Malign plevral sıvalarda talk plöredezis ve plöredezis başarısını etkileyen faktörler

Abstract

Plevra sıvıları, plevra boşluğunda anormal sıvı birikmesi olarak tanımlanır. Klinik pratikte sık rastlanır ve pek çok farklı etyolojiye bağlı olabilir. MPS'lar eksüda vasfındaki plevral sıvıların önemli nedenlerinden biridir. MPS'lann kontrolü için maliyeti uygun en etkili metod göğüs tüpü drenajı ve kimyasal ajanların intraplevral uygulanmasıdır. Çalışmamızda MPS tespit edilen hastalarda talk ile plöredezis uygulamasının başarısını ve bu başarı üzerinde rol oynayan faktörleri belirlemek amaçlandı. Çalışmaya alman 42 malign plevral sivili hastanın birinci ay yanıt değerlendirmesi sonucunda 26 (%61.9) hastada tam yanıt, 9 (%21.4) hastada kısmi yanıt olmak üzere toplam 35 (%83.3) hastada basan sağlandı. Yedi (%16.7) hasta ise başarısız olarak kabul edildi. Çalışmaya alınan tüm hastalara 5 gram talk göğüs tüpü veya ince lümenli kateter ile uygulandı. Plöredezis başarısı üzerine etkili faktörler olarak kadın cinsiyet, yüksek Karnofsky performans skalası, plevral sıvı pH değerlerinin 7.21 'in üzerinde olması, plevral sıvı ADA düzeylerinin 17.5 U/L üzerinde olması ve plöredezis sonrası 72. saatte serum CRP düzeylerinin 20,2 mg/L üzerinde olması olarak belirlendi. Plöredezis başarısı üzerine yaş, semptom süreleri, primer tümörün kaynaklandığı doku, göğüs tüpünün boyutu, göğüs tüpünün kalış süresi, plöredezis öncesi ve sonrası gelen plevral sıvı miktarı, serum hemogram 63ve biyokimyasal değerleri ile plevral sıvı glikoz, LDH, protein, albumin, kolesterol ve amilaz değerlerinin etkisinin olmadığını belirledik. Yan etki olarak en sık ateş ve göğüs ağrısı ortaya çıktı. Bu yan etkiler geçici idi, analjezik ve antipiretikler ile kontrol altına alınabildi. Daha az oranda bulantı-kusma ve hipotansiyon görüldü. Hayatı tehdit edici yan etki olarak 1 hastada aritmi ve 1 hastada da konvülsyon gözlemlendi. 64