Egemenlik-koruma sorumluluğu ilişkisi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi`nin koruma sorumluluğu tespitindeki rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarih yıllar boyunca korkunç suçlara tanık olmuş ve hak ihlalleri karşısında yeteri kadar adaleti sağlayamamıştır. Soğuk Savaş dönemi ile birlikte 50 yıllık pasif bir süreçten sonra 160 ülkenin katılımı ile beraber ilk daimi mahkeme kurulmuştur. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) 20. yüzyılın sonunda kurulmuş ve daha çok 21. yüzyılda etkili olan ortak küresel taahhüdün bir ürünüdür. İkinci Dünya Savaşı ile birlikte Nuremberg ve Tokyo Mahkemeleri kurularak sistemde bir örnek oluşturulmuştur. `uluslararası` bir ceza mahkemesi olmasından dolayı çok büyük önem taşımaktadır. Uluslararası sistemdeki değişik bölgesel güçlerin varlığı, sistemde tüm devletlerin uyacağı ortak evrensel hukuk çerçevesine uyup uymamalarından kaynaklanan denge rejimi için Uluslararası Ceza Mahkemesi gerekli ve önemli bir organdır. Özellikle 21.Yüzyılda insan haklarının daha çok sorgulanmaya başlanması ile insanlığa karşı suçların yargılanması talepleri uluslararası toplulukta artmış bu durum dolaylı yoldan UCM'yi başvurulacak önemli bir organ kılmıştır. Dolayısı ile birçok farklı bölgesel devletin bir arada aynı anarşik sistem altında gerek hükümetler arası gerek uluslararası örgütler çerçevesinde sağlamaya çalıştıkları bu düzende UCM caydırıcılık rolü üstlenmeyi amaç edinmiştir.Özellikle Kuvvet Kullanma olgusunun 1990'larda uluslararası sistemde yetersiz kalmasıyla 2000'li yıllarda acil müdahalenin kapısını açacak, yani Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin iznine gerek duymadan müdahale yolunu açan ve uluslararası hukukta egemenlik kavramına yeni bir anlam katan Koruma Sorumluluğu olgusu ortaya çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle, yapılan insani müdahalenin BMGK izni olmadan meşrulaştırılması durumu ortaya çıkmaktadır. UCM bu doğrultuda üstlendiği rol ile Koruma Sorumluluğu olgusunu bağımsız bir ceza mahkemesi olarak devletlerin vatandaşlarını korumasında etkili bir rol oynamayı amaçlamıştır. Devletler Hukuku ve uluslararası anlaşmalarda somut bir bağlayıcılığı olmayan, BMGK'nin kendi rolü olarak üstlendiği Koruma Sorumluluğu olgusunda Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne de atıflarda bulunmaktadır.Anahtar Kelimeler: Uluslararası Hukuk, Egemenlik, Koruma Sorumluluğu, Uluslararası Ceza Mahkemesi. History has become witness to horrible crimes throughout the years and could not be just enough towards these crimes for violations of rights. First permanent court for crimes was settled by the participation of 160 countries after a very passive period which Cold War has brought into the international system. The International Criminal Court (ICC) was established at the end of 20.century and became more effective in the 21.century as a product of a common global commitment. The establishment of Nuremberg and Tokyo Courts in conjunction with the Second World War set a precedent to the system. ICC has consequential value in the sense of being international.Particularly, in 21.century with the examination thoroughly of the human rights more have made ICC greater extent competent and important. Hence, ICC assuming the role of deterrence where many different regional powers move on under the same anarchic system with trying to ensure a common framework with the support of governments and international organizations has been supported by all of actors. In accordance with the role assumed by Criminal Court seeks more states to be part of The Criminal Court. For that purpose, The Criminal Court is located in the heart of the global movement to suppress impunity. Thus the ICC, as an independent mechanism than The United Nations especially get involves where any state is not adequate for judgment in itself. At this stage the ICC takes part in issue to provide peace and justice. The absence of central authority, separations and internal conflicts can be utilized in return of colonialism. In other words, mostly human right abuses and lack of authorities can explain the presence of current African cases in ICC. Moreover, Georgia and South Korea cases are currently being followed which shows the effort of ICC to be more universal throughout the world. The ICC has established with a structure of bottom-up. In this sense, states are the first responsible and concessionaire bodies. Thus, no solution can be found unless states give commitment to work in common framework. States that are composing the majority of the world's population are not party to the ICC. However, the ICC would be able to expand its jurisdiction with the support of party states and weaken the basis of new possible crimes in the system.Keywords: International Law, Sovereignty, Responsibility to Protect, International Criminal Court.
Collections