Arifiye-Kazlıçeşme demiryolu hattında çalışan tren makinistlerinin mesleksel sağlık durumları ve çok düşük frekanslı manyetik alan maruziyetlerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Arifiye-Kazlıçeşme demiryolu hattında çalışan tren makinistlerinin mesleksel sağlık durumlarını incelemek ve çok düşük frekanslı (ELF) manyetik alan maruziyeti ile ilişkili olabilecek sağlık sorunlarını değerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte araştırma tekniği kullanılmıştır. Örnek seçilmemiş olup Arifiye-Kazlıçeşme demiryolu hattında çalışan tren makinistlerinin tamamına ulaşılması hedeflenmiştir. Evrenin (N=249) %85,1'i çalışmaya katılmıştır. Hazırlanan soru formu makinistlerle yüz yüze görüşülerek uygulanmıştır. Ayrıca dijital tansiyon aletiyle katılımcıların kan basıncı ve kalp hızları; ELF manyetik alan ölçer gaussmetre cihazı ile çalışma ortamı ELF manyetik alan düzeyleri ölçülerek kaydedilmiştir. Katılımcıların işe bağlı sağlık problemi yaşama, iş kazası/tren kazası geçirme, algılanan sağlık, mesleki memnuniyet ve elektromanyetik hipersensitivite (EHS) semptomlarını yaşama durumları incelenmiştir. Dört Boyutlu Semptom Anketi (4DSQ) ile depresyon, anksiyete, distres, somatizasyon durumu; DSM-5 Uyku Bozukluğu Ölçeği ile uyku bozukluğu düzeyleri ölçülmüştür. Bulgular: Katılımcıların tamamı erkek olup yaş ortalaması 36,6±11,1 yıl, makinist olarak çalışma süresi ortalama 11,2±10,8 yıl olarak saptanmıştır. Lokomotif makinist kabini ELF manyetik alan ölçümlerinde en yüksek değer 14,25 μT ile B tipi lokomotifte ölçülmesine rağmen A tipi lokomotifin kabinler arası koridorunda 119,3 μT ölçülmüştür. Katılımcıların hesaplanan TWA1m ortalaması 1,64±0,1 μT'dır. B tipi lokomotif kullanan 4. bölge makinistlerinde TWA1m ortalamasının diğer bölgelerde çalışanlara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Makinistlerin %26,4'ünde yüksek kan basıncı tespit edilmiştir. Ölçekler aracılığıyla %15,5'inde uyku bozukluğu, %30,2'sinde depresyon, %51,9'unda distres, %40,5'inde anksiyete, %25,9'unda somatizasyon orta/şiddetli düzeyde saptanmıştır. Katılımcıların %84'ü, işe bağlı sağlık problemi yaşadıklarını belirtmiş; en sık yaşanan işe bağlı sağlık problemlerinin uyku sorunları, stres kaygı gibi psikolojik sorunlar ve işitme sorunları olduğu saptanmıştır. Makinistlerin %13,2'sinin son 1 yılda iş kazası geçirdiği, %65,1'inin meslek hayatı boyunca en az bir kez tren kazası geçirdiği saptanmıştır. Katılımcıların %44,3'ü algılanan sağlık durumunu orta/kötü, %21,7'si meslekten genel memnuniyetini kötü/çok kötü olarak belirtmiştir. İşe en sık atfedilen EHS semptomlarının yorgunluk, uyku problemleri ve kulaklarda basınç hissi olduğu tespit edilmiştir. İşe atfedilen EHS puanı ile TWA1m arasında pozitif yönde anlamlı korelasyon saptanmıştır. Sonuç: Tren makinistlerinin çalışma koşulları nedeniyle mesleki sağlık durumlarının olumsuz yönde etkilendiği ve makinistlerin hem fiziksel hem de psikolojik yönden yıpranma yaşadıkları saptanmıştır. Çalışma ortamı ve koşullarının makinistlerin bedensel ve ruhsal sağlıklarını koruyacak biçimde düzenlenmesine ihtiyaç olduğu görülmektedir. Tren makinistlerine fiili hizmet tazminatı hakkı tekrar verilerek maruziyet süreleri kısatılmalı ve manyetik alanın ısıl olmayan biyolojik etkileri de göz önüne alınarak maruziyet limit değerleri belirlenmeli, ilgili yasal düzenlemeler bu doğrultuda yapılmalıdır. Objective: Goal of our study is to investigate the occupational health status of the train drivers who work in the Arifiye-Kazlıçeşme line and evaluate the health problems which could be related to extremely low frequency (ELF) magnetic field exposure.Material and Method: This is a cross-sectional study. No sample was selected and it was aimed to recruit all train drivers working in the Arifiye-Kazlıçeşme line. We managed to include 85.1% of the target population (N=249) A questionnaire was created and filled out in a face-to-face interview. In addition, blood pressures and heart rates of the participants were measured with a digital monitor; workplace ELF magnetic field levels were recorded with a gaussmeter. Participants were asked about work-related health problems, occupational/train accidents, perceived health status, job satisfaction and electromagnetic hypersensitivity (EHS) symptoms. To assess the depression, anxiety, distress and somatisation; The Four Dimensional Symptom Questionnaire (4DSQ) was used, DSM-5 Sleep Disorders Scale measured the extent to which sleep disturbances occurred.Results: All participants were male with a mean age of 36.6±11.1 and average time spent working as a driver were 11.2±10.8 years. ELF magnetic field measurements revealed type B locomotive driver cabin had the highest value 14.25 μT while the hallway between the cabins of type A locomotive was at 119.3 μT. The mean TWA1m of the participants was 1.64±0.1 μT. TWA1m averages of Region 4 drivers driving the type B locomotives were found to be statistically higher than drivers from other regions. High blood pressure was detected in 26.4% of the drivers. Scales conducted revealed 15.5% of the participants had sleep disorders, 30.2% had depression, 51.9% had distress, 40.5% had anxiety and 25.9% had moderate/severe levels of somatisation. Of 249 participants, 84% reported experiencing work-related health problems; psychological issues such as sleep disturbances, stress, anxiety and hearing impairment were among the most reported problems. Among the drivers 13.2% reported experiencing a work accident in the last year while 65.1% reported having a train accident at any time during their career. Perceived health status was moderate/bad for 44.3% of the participants while 21.7% stated their job satisfaction as bad/very bad. Most common EHS symptoms attributed to work were sleep disturbances and pressure sensation in the ears. EHS attributed to work score and TWA1m were found to be positively correlated.Conclusion: The results of this study indicate that occupational health status of train drivers are negatively affected by the working conditions and engine drivers experience both physical and psychological fatigue. Work environment and conditions should be regulated in an attempt to protect the physical and mental health of the drivers. Right to actual service compensation should be granted back to train drivers and exposure limits should be determined considering the non-thermal biological effects of the magnetic fields, relevant legislative regulations should be arranged accordingly.
Collections