Soğuk Savaş sonrası dünyada terör, algısı, örgütleri: El Kaide ve IŞİD
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Her yüzyılda varlığını gösteren terörizm 21. yüzyılın en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Önceki yüzyıllardaki varlığına göre etki alanını, kapsamını ve etkinliğini gelişen teknoloji ve silahların yanında ideoloji faktörü ile oldukça arttırmıştır. Önceleri yerel ve bölgesel düzeyde karakter gösteren terörizm, zamanla uluslararası bir niteliğe bürünmüştür. Kökleri bir önceki yüzyılda atılan ve gittikçe etkisi artan din eksenli terörizm ise 21. yüzyıla damgasını vurmuştur. Bu yüzyılda din eksenli terörizm söz konusu olduğunda El Kaide ve IŞİD hem ideolojileri hem de örgüt varlıkları bakımından dikkat çekmektedir.Afgan direnişiyle temelleri atılan El Kaide yüzyılın en büyük saldırısını gerçekleştirerek dünyada bilinir hale gelmiştir. 11 Eylül saldırıları olarak dünya tarihinde büyük yer sahibi olan bu saldırılar din eksenli terörizmin ne kadar güçlendiğini de ortaya koymuştur. Liderleri Usame bin Ladin'in ABD tarafından öldürülmesiyle eski gücünü kaybeden örgüt neredeyse yerini bölgede yaşanan gelişmelerle bir başka din eksenli terör örgütü olan IŞİD'e bırakmıştır.El Kaide'den farklı olarak IŞİD, bir devlet olma yolunda ilerlemek istemiş ve bir noktaya kadar başarı göstermiştir. Bölgede başlayan Arap Baharı süreci ise IŞİD için kolaylaştırıcı bir etken olmuştur. Ancak zamanla uluslararası mücadelenin etkinliği sonucunda IŞİD bölgesel varlığını kısmen yitirmiştir.Bu tezin amacı; El Kaide ve IŞİD gibi din eksenli terörist grupların Ortadoğu coğrafyasında varlık göstermelerinin nedenlerini bölgenin karakteristiği ve yeni uluslararası sistemin temel özellikleri çerçevesinde tartışarak aralarındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu çerçevede meşruluğunu bölgeden alan bu terör örgütlerinin, bir bölgeye ait olmaktan çıkıp uluslararası terörizmin konusu haline dönüşmesinde dünyanın başat aktörleri ile olan ilişkileri de ayrıca analiz edilmiştir. Terrorism, which exists in every century, is one of the most important problems of the 21st century. Compared to its existence in previous centuries, it has increased its scope, area of effect and effectiveness considerably due to developing technology and weapons and ideologies. Terrorism, which previously had character at the local and regional level, has acquired an international character over time. Religion-based terrorism, which has its roots in the previous century and has an increasing influence, marked on the 21st century. Al-Qaeda and ISIS draw attention both in terms of their ideologies and organizational presence.Al-Qaeda, the foundations of which were laid with the Afghan resistance, became known throughout the world by carrying out the biggest attack of the century. These attacks, which have a great place in the history of the world as the attacks of September 11, also revealed how strong religion-based terrorism has become. The organization, whose leaders lost their former power with the killing of Osama bin Laden by the USA, has almost been replaced by ISIS, another religious-based terrorist organization with the developments in the region.Unlike al-Qaeda, ISIS wanted to progress towards becoming a state and has achieved success to a certain extent. The Arab Spring process, which started in the region, has been a facilitating factor for ISIS. However, as a result of the effectiveness of the international struggle over time, ISIS has partially lost its regional presence.The purpose of this thesis is; To reveal the relationship between the religion-based terrorist groups such as Al-Qaeda and ISIS in the Middle East geography within the framework of the characteristics of the region and the basic features of the new international system. In this context, the relations of these terrorist organizations, which have taken their legitimacy from the region, with the world's leading actors in the transformation of belonging to a region and becoming a subject of international terrorism, were also analyzed.
Collections