bu seviyenin altında hiç hasta yoktu. Laboratuvar tarafından LAL aktivite eksikliği açısından kabul edilen 0.50 (nmol/punch/h.) sınır kabul edildiğinde; NASH hasta grubunun %65'i , kontrol grubunun ise %10'u bu eşik değerin altında saptandı. NASH grubunda LAL enzim aktivitesi ile; biyopsideki steatoz yüzdesi arasında negatif yönde anlamlı korelasyon saptandı (p=0.025, R:-0.401). LAL aktivitesi ile PCT (P=0.013, R: 0.442), PLT sayısı (p=0.048, R: 0.358) ve VLDL(p=0.025, R: 0.416) arasında ise pozitif korelasyon saptandı. Çalışmamız NASH'lı hastalarda LAL aktivitesinin araştırıldığı literatürdeki ilk çalışmadır. Çalışmamızda NASH'lı grupta Lizozomal Asit Lipaz aktivitesinin kontrollere göre anlamlı düzeyde düşük bulunması ve bunun karaciğer biopsisindeki steatoz yüzdesi ile negatif korelasyon göstermesi, NASH etyopatogenezinde LAL enzim aktivitesinin de rol oynayabileceğini göstermektedir. Nonalcoholic steatohepatitis (NASH) is one of the common liver diseases today. Metabolic syndrome parameters, such as obesity, diabetes, hyperlipidemia, insulin resistance are accused of the pathogenesis of NASH. Lysosomal acid lipase (LAL) deficiency occurs as the result of mutations in LIPA gene. Wolman disease is the infantile form of the disease which is the result of complete absence of LAL activity. On the other hand milder mutations results in NASH like histopathological findings in the liver for children and adults and called as Cholesteryl Ester Storage Disease (CESD). In the literature, there are no previous studies investigating the relationship with LAL enzyme levels in NASH patients. In our study we aimed to investigate the role of LAL enzyme activity in the pathogenesis of NASH by measuring the LAL enzyme levels in NASH patients. In this study, liver function tests of the patients with NASH who are confirmed with liver biopsy compared to normal healthy control subjects without fatty liver disease which is evaluated by ultrasonography. The two groups were compared in terms of demographic data, lysosomal acid lipase activity metabolic syndrome parameters and liver function tests. In addition, liver biopsy findings of NASH group has investigated whether the relationship between LAL activity. The measurement of LAL enzyme activity was performed with dry blood spotting method in the Biochemistry Department of Yorkhill Hospital, United Kingdom. LAL activity in DBS extracts was measured using the substrate 4-methylumbelliferyl palmitate. LAL activity was determined by evaluating the total lipase activity in the presence and absence of Lalistat 2. Student's t-test and Mann-Whitney U test were used for differences between groups and Chi-square analysis was used to determine the relationship between categorical variables. For the correlations between variables Pearson and Spearman's correlation analysis was used, p <0.05 was considered statistically significant. Total of 31 patients with NASH, aged between 18 and 60 (10 female, 21 male) were enrolled to the study. The control group was 30 healthy volunteers aged between 22 and 74 (15 male and 15 female). The mean age was higher in the NASH group compared to the control group and mean age was found to be 42 and 36, respectively. This difference was not statistically significant. Lysosomal acid lipase activity is significantly lower in NASH group compared to the control group. The median LAL activity in the NASH group was 0.4 (0.32 to 0.63) (nmol / punch / hr.) and 0.72 (0.62 to 0.93) (nmol / punch / h.) in the control group with a statistically significant difference in between two groups (p <0.001). The percentage of patients who are under the acceptable limits for the LAL activity 0.37 (nmol / punch / h.) was found as 42% in the NASH group but there were no patients in the control group at this level. When 0.50 (nmol / punch / h.) was accepted as threshold for the lack of activity which was set by the laboratory; 65% of patients in NASH group and only 10% of subjects in the control group were below this threshold. In the NASH group; the percentage of steatosis on biopsy was negatively correlated with LAL enzyme activity (p = 0.025, R: -0.401). There was a positive correlation between LAL enzyme activity and PCT (P = 0.013, R: 0.442), PLT count (p = 0.048, R: 0.358) and VLDL (p = 0.025, R: 0.416). Our study is the first study in the literature investigating the LAL activity in NASH patients. In the study, lysosomal acid lipase activity in NASH group was significantly lower compared to controls and there was a negative correlation between the percentage of steatosis on liver biopsy and LAL activity that shows the LAL enzyme activity may also play a role in the pathogenesis of NASH.
Collections