Adana ilinde arıcılığın genel yapısı ve arıcılık faaliyetleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırmada Adana ilinin arıcılık işletmelerini teknik, kültürel ve sosyo-ekonomik açıdan inceleyerek arıcılığın genel yapısını ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu çalışma, Adana ilinin merkez dahil toplam 15 ilçesinde faaliyet gösteren arıcılık işletmelerinden uygun örnekleme yöntemiyle seçilen toplam 302 işletmede gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda araştırma verileri, ziyaret edilen işletmelerin sahipleriyle yüzyüze yapılan anket uygulamalarından elde edilmiştir. Bu anketler arı yetiştiricilerinin sosyo-demografik özelliklerini ve işletmelerde yürütülen faaliyetler, sorunlar ve beklentiler hakkında bilgi sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Ankete katılan yetiştiricilerin %48'lik kısmının 46-55 yaşlarında olduğu ve bu yaş grubunun %37.24'ünün kovan başına 10-15 kg arasında bal aldığı, yetiştiricilerin %37.1'lik kısmının ortaokul mezunu olduğu ve bu üreticilerin %39.21'inin kovan başına 10-15 kg arasında bal aldığı, yetiştiricilerin %33.8'inin hanesinde 4 kişi oturduğu ve hanesinde 4 kişi oturanların %36.27'sinin 10-15 kg arasında bal aldığı, yetiştiricilerin %44.4'ünün 6-10 yıl süreyle arıcılık yaptıkları ve bu üreticilerin %38'inin kovan başına 10-15 kg arası bal aldıkları belirlenmiştir. Yetiştiricilerin %39.4'ü kendisini çiftçi olarak görmemektedir. Kendisini çiftçi olarak nitelendiren yetiştiriclerin %30.8'i arıcılığı ikincil uğraş olarak görmektedir. Yetiştiriciliği ikincil uğraş olarak görenlerin de %38.7'sinin 10-15 kg arası bal aldığı, yetiştiricilerin %41.7'sinin işletmesinde 3 kişi çalıştığı ve bu arıcıların %35.29'unun 10-15 kg arasında bal aldığı tespit edilmiştir. Araştırmada yetiştiricilerin yaşları, eğitim durumları, hanelerinde oturan kişi sayısı, kendilerini tanımlama şekilleri gibi parametreler ile kovan başı üretim miktarları arasındaki ilişkinin belirlenmesi için yapılan analizlere göre istatistiksel olarak önemlilik saptanmamıştır (P>0.05). Yetiştiriciler arasında 6-10 yıl süre ile arıcılık yapanların %38'inin, işletmesinde 3 kişi çalışanların %35.29'unun 10-15 kg bal aldığı, yetiştiricilerin %38'lik kısmının 11-30 kovan ile arıcılığa başladıkları ve bunların da %47'sinin kovan başı 10-15 kg bal aldığı, mevcut kovan sayısı olarak %54.6'sının 1-50 kovanı olduğu ve bunların da %43.03'ünün 10-15 kg arası bal aldığı belirlenmiştir. Yetiştiricilerin arıcılık yapma süreleri, işletmelerinde çalışan kişi sayısı, başlangıç ve mevcut kovan sayıları ile kovan başı üretim miktarları arasındaki ilişkinin belirlenmesi için yapılan analizlere göre çok yüksek düzeyde istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (P<0.05).Sonuç olarak, kovan başına verimin 10-15 kg olarak oldukça düşük düzeylerde olduğu saptanmıştır. Arıcılığın yetiştiriciler tarafından çoğunlukla ikinci bir iş olarak yapıldığı ve özellikle sektörde pazar sorunun önemli olduğu tespit edilmiştir. Adana ilinde arı yetiştiricilerinin ve arıcılık faaliyetlerine ilişkin mevcut durumunun, sektörün Türkiye'deki genel durumuyla benzerlik gösterdiği, ildeki arıcılık faaliyetlerine ait performansın artırılması için sektöre verilen kamu desteklerinin arttırılmasının, özellikle balda kalıntı probleminin ve pazarlama konusunda yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılmasına yönelik ivedi tedbirlerin alınmasının yararlı olacağı kanaatine varılmıştır. In this study, it was aimed to reveal the general structure of beekeeping by examining beekeeping activity of Adana province in terms of technical, cultural and socio-economic aspects. This study was carried out in a total of 302 beekeepers selected by appropriate sampling method in 15 provinces including the center of Adana province. In this context, data were obtained from the questionnaire surveys conducted by the owners of the visited beekeepers. These surveys were designed to provide information about the socio-demographic characteristics of beekeepers and the activities, problems and expectations that have been carried out in the beekeepers.It was determined that 48% of the farmers participating in the survey were between the ages of 46-55 and 37.24% of this age group received honey between 10-15 kg per hive. It was determined that 37.1% of beekeepers were secondary school graduates and 39.21% of these beekeepers obtained 10-15 kg honey per hive. It was determined that 33.8% of the beekeepers had 4 people in their homes and 36.27% of the 4 people living in their homes obtained honey between 10-15 kg. It has been determined that 44.4% of the beekeepers have been beekeeping for 6-10 years and 38% of these producers have obtained 10-15 kg honey from hives. 39.4% of the beekeepers do not see themselves as farmers. 30.8% of the farmers who consider themselves farmers accept beekeeping as secondary profession. It was determined that 38.7% of those who regard beekeeping as secondary profession obtained 10-15 kg honey. It was determined that 41.7% of beekeepers employed 3 people in their apiary and 35.29% of these beekeepers obtained honey between 10-15 kg. According to the results made for the determination of the relation between the ages of the beekeepers, their education status, the number of people living in their residence, the way of defining themselves and the amount of production per head (P>0.05). Among the beekeepers, 38% of them who beekeeping time for 6-10 years, 35.29% had 3 personnel in their apiary received 10-15 kg honey per hive. It was determined that 38% of the farmers who participated in the survey started beekeeping with 11-30 hives and 47% of them had 10-15 kg honey per hive. It was determined that 54.6% of the existing hives were 1-50 hives and 43.03% of them had 10-15 kg honey. A statistically significant difference was found at a very high level compared to the analyzes made for determining the relationship between beekeeping time, number of personnel, starting and present hive counts, and hive head production quantities (P<0.05).Consequently, it was found that the yield per hive is quite low as 10-15 kg. It has been determined that the breeding is mostly done by farmers as a second profession and that the market problem is especially important in the sector. Current situation of Adana regarding the province of beekeepers and beekeeping activities that are similar to the general situation of Turkey, in order to increase the performance of the beekeeping activities in the province, it has been concluded that increasing the government supports given to this sector, especially residue problem of honey, and the elimination of the problems experienced in marketing will be beneficial.
Collections