Subaraknoid kanama oluşturulan ratlarda kardiotonik ilaçların vazospazm üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Subaraknoid kanama; subaraknoid mesafeye, genellikle arteriel, nadiren de diğer nedenlere bağlı olarak oluşan kanamaya denilmektedir. Serebral vazospazm; subaraknoid kanama sonrasında sisternler içerisinde biriken kan ve kan ürünlerinin bazı kimyasal maddelerle etkileşerek serebral damarlarda oluşturduğu patolojik daralmalardır. Subaraknoid kanama sonrası gelişen fokal serebral iskeminin başlıca nedeni serebral vazospazmdır. Damar düz kas hücrelerinin kasılmasını sağlayan ana faktör hücre içi kalsiyum konsantrasyonudur. Na+ K+-ATPaz pompası; membran potansiyel farkını sağlayan ve iyon konsantrasyonunu regüle eden mekanizmadır ve inhibisyonunda hücre içi kalsiyum artışı olduğu bildirilmiştir. Digoksin bir kardiyak glikozittir. Kardiyak glikozitler; kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan, steroid yapıda moleküllerdir. Glikozitlerin etkilerinin hücresel temeli; Na+ K+-ATPaz pompasını inhibe ederek hücre içi serbest Ca++ düzeyini arttırmalarıdır. Ancak gilikozidlerin aynı zamanda hücre içi kalsiyum seviyelerini dengede tuttuğu da literatürde bildirilmiştir. Digoksinin etki mekanizmaları ile ilgili çelişkili çalışmaların olması nedeni ile vasospazm üzerindeki etkisini araştırmak istedik. Çalışmamızda, ratların sisterna magnaları içerisine otolog kuyruk kanı 2 kez, 48 saat arayla enjekte edilerek subaraknoid kanama oluşturulmuş, histojik ve morfolojik olarak baziler arterde vazospazm geliştiği görülmüştür(1. grup). Daha sonra sisterna mangaya serum fizyolojik (2. grup), sadece intraperitoneal digoksin (3. grup) ve sisterna mangaya otolog kuyruk kanı + intraperitoneal digoksin (4. grup) uygulanarak 4 farklı grup oluşturulmuş ve gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Gruplar arası karşılaştırma mikroskop yardımıyla damar lümen alanı ve damar duvar kalınlığı ölçülerek yapılmıştır. Digoksinin Na+ K+-ATPaz pompasını inhibe etmesi sonucunda hücre içi serbest kalsiyum düzeyini arttırarak vazospazmı arttırması beklenirken, çalışmamızda; digoksin kullanılan ratlarda vazospazm ilerlemediği ve hatta oluşmadığı görülmüştür. Digoksin kullanılan grupta diğer gruplarla karşılaştırıldığında damar duvar kalınlığı ve lümen alanında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmuştur. Digitaller doku hipoksisine bağlı refleks sempatoadrenal stimülasyonu ortadan kaldırırlar. Böylece yükselmiş olan kalp atım hızını düşürürler ve periferik vazodilatasyon yaparlar. Subaraknoid kanamada sempatik sistem aktivasyonu gelişir ve bunun sonucu serebral vazokonstrüksiyon oluşur. Vazospazm patogenezinde, kan ve yıkım ürünlerinin oluşturduğu inflamatuar yanıt da önemli bir yer tutmaktadır. Digitallerin antiinflamatuar ve indirekt vazodilatör etkileri de mevcuttur. Çalışmamızda elde ettiğimiz sonuçlar; digoksinin vazospazmın çözülmesinde veya proflaksisinde faydalı olabileceğini göstermiştir. Sonuçlarımız; bu konuda daha ileri ve ayrıntılı çalışmalar gerektiğini ortaya koymaktadır. Subarachnoid hemorrhage is a generally arterial bleeding in subarachnoid space, and other reasons is also possible. Cerebral vasospasm; is pathologic narrowing in cerebral vessels by blood and blood products influencing with some chemical elements, which are collected in cisterns after subarachnoid hemorrhage. The main cause of focal cerebral ischemia developed after subarachnoid hemorrhage is cerebral vasospasm. Key factor providing spasm of vessel smooth muscle cell is intracellular calcium concentration. Na+ K+-ATPase pump achieves membrane potential difference and regulates ion concentration, and it has been reported that its inhibition causes intracellular calcium increase. Digoxin is a cardiac glycoside. Cardiac glycosides are steroid molecules that are clinically used for cardiac failure therapy. Cellular basis of glycosides is to increase intracellular free calcium level by inhibition of Na+ K+-ATPase pump. However, it has been also reported that glycosides may provide intracellular calcium levels at equilibrium. Due to contradictory reports on the effects of digoxin, we would like to investigate its effect on vasospasm. In our study, histological and morphologic vasospasm in basilar arteries was observed after the subarachnoid hemorrhage has been formed by injecting autologous tail blood into cisterna magna of rats, twice in 48 hours (1st group). There were statistically significant differences between 1st group and other groups, which are normal saline application into cisterna magna (2nd group), only intraperitoneal digoxin (3rd group) and autologous tail blood to cisterna magna + intraperitoneal digoxin (4th group). Comparison between the groups was done under microscope by measuring vessel lumen area and vessel wall thickness. Despite digoxin is known to inhibit Na+ K+-ATPase pump to increase vasospasm by increasing intracellular free calcium level; in our study, vasospasm was not observed at digoxin used rats. When comparing with other groups, significant differences were statistically found at vessel wall thickness and lumen area at digoxin used group. Digitals eliminates reflex sympatho-adrenal stimulation depended on tissue hypoxia. They also decrease heart rate and make peripheral vasodilatation. At subarachnoid hemorrhage, sympathetic system activation advances and cerebral vasoconstruction is formed. In vasospasm pathogenesis, inflammatory response formed by blood and its destruction products are also main cause. The digitals have anti-inflammatory and indirect effects. Results that we have obtained in our study show that digoxin may be useful in the therapy for vasospasm elimination or prophylaxis. Results are considered the requirement of more advanced and detailed studies should to be done
Collections