Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Polikliniğine başvuran veya kadın hastalıkları ve doğum servisinde yatan 0-3 ay arası bebeği olan annelerde emzirme durumu ve postpartum depresyon belirtileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Anne sütü, bebeğin ihtiyaç duyduğu tüm besin maddelerini uygun miktar ve kalitede içeren tek fizyolojik bebek besinidir. Emzirme bebeklerin fiziksel ve psikolojik gelişimini olumlu yönde etkilemekte; hastalıklara karşı bağışıklık kazanmalarını sağlamakta, beslenme yetersizliklerini azaltmakta ve sadece anne sütü aldığı dönemde gıda kaynaklı enfeksiyonların önüne geçmektedir. Annelerin emzirmesini etkileyen en önemli faktörlerden biri emzirme öz-yeterliliğidir. Öz-yeterlilik, belirli bir davranışı veya işi yerine getirebilme konusunda bireyin hissettiği yeterliliktir. Annenin emzirme öz-yeterlilik algısı; annenin emzirip emzirmeyeceğini, emzirme için ne kadar çaba sarf edeceğini, emzirmeyle ilgili düşüncelerini ve duygularını etkilemektedir. Gebelik ve doğum olağan süreçler olmasının yanı sıra kadın için büyük bir stres nedeni olabilmekte, kadınlar kaygı hissedebilmektedirler. Birçok kadın gebelik ve doğumun ortaya çıkardığı fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlere uyum sağlarken, bazı kadınlarda ruhsal bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Postpartum depresyon (PPD) sık görülen ve ciddi bir ruh sağlığı sorunudur. Depresif annelerin emzirme konusunda daha fazla kaygı taşıdıkları, sütlerinin yeterliliği konusunda olumsuz düşündükleri belirtilmektedir. Bu durum da bebeğin iyi beslenememesi ve sağlığının bozulması ile sonuçlanabilmektedir. PPD de erken tanı ve tedavi anne ve bebeğin fiziksel ve psikolojik sağlığını düzeltmek aynı zamanda anne bebek ilişkisinin devamı açısından çok önemlidir.Amaç: Bu çalışmada 0-3 ay arası bebeği olan annelerin anne sütü ile besleme ve emzirme konusundaki bilgi düzeylerinin, uygulama ve emzirme öz-yeterliliklerinin değerlendirilmesi; PPD belirti sıklığının ve ilişkili faktörlerin belirlenerek annelerin erken dönemde postpartum depresyon açısından taranarak riskli gruptaki annelerin psikyatrik destek almaları amaçlanmıştır.Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırmanın evreni 01.02.2017 ile 01.10.2017 tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi (KOÜTFH) Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi'nde yatmakta olan veya Yenidoğan Polikliniği'ne başvuran, 0-3 ay arası bebeği olan anneler olarak alınmıştır. Evren büyüklüğü bir yıl öncesi ile benzer olacağı öngörülerek 500 olarak hesaplanmış, çalışmaya katılmaya gönüllü 324 kadın ile görüşülmüştür. Anket kapsamında annelere; sosyodemografik özellikleri, gebelikte geçirdiği hastalıklar, psikyatrik hastalık öyküsü, emzirme ve anne sütü hakkındaki uygulamaları, Emzirme Öz-yeterlilik Ölçeği Kısa Formu ve Edinburgh Postpartum Depresyon Ölçeği'ne yönelik sorular sorulmuştur. Anket sonrasında annelere emzirme ve doğum sonrası depresyon konusunda kısa bir bilgilendirme yapılmıştır. İletişim numaralarını vermeye gönüllü olan anneler PPD açısından riskli grupta bulunmuşsa telefon ile ulaşılıp psikyatri bölümüne başvurmaları için yönlendirilmiştir. Veri niteliğine uygun olarak tanımlayıcı ve analitik istatistik yöntemleri kullanılmıştır.Bulgular: Çalışmamıza katılan kadınların ortalama EÖYÖ puan ortalaması 55,3±11,4 bulunmuştur. Çalışmamıza katılan kadınlardan 39 kişi (%12,03'ü) EPDÖ'den 12 ve üzeri puan almış ve PPD belirtisi var kabul edilmiştir. Daha önce canlı doğum yapan, doğumdan sonra bebeğe ilk olarak anne sütü veren, bebeğini sadece anne sütü ile besleyen, bebeği önerilen sıklık veya önerilen sürede emziren annelerin EÖYÖ puanı daha yüksek bulunmuş ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı saptanmıştır. Erken doğan, doğar doğmaz kuvöze alınan bebeklerin annelerinin, emzirme döneminde sigara veya kronik hastalığına bağlı ilaç kullanan annelerin EÖYÖ puanı anlamlı olarak daha düşük ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı saptanmıştır. Daha önceden ruhsal hastalık geçiren, gebelikte hastalık geçiren, bebeğini emzirmeyip sadece mama ile besleyen veya emzirme döneminde sigara kullanan annelerin PPD belirtisi daha yüksek bulunmuş ve aradaki fark anlamlı saptanmıştır. PPD belirtisi pozitif annelerin EÖYÖ puan ortalaması daha düşük bulunmuş ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı saptanmıştır.Sonuç: Bebek doğduktan sonraki ilk 1 saatte emzirmek emzirme öz-yeterliliğini artırmaktadır. Bebeğin doğru sıklık, sürede ve sadece anne sütü ile emzirilmesi emzirme öz-yeterliliğini artırmaktadır. Geçirilmiş depresyon öyküsünün olması, bebeği emzirmemek veya emzirme döneminde sigara kullanmak PPD belirti riskini arttırmaktadır. EPDÖ'deki puan artışı annelerin emzirme öz-yeterliliğini olumsuz yönde atkilemektedir. Doğum sonrası izlemlerinde annelerde rutin olarak EPDÖ ile PPD belirtisi taramak erken tanı ve tedavi imkanı sağlayarak anne ve bebeğin bu durumdan olumsuz