XVI. yüzyılda ticarî alanda Osmanlı - Hindistan ilişkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı iktisadî anlayışında, önce ihtiyaçlar karşılanır, arzın yetersizliği durumunda dış alıma ihtiyaç duyulurdu. Başka bir ifadeyle, devlet ihtiyacı karşılar, ihtiyaç fazlasını satardı. Ancak Osmanlı?nın jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip bir coğrafya?da bulunması -tüccar bir yapıya sahip olmasa bile- Osmanlı?yı tam da transit ticaretin hareketliliğine itmiştir. Böylece emtia ticaretine, özellikle ihracata, ekonomisinde birinci derecede yer vermeyen Osmanlı, transit ticaretin gereklerini yapmış ve ticaretin rahat sağlanması için her türlü önlemleri almaya çalışmıştır. Bunun için yerel yönetimlere çeşitli emir ve hükümler vermiş, hatta ticaretin rahat sağlanması için güzergâhın güvenliği ve rahatlığı için derbent teşkilatı, bedesten, han ve kervansarayların temini konusunda gerekli uygulamaları gerçekleştirmiştir.Hindistan ticareti ise, genel anlamda ihracata dayalıydı. Bu anlamda Hindistan tüccar bir memleket konumundaydı. Hindistan?da at, silah yapımı için çelik ve demir, üretimde çalıştırılmak üzere köle, stratejik anlamda korunmak için bilgili ve teknik anlamda donanımlı asker ve harp gereçleri, altın, gümüş ve lüks süs eşyaların ithali dışında hemen hemen hiçbir ithalat hareketi yoktu. Zaten, Hindistan?ın zengin coğrafyası kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yetmekteydi.Her iki ülke arasında gerçekleşen ticarette ise, ticaretin muhatabı sadece iki ülkeden ibaret kalmıyordu. Çünkü ticaretin kendisi kıtalar arası bir konuma sahipti. IIIBöylece Avrupa, Arap Yarımadası, İran ve Afrika, gerçekleşen ticarete muhatap olmaktaydı.Osmanlı-Hindistan ticaretinin XVI. yüzyılda yoğunluk kazanmasındaki en önemli rol XV. yüzyıl ortalarında Fatih Sultan Mehmed?in İstanbul?u fethetmesidir. Tebrik için Hindistan?dan gelen elçiler, ticaret bağlantılarında da bulunmuşlardır. Ticaretin yoğunluğu ise, XVI. yüzyıl başlarında zayıf Memlûk siyaseti ile yaklaşan Portekiz tehlikesine karşı, hem Akdeniz ticaretini hem de Osmanlı topraklarını tehlikeye atabilecek durumda olduğu için, Osmanlı?nın 1516-1517 Suriye, Filistin Mısır seferleri sonucunda Doğu ticaretinin güzergâhında bulunan önemli ticaret merkezlerini almasıyla başlamıştır. Bu bağlamda Osmanlı, tam da XVI. yüzyılda, Akdeniz?de ve Kızıldeniz?de Doğu ile bağlantılı bir ticaret yoğunluğuna girmiştir. Ancak bu durum Avrupalıları rahatsız etmiştir.Dünya ticaret tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilecek XVI. yüzyıl, siyasî ve iktisadî alandaki gelişmeleriyle ön plana çıkmaktadır. XV. yüzyılın sonunda yeni yolların keşfi ve bu keşifler neticesinde ticaret yollarının Orta Doğu?dan Güney Afrika yoluna kayması ve böylece Avrupa?nın gelişen ekonomisinin karşısında dünya ekonomisinin dengelerinin değişmesi, XVI. yüzyıla damgasını vuran olaylardır.Avrupalılar, Osmanlıların Hindistan ticaretini ve tarihi İpek Yolu'nun Orta Doğu bölgesini elinde tutmalarından rahatsızlık duyuyorlardı ve yol güvensizliği, yol boyunca alınan vergileri, deniz, nehir ve kara ticaretinin yoruculuğu gibi durumları yaşamak istemiyorlardı. Bunun için Yeni yolları kullanıp, Ümit Burnu?nu dolaşarak Hint mallarını ülkelerine götürdüler.Hindistan ticaretini tekellerine almak isteyen Portekizliler, Kızıldeniz?de Müslümanların gerçekleştirdiği ticarete de darbe vurmak istediler. Artık Hint sularında ve Kızıldeniz?de Portekiz mücadelesi beraberinde İran ile mücadele, Osmanlı?nın ticaretini iyiden iyiye etkilemişti. XVI. yüzyıl başlarında kötü giden bu durum fazla uzun sürmedi. Yüzyılın ortasından itibaren, Osmanlı, çeşitli imtiyazlarla tüccar devletleri tekrar Akdeniz?e çekmeyi başardı. Böylece Venedik, Ceneviz, Fransa ve İngiltere verdiği ticaret vergileriyle Osmanlı?nın ticaretini yeniden canlandırdı. Ancak durum XVII. yüzyıldan itibaren tekrar kötüye gitmeye başladı. Halep, Trablusşam, İskenderiye, Kahire, Bursa ve İstanbul gibi daha pek çok ticaret şehirlerine artık, eski yoğunluktaki gibi, baharat ve ipek gelmiyor; yeni dünya ticaretinde yaşanılan yol IVuzunluğuna, İngiliz korsanlarına, iklimsel şartlardan dolayı okyanus tehlikesine rağmen, Avrupa?nın dağıtım merkezi olan Lizbon?a gidiyordu.Hindistan?dan gelen baharat, ipek, pamuklu kumaşlar, boya gibi emtianın Osmanlı kara ve sularına az gelmesi, fiyatlara ve vergi gelirlerinin düşmesine de yansımaktaydı. Öte yandan Avrupa?nın para devrimi ile piyasaya yüksek miktarda altın ve gümüş arzını gerçekleştirmesi de Osmanlı ekonomisini sarsmıştır. Ancak, dünya ticaret tarihinde önemli bir yere sahip olan Hindistan ve onun zenginlikleri, her halükarda dünyaya akmaya devam etmiştir.Anahtar Kelimeler: Osmanlı İmparatorluğu, Hindistan, XVI. Yüzyıl, ticaret, Akdeniz, ticaret