Çocuk aşırı duyarlılık tepkilerinde özgül İgE ve sitokin düzeyleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İmmün reaksiyonlar, bazı durumlarda koruyucu ve iyileştirici olmaktan çıkarak, dokular ve organları hasara uğratıcı özellik kazanabilirler. Antijenlere karşı organizmanın hasarlayıcı düzeyde meydana getirdiği değişmiş reaktif immün cevaba `alerji` veya `hipersensitivite` denmektedir. Bunun yanında, alerji terimi daha çok İgE aracılığı ile oluşan anafilaktik hipersensitivite için kullanılmaktadır. Alerjenlere karşı oluşan antikorlar koruyucu değil, ancak duyarlandırıcı antikorlar olan, İgE sınıfı özgül antikorlardır. Bu antikorlar, deri ve diğer dokulardaki mast hücreleri ile bazofillere bağlanabilme yeteneği taşırlar. Alerjenler, mutad olarak solunum sistemi, deri, sindirim sistemi veya parenteral yolla organizmaya giriş yapabilirler. Şok organına göre de, lokal veya sistemik belirtiler ortaya çıkar. Th hücreleri ürettikleri lenfokin türlerine göre bazı alt kümelere ayrılırlar: ThO, Thl ve Th2. Thl klonları İFN-y ve İL-2 üretirler, fakat İL-4 ve İL-5 üretmezler. Buna karşın, Th2 hücreleri ÎL-4, İL-5 ve İL- 13 üretmelerine rağmen, İFN-y ve İL-2 sitokinleri üretmezler. ThO klonu ise her iki hücrenin sitokin profiline sahiptirler. Geniş açıdan ele alırsak, Thl hücrelerinin salgıladığı lenfokinler B hücrelerinin İgM ve İgG2 üretimine yol açarak ve makrofajları uyararak, hücresel immün sistemi harekete geçirirler. Böylece viral, bakteriyel, fungal ve protozoal enfeksiyonlara karşı savunma yaparlar. Sıvısal immüniteyi uyaran Th2 hücreleri ise özellikle, İgE ve İgG yanıtlan ile bazı helmint enfeksiyonlarına karşı savunma başlatırlar ve alerjiyi tetiklerler. Thl ve Th2 yönünde hücre gelişiminin hangi faktörler tarafından başlatıldığı tam olarak bilinmiyor. Thl ve Th2 hücrelerinin gelişimini birbirine zıt yönde polarize eden iki önemli sitokinin İL- 12 ve İL-4 olduğu bilinmektedir. Bu çalışmanın ana eksenini Thl ve Th2 hücrelerinin kutuplaşmasını yansıtan sitokinlerden olan İFN-y, İL-4 ve İL-13'ün rol aldığı alerjik mekanizmalar oluşturmuştur. Ayrıntılı bir anket uygulanarak ve fizik muayeneleri gerçekleştirilerek alerji ön tanısı düşünülen 77 çocuk olgu çalışmaya alınmıştır. Olguların anket ve fizik muayene sonuçlarına göre alerjik olgular 5 ayrı klinik tablonun yalnızca birini veya birkaçını bir arada sundu. Anaflaksi olgusu gözlenmedi ve alerjik astım olgusu 37, ürtiker ise 30 vakada tanımlandı. Kontrol grubu aynı yaş grubunda ve aynı bölgede yaşayan, aynı sosyoekonomik göstergelere sahip olan ve herhangi bir alerjik hastalığı bulunmayan ve klinik olarak tamamen sağlıklı kabul edilen gönüllü çocuklardan (n=30), ailelerinin onayı alınarak, rastgele seçim ile oluşturuldu. Total İgE ve özgül İgE düzeyleri serumda ELÎSA yöntemi ile üretici firmaların tarifi üzerine belirlendi (İgE; Int. Immuno-Diagnostics, USA, Özgül İgE; Dr. Fooke, Neuss, Germany). İFN-y, ÎL-4, İL- 13 (ELISA, CLB, Amsterdam, Netherlands) ELİSA yöntemi ile değerlendirilmiştir. İgG, İgA, îgM seviyeleri nefelometrik yöntemle ölçüldü (Beckman Array®360 Systems, Beckman, Kaliforniya, USA). Kortizol için Chiron Diagnostics Corp. (ACS 180®, Cedex, Fransa), DHEAS için ise DPC (Immulite®2000 Kaliforniya, ABD) kemilimmünisense kitleri kullanılarak, tetkikler üretici firmaların tarifi üzerine yapıldı. istatistiksel yöntemler olarak, bağımsız örneklerde student's t testi, Mann- Whitney U testi, korelasyon analizi (Spearman) ve multiple regresyon analizleri SPSS 6.0 for Windows 95 kullanılarak yapıldı. Tüm alerjik olgular ele alındıklarında Total İgE düzeyleri alerjili olgularda, kontrol grubunda.bulunan değerlerden anlamlı ölçüde farklı bulunmuştur. Alerjik olgularda ve sağlıklı bireylerin IgG, IgA, İgM ortalamaları karşılaştırıldığında istatistiki anlamlı bir fark gözlenememiştir. Sözü edilen İFN-y, İL-4, İL- 13 sitokinlerinin total İgE ile ilişkilerine bakıldığında İFN-y ve İL-4'ün total İgE ile bir korelasyon göstermediği İL-13'ün ise istatistiki açıdan negatif fakat istatistiki önemi olmayan bir korelasyon gösterdiği bulunmuştur. Bu bulgular Thl ve Th2 kutuplaşması bakımından sitokinlerin total İgE ile ilişkilerine bakılarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı fikrini vermektedir. Bu çalışmada, alerjik olgularda İFN-y kontrol grubuna göre düşmüş iken İL-4 yaklaşık olarak 10 kat ve İL- 13 ise yaklaşık olarak 7 kat artmıştır. Bu veriler, bu iki interlökinin İgE üretimine olan etkilerini in vivo olarak doğrulamıştır. İFN-y ve İL-4 arasında