Türkçe öğretim programı (2018) bağlamında 5. sınıf Türkçe dersi öğretimine ilişkin öğretmen ve öğrenci görüşlerinin incelenmesi

Abstract

Çalışmanın amacı Millî Eğitim Bakanlığınca yenilenen Türkçe Dersi Öğretim Programının öğretim sürecine dair öğretmen ve öğrenci görüşlerinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda öğretim sürecinde gözlemler de yapılmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yaklaşımlarından, iç içe geçmiş tek durum desenine uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu için akademik anlamda düşük, orta ve yüksek başarı gösteren 20 okul seçilmiştir. Bu okullardan seçilen 20 öğretmen, 18 öğrenci araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırma verilerin bir kısmı öğretmenlerle yapılan görüşmeler aracılığıyla toplanmıştır. Seçilen okullardan düşük, orta ve yüksek başarılı üç okul belirlenip bu okullarda ders gözlemleri yapılmıştır. Ders gözlemi yapılan okullardan seçilen öğrencilerden de odak grup görüşmesi aracılığıyla verilerin diğer kısmı toplanmıştır. Verilerin analizi içerik analizi tekniğiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda Türkçe Dersi Öğretim Programı (2018) öğretim süreci içerisinde; yapısı, öğrenme alanları, kazanımları, getirilen yenilikleri, karşılaşılan problemleri açısından incelenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında; programın içeriğinde tema ve konuların uygun ve uygun olmadığı, ders araç-gereç ve materyallerinin uygun olduğu, etkinliklerin bazılarının öğrenci düzeyine uygun bazılarının uygun olmadığı, dil bilgisi konularında öğrencilerin hazırbulunuşluğunun göz ardı edildiği, yeni metin türlerinin eklenmesinin olumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrenme alanlarında ise programda anlaşılır bir şekilde yer aldıkları sonucuna ulaşılmıştır. Kazanımların örneklerle somutlaştırılması gerektiği, yazma kazanımının sayısının az olduğu, öğrenme alanlarının hepsinin kazanımlarının farklı örneklerle sunulması gerektiği, öğretmenlerce dinleme/izleme öğrenme alanının ölçülmesinin zor olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Programdaki yeniliklere dair 21. yüzyıl becerilerinin eklenmesinin olumlu olduğu fakat derslerle yeterince ilişkilendirilemediği, kılavuz kitap ve çalışma kitaplarının olması yönünde hem olumlu hem de olumsuz bir bakış açısının olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Karşılaşılan problemlere dair ise sosyokültürel farklılıkları karşılamadığı, bireysel ihtiyaçlarla uyumlu olmadığı, programın öğrencilere okuma alışkanlığı ve dil zevki kazandırmadığı, değer aktarımının yetersiz olduğu, gerçek yaşama uygun etkinliklerin azlığı, okulların fiziksel donanım açısından eksikliklerinin bulunduğu, öğretmenlerin programın yaklaşımına uygun olacak şekilde dersi yürütmemesi, dersin içerik olarak zaman zaman öğrenci düzeyinin üstünde olduğu görüşündedirler. Son olarak öğretmenler ve öğrencilerin Türkçe Dersi Öğretim Programı ile öğretim sürecine yönelik önerileri etkinliklerin ve metinlerin gerçek hayatla daha çok ilişkili olması, derslerin oyunlaştırılması gerektiği, çok katmanlı metinlere ve teknolojiyle daha çok yer verilmesi gerektiği, ders ortamlarının farklılaştırılması, ölçme ve değerlendirmede daha doğru ve kolay yolların olması gerektiği olmuştur.

The aim of this study is to explore the opinions of teachers and students about teaching process of Turkish Language Curriculum. In addition to this purpose, Turkish Language Curriculum (2018) was examined in the process of teaching. The study was conducted in accordance with embedded single case design. Based on the exam performance, 20 schools that show low, average, and high level of success were selected. 20 teachers and 18 students were included in the study. In the process of data collection, some of the data were collected from teachers through interviews. Among the 20 schools, three schools which have low, average and high level of performance were selected. In these three schools, Turkish lessons were observed. Some students were selected for focus group discussion out of three schools in which Turkish lessons were observed. The data were analysed through content analysis technique. In the light of the data obtained from Turkish Language Curriculum (2018) and the process of teaching were analysed in terms of structural features, learning areas, learning outcomes, innovations, and the problems encountered. Within the framework of teacher and student opinions and the research diaries of observations, the findings of study indicated that in the curriculum themes and the subjects are appropriate and not appropriate, materials and tools are appropriate, some of the activities are not appropriate to students' level while the others are appropriate for the students' level, in terms of grammar students' preparedness is neglected, and the addition of new genre of text is positive. Learning areas are presented clearly in the curriculum. In terms of outcomes in the curriculum, they need to be supported by concrete examples. The findings showed that the number of the writing outcomes is limited and different examples are needed in the different learning areas. Moreover, it is hard to measure listening learning area. The reforms in the curriculum are evaluated positively, the additions of 21st century skills are considered as positive; however, they are not sufficiently related to lessons. Guidebooks are evaluated as both negative and positive. In terms of the problems of the curriculum, they do not meet the socio-cultural diversity and do not respond individual needs. Furthermore, the curriculum lack gaining reading habits to students, give them language pleasure, fail to transfer values education, lack number of activities in line with daily life. The findings also revealed that schools have physical shortcomings, teachers fail to implement lessons according to the curriculum, and the content of the curriculum is sometimes a higher level than students' level.Lastly, suggestions of teachers and students about Turkish Language Curriculum and process of teaching are as follow: activities and texts should be more related to real life, the necessity of gamification of lessons, multimodal texts and technology should be more present learning environments should be enriched, and there should be more robust and easy ways of measurement and evaluation.