güzergâhı, İpek Yolu, ticaret emtiası, baharat, İpek, fiyatlar, Osmanlı ticaret şehirleri, Hindistan ticaret şehirleri, Kızıldeniz, Portekiz, İran, Avrupa, Coğrafî Keşifler In the Ottoman economic mentality, firstly needs are met, in case of lack of supply, requirements covered from external intake. In another respect, state met needs, then sold more than needed. However, due to importance of geo-politic and geostrategic location of Ottoman Empire, even if haven?t got merchant structure, Ottoman Empire forced to be in full mobility of transit trade. Thus, Ottoman, does not give first priority to economy, match requitments of transit trade and tried to take all measures to ensure comfortable trade, for community trade, especially exports. To do this, gave a variety of orders and judgments to local authorities, even for safety of trade route allows necessarry applications for building Derbent organization, bazaars, khans, caravanserais.Trade of India was based on export trade in general. In this matter, India was a merchant country. There was almost no movement in trade expect, export of horse, production of steel and iron weapons, slaves to work in production, strategic sense and technical knowledge in order to avoid war as military supplies, gold, silver and silver and luxurious ornaments. In first place, the rich geography of India was more than enough for meeting all their needs.Trade between two countries while cruising in this way, counterpart of trade was not only this two countries. Because, trade itself, had an intercontinental location. Thus, Europe, Arabian Peninsula, Iran and Africa to be addressed in actual trade.VIMost important cause of increased density of trade between Ottoman and India in 16th Century that Fatih Sultan Mehmet conquered Istanbul at mid of 15th Century. Apostles from India for greetings, also made trade connections. Density of trade increased when major trading centers of European trade of being conquested as a result of voyage of Ottoman in between 1516-1517. In this era, because of approaching Portugal. weak Memluk politics was a danger against trade in Mediterranean and as well as to Ottoman terrorities. In this contentx, Ottoman Empire, exactly at 17th Century, increased density of trade with East in The Mediterranean Sea and the Red Sea. However, this situation has bothered Europeans.16. century, be regarded as a turning point in the history of world trade, this era come to fore due to developments in areas of political and economics. As a result of discovering new trade routes at the end of 16th Century, trade routes shifted to path of Africa from Middle East and change in balance of World Economy in face of emerging European economy, marked as age-changing events in 16th Century.Europeans, with using newly discovering trade routes, traveling around Cape of Good Hope and bringing Indian goods to their country, did not want to use historical Silk Road because of discomfort from Ottoman sovereignty at Indian trade and middleeast region of Silk Road, trade insecurities, taxes for trade routes and fatigue from journey at sea, river and land.Portuguese, who wants to monopolize Indian trade, wanted to make an impact on trade made by Muslims in Red Sea. Due to struggle with Iran and Portuguese in Indian Ocean and Red Sea, trade of Ottoman Empire was affected. Situation that went bad at beginning of 16th Century, did not last long. From middle of the century, Ottoman, managed to draw attention to Mediterrenean with various concessions to merchant states. Thus, trade status of Ottoman Empire revived with trade taxes from Venice, Genoa, France, United Kingdom. However, this situation gone bad again at 18th Century. To trade cities like Aleppo, Tripoli, Alexandria, Cairo, Istanbul and Bursa, spices and silk no longer comes like old density; in new World trade this materials goes to Lisbon, distribution center of Europe, despite the fact dangers from British hackers, ocean threats due to climatic conditions and long path lengths.Due to lack of trading materials such as spices, silk, cotton fabrics and paint that comes to lands and waters of Ottoman, this situation was reflected in prices and was caused decrease in tax revenues. On the other hand, European revulotion of Money with VIIsupply of large quantities of gold and silver, also distrupted Ottoman economy. However, in any case, India and its riches which have important place on World trade, continued to flow around World-wide.Keywords: Ottoman Empire, India, 16th Century, Trade, Mediterranean, Trade route, Silk Road, Merchandise, spice, Silk, Prices, Ottoman Trade Cities, Indian Trade Cities, Red Sea, Portugal, Iran, Europe, Geographical Discoveries
Collections