istatistiki açıdan önemli negatif korelasyon in vivo olarak bu çalışmada gösterilmiştir. Bu da Thl ve Th2 lenfosit alt gruplarının kutuplaşmasını açıklayan bir bulgudur. Aynı ilişkinin İFN-y ve ÎL-13 arasında gözlenmemiş olması İL- 13'ün başka hücre grupları tarafından da yoğun olarak salgılanmış olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Bu çalışmada, hormonlardan DHEA ve kortizol düzeylerinin Thl/Th2 kutuplaşmasını gösteren İL-4, İL- 13 ve ÎFN-y sitokinlerle olan ilişkisi de incelenmiştir. Alerjik olguların tümü DHEA ve kortizol düzeyleri açısında karşılaştırıldığında alerjik olgularda kortizol düzeylerinin arttığı DHEA düzeylerinin ise değişmediği gözlenmiştir. Kortizol düzeylerinin artması Thl hücrelerini baskılayarak Th2 hücrelerin tetiklenmesine yol açabilir ve bu da alerjinin temel bir nedenini oluşturabilir. Diğer taraftan, ürtikerli olgularda serumda total igE düzeyleri kortizol ile istatistiki anlamlı negatif korelasyon göstermiştir. Ancak, bu döngünün tamamlanabilmesi için kortizolün İFN-y ile negatif, İL- 4 ile pozitif korelasyon göstermesi ve sitokinlerin total İgE ile korelasyonlarının tespit edilmesi gerekirdi. Astımlı ve ürtikerli olgular ayrı ayrı ele alındığında, kortizolün arttığı ve DHEA- S04'ün etkilenmediği gözlenmiştir. Alerjik astımlı olgulara bakıldığında, DHEA hormonu artışının İL-13 düzeylerindeki artışlarla istatistiki olarak anlamlı pozitif korelasyon göstermesi, benzer şekilde DHEA'nın Th2 hücre kutuplaşmasına yardım ettiği savını doğrulamaktadır. Ancak ürtikerli olgularda olduğu gibi diğer sitokinler ve İgE arasında korelasyon olmayışı ve İL-4 ve ÎFN-y'nın DHEA düzeylerinden etkilenmemesi, sözü edilen hipotetikal resmi tamamlamamıza imkan vermemektedir. Çalışmada, ürtikerli çocuk hasta grubunda kortizol ve total İgE düzeyleri arasında pozitif anlamlı bir ilişki gözlenmiştir. Aynı ilişki, tüm alerjik olgular veya astımlı olgular istatistiksel olarak ele alındığında bulunamamıştır. Sonuç olarak, bu çalışma alerjide Thl ve Th2 kutuplaşmasına in vivo olarak bir ışık tutabilmek için yapılmıştır. Bu çalışmalar temelinde, ÎL-4 ve ÎL-13 üretiminin baskılanması veya antikorlarla bloke edilmesi veya İFN-y uygulanması ile Thl baskınlığının temini yoluyla Th2 populasyonunun ve dolayısıyla salgıladıkları sitokinlerin düzeylerinin düşürülmesi gelecekte Tip I alerjilerin tedavisinde önemli bir yer alabilir. Immune reactions, in certain circumstances, may act as a damaging machinery in tissues and organs apart from their defending and recovering effects. Altered reactive immune response to antigens, which was mediated by the organism in destructive level, is called `allergy` or `hypersensitivity`. In addition, the term `allergy` is mostly used to define anaphylactic hypersensitivity caused by IgE. Antibodies formed against allergens are not defensive ones, but IgE class specific and sensitising antibodies. These antibodies have a capability to bind mast and basophyl cells in the skin and other tissues. Allergens can normally enter an organism via respiratory and digestive systems, the skin or parenteral route. Then, regional or systemic symptoms emerge in regard with targeted shock organ. T-helper (Th) cells are divided into subgroups regarding with their lymphokine products: Th0, Thl and Th2. Thl clones produce IFN-y and IL-2, but not IL-4 and IL-5. On the other hand, Th2 cells produce IL-4, IL-5 and IL-13, but not IFN-y and IL-2 cytokines. Th0 clone has cytokine profile for the both. On the whole, lymphokines secreted by Thl cells triggers the cellular immune response by causing to the synthesis of IgM and IgG2 from B cells and inducing the macrophages. Then, they make a defence against viral, bacterial, fungal and protozoal infections. Th2 cells, which stimulate humoral immunity, have especially started a defence against certain helminth infections through IgE and IgG responses and trigger allergy. It has not been known yet by which factors the polarisation of Thl and Th2 cells is mediated in the whole framework. However, it is known that IL-12 and IL-4 are the most important cytokines, which cause to the polarisation of Thl andTh2 for the both opposite directions. The main route of this study is builded by the allergic mechanisms in which cytokines reflecting the polarisation of Thl and Th2 cells, such as IFN-y, IL-4 and IL-13, play roles. Seventy-seven children cases previously diagnosed as an allergic disease were administrated to the study by applying a detailed questionnaire and carrying out