XIX. yüzyıl Osmanlı-Rus savaşları kapsamında Tuna muhafazasında Silistre
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Balkanları üzerinde Tuna muhafazasında önemli bir yer edinebilen Silistre, askerî, ticari, iktisadi açılardan stratejik bir konuma sahiptir. Bölgenin tarihi boyunca işgale, istilaya maruz kalması ve muharebe alanı olarak kullanılması bu yargıyı doğrulamaktadır. Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bölgenin taarruz ve savunma gibi görevleri daima kayda değer bir seviyede görülmüştür. 1388 yılında Osmanlı Devleti hâkimiyetine giren Tuna kıyısında kalesi olan bu şehir XVIII. yüzyılda Karadeniz kıyılarını tehdit eden kimi akınları durdurduğu gibi stratejik öneminin artmasıyla XIX. yüzyıl savaşlarının ana güzergâhını teşkil etmiştir. Tuna kilidinin Silistre üzerinden kırılmasının istenmesi, yüzyıl boyunca bölgeyi kanlı mücadeleler merkezi haline getirmiştir. Osmanlı Devleti'nin bölgedeki varlığı 1878 Berlin Antlaşması ile sona ermiş olacaktır. Obtaining an important role on the defence of Danube, Silistra possesses strategic location on military, commercial, economic grounds. Being exposed to occupation, invasion, and combat throughout the history proved this judgment right. The region which hosted many civilizations in had offensive and defensive tasks at significant levels. As well as stopping the raids in XVIII. century on the Black Sea coasts, Silistra, which entered under the domination of the Ottoman Empire in 1388 and had shores of the Danube, was on the main routes of XIX. century wars with the growing strategic importance. The desire to unlock Silistra over Danube made the region the center of the bloody struggle throughout the century. The Ottoman presence in the region ended with a treaty of Berlin in 1878.
Collections