Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim dalı`na başvuran suça sürüklenen çocukların değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Çocuklar, hayatımızda çok önemli yer tutan, gelişim aşamasında olması nedeni ile yetişkinlere kıyasla daha bilgisiz, deneyimsiz ve savunmasızdırlar. Bu kapsamda çocukların suça sürüklenmesine neden olan risk faktörlerini belirlemek geleceğimizin korunması için önemli bir adımdır. Çalışmamızda suça sürüklenen çocukların sosyodemografik özellikleri ve suça sürüklenmelerinde rol oynayan risk faktörlerinin belirlenmesi, çocukların suça sürüklenme durumu ile sosyodemografik özellikler, psikiyatrik rahatsızlıklar ve zeka durumu arasındaki ilişki, raporlama sürecinde dikkat edilmesi gereken hususları tartışmak amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda 01.01.2014-31.12.2018 tarihleri arasında hakkında rapor düzenlenmiş ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış 160 olguya ait muayene notları, psikometrik test sonuçları, olaya ait iddianame, suça sürüklenen çocuk-tanık-mağdur ifadeleri, suça sürüklenen çocuğa ait daha önce düzenlenen tıbbi belgeler, sosyal inceleme raporu ve öğretmen geri bildirim formları retrospektif olarak incelenmiştir.Bulgular: Olgulara ait raporların %11,9'unun 2014 yılında, %23,8'inin 2015 yılında, yine %23,8'inin 2016 yılında, %22,5'inin 2017 yılında, %18.1'inin 2018 yılında düzenlendiği belirlenmiştir. Suça sürüklenen çocukların neredeyse tamamına yakınının erkek çocuklardan oluştuğu, suça sürüklenen çocukların yaş ortalaması ise 13,6 olduğu görülmüştür. Suça sürüklenen çocukların büyük bir bölümünün okul hayatıyla ilgili problemler yaşadığı saptanmıştır. Olgularımızın üçte birinden fazlasının göç eden ailelerin çocukları olduğu görülmüş olup anne babalarının belirli bir vasfı gerektiren işlerde çalışmadığı tespit edilmiştir. Olguların neredeyse yarısının (%46,9) hırsızlık suçuna sürüklendiği, %33,2'sinin tekrar suça sürüklendiği saptanmıştır. Baba çalışma durumu, okul durumu, okul başarısı, zeka düzeyinin suç tipine etkisi olduğu görülmüştür. Okul durumu, okul başarı durumu, madde (sigara, alkol, uyuşturucu-uyutucu-uyarıcı) kullanımı bulunmasının tekrar suça sürüklenme üzerine etkisi olduğu belirlenmiştir. Olguların %85,6'sının ceza sorumluluğunun bulunmadığı, %9,4'ünün ceza sorumluluğunun bulunduğu, %5'inde ise ceza sorumluluğu açısından bir değerlendirmede bulunulmadığı görülmüştür. Sonuç: ÇKK ve TCK'na göre suça sürüklenen çocuklarla ilgili değerlendirmeler mutlaka multidisipliner bir yaklaşımla yapılmalı, zeka durumu ve psikiyatrik hastalık durumu dışında çocuğun gelişim faktörleri de dikkate alınarak karar verilmelidir. Suça sürüklenen çocuğun suça sürüklenmesine neden olan risk faktörleri her olguya özel bir şekilde açığa çıkartılmalı, bu risk faktörlerine yönelik önerilerin ilgili makamlara bildirilmesi ve bu hususlarda ilgili kurumların işbirliği ile çözüm önerilerini geliştirmesi gerekir. Objective: Children have a very important place in our lives and because of their developmental stage, they are far more vulnerable and less experienced compared to adults. In this context, identifying risk factors that are contributing to delinquency of children is an important step to protect our future. We aimed to define sociodemografic characteristics and risk factors that contribute to juvenile delinquency; assess the relationship between juvenile delinquency and sociodemographic characteristics, psychiatric disorders and intelligence and discuss the important things to consider on filing process.Method: We retrospectively analyzed medical records, psychometric test results, indictment about the event, juvenile delinquent-witness-victim testimonies, prior medical records about juvenile delinquent, social analysis reports and teacher feedbacks of 160 juveniles filed between 01.01.2014-31.12.2018 whom were younger than 18 in the time of event.Results: Distribution of reports about cases are as followed: %11.9 filed in 2014, %23.8 filed in 2015, %23.8 filed in 2016, %22.5 filed in 2017, %18.1 filed in 2018. Almost all of juvenile delinquents were male and mean age was 13,6. Most of juvenile delinquents suffered from problems about school. More than one-third of our cases had immigrant parents that didnt work in any job that required a specific talent. Nearly half of cases (%46.9) has been dragged to theft crime and %33,2 of cases were dragged into the crime repeatedly. Employment of the father, education, school success were all found to effect type of the crime. Attendance to school, school success, substance use (tobacco, alcohol, drugs-sedatives-stimulants) had significant effect on repetetive crime. %85,6 of cases had no criminal liabilities, %9,4 of cases had criminal liabilities and rest (%5) had no evaluation about criminal liabilities.Conclusions: According to Child Protection Law and Turkish Penal Code, evaluations related to juvenile delinquency should be made with a multidisciplinary approach and the verdict should be made considering developmental factors of the juvenile along with intellectual capacity and psychiatric background. Risk factors that contribute to juvenile delinquency should be identified seperately for each case, suggestions related to these risk factors should be notified to the relevant authorities and institutions should work in cooperation to develop solutions related to this subject.
Collections