physical examination. The allergic cases presented one alone or a few of 5 clinical manifestations together in regard with their questioner and physical examination findings. No anaphylaxi case was observed, and allergic asthma was determined in 37 and urticaria in 30 cases. A control group(n=30) was formed by random selection amongst volunteer children in the same age range, living in the same area, having the same socio-economical parameters and without any allergic disease and being accepted as wholly healthy subjects by taking written concepts of their own parents. Total IgE and specific IgE levels were determined by ELISA as described by manufacturers (IgE; Int. Immuno-Diagnostics, USA, Specific IgE; Dr. Fooke, Neuss, Germany). IFN-y, IL-4, IL-13 (ELISA, CLB, Amsterdam, Netherlands) was assessed by ELISA. IgG, IgA, IgM were measured by nephelometry (Beckman Array®360 Systems, Beckman, California, USA). Assessments were carried out by using chemiluminescence kit systems for Cortisol, Chiron Diagnostics Corp. (ACS 180®, Cedex, France), for DHEAS, DPC (Immulite®2000 California, USA) as instructed by manufacturers. In statistical analysis, student's t test in independent samples, Mann- Whitney U test, correlation (Spearman) and multiple regression analyses were applied by using SPSS 6.0 for Windows 95. When considered the whole allergic cases, total IgE levels were found to be higher in allergic cases than the controls. No statistically significant difference was observed, when compared levels of IgG, IgA and IgM in allergic cases with the healthy individuals. As to relationships of cytokines IFN-y, IL-4 and IL-13 with total IgE mentioned above, it was found that IFN-y and IL-4 were not correlated with total IgE, and IL-13 showed negative but not statistically significant correlation. These results indicate that it is not possible to evaluate Thl and Th2 polarisation by just investigating the relationship between cytokines and total IgE. In this study, while IFN-y diminished in allergic cases when compared to the control group, IL-4 elevated approximately 10-fold and IL-13 approximately 7-fold. These results approve the in vivo effects of both cytokines on IgE synthesis. It is in vivo shown in this study that there is a statistically significant negative correlation between IFN-y and IL-4. This is a finding explaining the polarisation of Thl and Th2 lymphocyte subgroups. Not observing the same relationship between IFN-y and IL-13 make strong the possibility of IL-13 to be abundantly produced by some other cells. In this study, the relationship amongst levels of hormones, DHEA and Cortisol, and cytokines such as IL-4, IL-13 and IFN-y indicatory for Thl/Th2 polarisation. When compared all the allergic cases for DHEA and Cortisol levels, it was observed that Cortisol levels increased and DHEA levels did not alter in allergic cases. The elevation of Cortisol levels may lead to triggering Th2 cells by suppressing Thl cells, and this may create the main reason of allergy. On the other hand, there was a statistically significant correlation between total IgE and Cortisol levels. However, it was necessary to find negative correlation between Cortisol and IFN-y levels, and positive correlation between Cortisol and IL-4 levels to complete the loop-mechanism. When considered asthma and urticaria cases separately, it was observed that Cortisol levels elevated, but DHEA-S04 levels did not alter. In allergic asthma cases, observing the statistically significant correlation between elevations of DHEA and IL-13 levels approves the hypothesis for mediatory role of DHEA in Th2 cell polarisation. However, as happened in urticaria cases, absence of a correlation between other cytokines and IgE and not altering of IL-4 and IFN-y by DHEA levels do not give the chance to complete the hypothetical picture mentioned above. In the study, a significant positive correlation was observed between Cortisol and total IgE levels in children with urticaria. The same relationship was not found, when statistically considered the whole allergic and asthma cases. Consequently, this study was carried out to enlighten Thl and Th2 polarisation in vivo in allergy. On the basis of the study, suppression of IL-4 and IL-13 production or blockage of them by antibodies, or diminishing of Th2 population and then their cytokine production via maintenance of Thl dominancy by IFN-y administration may take an important place in Type I allergy treatment in future.
Collections