etkilenmesini önleyecektir.ANAHTAR SÖZCÜKLER: Postpartum Depresyon, sıklık, risk etmenleri, Edinburgh, Postpartum Depresyon Ölçeği, emzirme, Emzirme Öz-yeterliliği, Emzirme Öz-yeterlilik Ölçeği Kısa Formu Introduction:Breast milk is the only physiological food that contains all the nutrients that the baby needs in appropriate quantity and quality. Breastfeeding positively affects the physical and psychological development of infants; it provides immunization against diseases, decreases nutritional deficiencies and prevents food-borne infections when baby is only feeded with breast milk. One of the most important factors affecting the breastfeeding is breastfeeding self-efficacy. Self-efficacy is the individual's ability to perform a particular behavior or job. Mother's perception of breast-feeding self-efficacy affects; mother will breastfeed her child or not, mother's effort in breastfeeding and thoughts and feelings about it. Although, pregnancy and childbirth are usual processes women can feel great stress and anxiety. While many women adapt to the physiological, psychological and social changes caused by pregnancy and birth, some women may develop mental disorders. Postpartum depression (PPD) is a common and serious mental health problem. It is stated that depressed mothers are more concerned about breastfeeding and they think negatively about the adequacy of their milk. This may result in poor nutrition and health deterioration of baby. Early diagnosis and treatment in PPD is very important in terms of maintaining the mother and baby's physical and psychological health, as well as the continuation of the mother-baby relationship.Aim:The aim of this study is to evaluate knowledge of mothers, who has 0-3 months infants, about feeding, breastfeeding and mother's self-efficacy. PPD symptom's frequency and related factors were determined and mothers were screened in terms of postpartum depression in the early period. Methods: The population of this cross-sectional study was taken as the mothers who had been hospitalized in Kocaeli University Medical Faculty Hospital Obstetrics and Gynecology Department and mothers of 0-3 months infants who attended newborn outpatient clinic, between 01.02.2017 and 01.10.2017. Number of live birth in hospital is estimated to be similar to a year before and 324 volunteer mother were interviewed. Within the scope of the survey; questions were asked to mothers for sociodemographic characteristics, diseases during pregnancy, history of psychiatric disease, breastfeeding and breast milk practices, Breastfeeding Self-efficacy Scale and Edinburgh Postpartum Depression Scale. After the survey, mothers were briefed about breastfeeding and postpartum depression. If the mothers who volunteered to give the communication numbers were found to be in the risk group in terms of PPD, they were contacted by telephone and directed to apply to the psychiatry department. Descriptive and analytical statistical methods were used in accordance with the data quality.Findings: The mean Breastfeeding Self-efficacy Scala Score of the women who participated in our study was 55.3 ± 11.4. 39 women (%12.03) who participated in our study, received 12 and more scores from Edinburgh Postpartum Depression Scala (EPDS) and PPD symptoms were accepted. Mothers who gave live births before, feeding baby with breast milk just after birth, feeding the baby with only breast milk, breastfeeded the baby recommended frequency or the recommended duration, have higher Breastfeeding Self-efficacy Scala score and have significant statistically difference between others. The mothers of infants who were putted in the incubator just after birth and the mothers who used cigarette or drugs for chronic disease, have significantly low Breastfeeding Self-efficacy Scala score and it is statistically significant. PPD symptoms of mothers who had previously had mental illness, smoked during lactation, had illness during pregnancy and feeded baby just with formula were found to be higher and the difference was significant. PPD symptom positive mothers' mean Breastfeeding Self-efficacy score was found low and the difference was sginficant. Conclusion: Breastfeeding during the first hour after the baby is born increases breastfeeding self-efficacy. Breastfeeding with correct frequency, amount and duration increases the self-efficacy of breastfeeding. Having a history of depression or smoking during breastfeeding increases the risk of PPD symptoms. The increase in the score in EPDS adversely affects the breastfeeding self-efficacy of mothers. In the postnatal follow-up period, screening for PPD symptoms in mothers routinely will provide early diagnosis, treatment and prevent the mother and baby from being affected negatively.KEYWORDS: Postpartum Depression, frequency, risk factors, EdinburghPostpartum Depression Scale, breastfeeding, breast-feeding self- efficacy, Breast-feeding Self- efficacy Short Form Scale
Collections