Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi`nde 2003-2019 yılları arasında Kawasaki hastalığı tanısıyla izlenen hastaların özellikleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Bu çalışmada, hastanemizce Kawasaki hastalığı (KH) tanısıyla izlenen ve ülkemizde bir merkezin izlemindeki, bildirilen en geniş olgu dizisini oluşturan hastalara ilişkin özelliklerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Hastanemizde 2003-2019 yıllarında KH tanısıyla izlenen hastaların epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar özellikleri, sağaltım ve izlem sonuçları geriye dönük olarak değerlendirildi, başka merkez ve toplumlara ilişkin verilerle karşılaştırıldı.Bulgular: Çalışmaya alınan 130 hastanın 82'si erkek (%63), 48'i kız (%37) olup erkek/kız oranı 1,7 idi. Tanı sırasındaki ortalama yaş 3,61±2,58 yıl (ortanca 2,97 yıl; 2 ay-11 yıl 6 ay) olarak saptandı. Hastaların 10'u <6 ay, 81'i 6 ay-5 yaş, 39'u >5 yaş kümesindeydi. Hastaların %70'i kış ve ilkbahar aylarında tanı almıştı. Ateşin başlangıcından sonraki ortalama başvuru süresi 7,7±6 gün idi. Hastaların %83'ü hastalığın ilk 10 gününde, %17'si hastalığın 10. gününden sonra tanı aldı. Hastaların %89,2'sinde ağız mukozası ve dudak değişiklikleri, %79,2'sinde döküntü, %79,2'sinde konjunktiva kızarıklığı, %72,3'ünde lenfadenopati, %66,1'inde ekstremite değişiklikleri vardı. Başvuru sırasında ortalama ateş 37,7±0,980C idi. 94 hasta (%72,3) tam, 36 hasta (%27,7) tam olmayan KH tanısı aldı. İntravenöz immünglobulin (İVİG) 124 hastaya verildi, bütün hastalara aspirin başlandı. 15 hastaya (%11,5) ikinci kez İVİG verildi. Ekokardiyografi incelemesinde 33 olguda (%25,3) koroner atardamar genişlemesi saptandı. Tam KH olgularının %22, tam olmayan KH olgularının %33'ünde koroner atardamar tutulumu vardı. İzlemde 2 olguda koroner atardamar anevrizması, 1 olguda ise koroner atardamar genişlemesi sürmekte iken 3 olgunun klinik durumu kontrole gelinmeme nedeniyle belirsizdi.Sonuç: Kliniğimizde tanı alan olguların özellikleri Uzakdoğu toplumları ve diğer literatür verileriyle uyumludur, mevsimsel farklılık saptanmamıştır, koroner atardamar tutulum oranları da benzerdir. Toplumsal farklılıktan çok, doğru tanı ve uygun zamanda sağaltımın koroner atardamar tutulumu üstündeki en önemli etken olduğu düşünülmüştür. KH tanısı alan hasta sayısının bölgemizde giderek arttığı görülmüştür. Bu durumun artan farkındalığa ya da epidemiyolojik bir sonuca bağlı olup olmadığı belirlenememiştir. Ülkemiz geneline yayılacak epidemiyolojik çalışmalara gereksinim vardır.Anahtar sözcükler: Kawasaki hastalığı, Kocaeli, koroner atardamar genişlemesi. Introduction and Aim: We aimed to evaluate the characteristics of patients who were followed with the diagnosis of Kawasaki disease (KD) and were part of the largest case serie which reported in the follow up of a center in our country.Materials and Methods: Epidemiological, clinical and laboratory features, treatment and follow-up results of the patients who were followed up in our hospital between 2003 and 2019 were evaluated retrospectively and compared with the data of other centers and societies.Results: Of the 130 patients included in the study, 82 were male (63%), 48 were female (37%) and the male / female ratio was 1.7. The mean age at the time of diagnosis was 3.61±2.58 years (median 2.97 years; 2 months-11 years 6 months). Ten patients are <6 months old, 81 patients are 6 months-5 years old, 39 patients are >5 years old. 70% of the patients were diagnosed in winter and spring months. The mean admission time after the onset of fever was 7.7 ±6 days. 83% of the patients were diagnosed in the first 10 days of the disease and 17% were diagnosed after the 10th day of the disease. Mouth mucosa and lip changes were present in 89.2%, rash in 79.2%, conjunctival redness in 79.2%, lymphadenopathy in 72.3% and extremity changes in 66.1%. The mean fever at admission was 37.7±0.98° C. 94 patients (72.3%) were complete and 36 patients (27.7%) were diagnosed with incomplete KD. Intravenous immunoglobulin (IVIG) was administered to 124 patients, and aspirin was started in all patients. IVIG were given to 15 patients (11.5%) for a second time. Echocardiography revealed coronary artery enlargement in 33 patients (25.3%). Coronary artery involvement was present in 22% of the complete KD cases and 33% of the patients with incomplete KD. As coronary artery aneurysm in 2 cases and coronary artery dilatation in 1 patient continue during follow up, the clinical condition of 3 patients was unclear due to lack of control examinations.Conclusion: The characteristics of the cases diagnosed in our clinic were compatible with Far East societies and other literature data also no seasonal differences were found. Coronary artery involvement rates were similar too. Rather than social difference, correct diagnosis and appropriate treatment are considered to be the most important factors on coronary artery involvement. The number of patients diagnosed with KD has been increasing in our region. Whether this was due to increased awareness or an epidemiological conclusion could not be determined. There is a need for epidemiological studies that will spread throughout the country.Key Words: Kawasaki disease, Kocaeli, coronary artery aneurysm.
Collections