Larenks kanseri olgularında HLA antijenlerinin dağılımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
7. ÖZET Baş ve boyun bölgesi kanserleri, en sık görülen kanser türleri arasında 6. sırayı almaktadır. Dünya genelinde her yıl yaklaşık olarak 500.000'den fazla bireye baş ve boyun bölgesinden kaynaklanan kanser tanısı yapılmaktadır. 4 Kanser dağılımını etkileyen çeşitli faktörlerden bazıları; cins, yaş, ırk, beslenme tarzı, sosyoekonomik koşullar, çeşitli alışkanlıkların toplumdaki yaygınlık derecesi, ülkelere ve aynı ülke içindeki bölgelere ait coğrafik özellikler ve diğer çevresel faktörlerdir.5'6 Günümüzde, insanlardaki kanserlerin yaklaşık olarak üçte birinde nedenler bilinmekte ve bir çok kanser türünün oluşumunda çevresel faktörlerin etkin bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bunun nedenlerinden biri, genetik faktörlere oranla çevresel faktörler hakkında, daha fazla bilgiye sahip olunması olabilir. 6 Normal bir hücrenin kanser hücresine dönüşmesindeki temel sorun, hücre çoğalmasındaki kontrolün kaybolmasıdır. Hücre çoğalması ise hücrenin genetik yapısı ve fonksiyonları ile düzenlendiğine göre kanser oluşumunda etkili olan çevresel faktörlerin etki mekanizmasının temelinde genetik faktörlerin bulunduğu düşünülebilinir. 7 Normal bir hücrenin malign hücreye dönüşümü için belirli genetik değişimler gereklidir. Bunlar arasında bilinenler, nokta mutasyonu, delesyon, gen konversiyonu, rekombinasyon, gen amplifikasyonu ve non-disjunction olayları sayılabilir. Genetik değişimler, proto-onkogenlerin inaktivasyonuna veya tumor supressör genlerin fonksiyonel kayıplarına neden olabilir. Bunlara ek olarak, bu genetik değişimler, immün cevapta görev alan genlerin ekspresyonunu etkileyerek, tümör hücrelerinin immün sistemden kaçarak metastaz yapabilmelerine neden olabilir. İmmün cevapta önemli görevleri olan HLA antijenleri 6 nolu kromozomun kısa kolu üzerindeki genler tarafından eksprese edilmektedir. 6 nolu kromozomun kısa kolu üzerindeki bir haplotipteki kayıp, hücrenin tümör antijenleri sunumunda değişikliğe yol açabilir, bu da sitotoksik T hücrelerince tanınmada sorunlara neden olabilir. Nitekim, 6 nolu kromozomun kısa kolunun kaybı, foliküler kaynaklı hücre lenfoması, ovaryum, pankreas kanserleri ve melanoma'da gösterilmiştir.16 57Larenks kanserinin etyopatogenezinin değerlendirilmesinde immünogenetik kökenin anlaşılması için HLA antijenlerinin görülme sıklığı ile larenks kanseri arasında bir ilişkinin olup olmadığı araştırılmıştır. Larenks kanseri etiyolojisinde hem çevresel faktörler, hem genetik faktörler hem de bu faktörlerin etkileşimi rol oynamaktadır. Bundan dolayı çalışmamızda larenks kanserinin immünogenetik orijininin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal olarak, üniversitemiz Kulak Burun Boğaz kliniğine müracaat eden epidermoid larenks kanserli 50 (47'si erkek ve 3'ü kadın) olgu üzerinde çalışılmıştır. Bu olguların 39'una total larenjektomi ve ll'ine ise parsiyel larenjektomi operasyonu yapılmıştır. Larenks kanserli olgularda, HLA-ABC ve HLA-DR antijenlerinin tespit edilmesinde, Terasaki mikrolenfosite toksisite tayini metodu kullanılmıştır. Veriler Ki-kare Fisher's Exact testi, Yates Ki-kare (Continuity correction) ve Tahmini Relatif Risk istatistik yöntemleriyle değerlendirilmiştir. Olgu grubunda yaş ortalaması, 56+12 ve kontrol grubunda yaş ortalaması, 38±17 olarak tespit edilmiştir. Deney sonuçlarına göre istatistiki olarak anlamlı olan HLA antijenleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Tablo 9. Larenks Kanserli Olgularda Anlamlı Bulunan HLA Antijenleri Sonuç olarak larenks kanseri ile belirli HLA antijenleri arasında bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ancak farklı populasyonlarda yapılan çalışmalarda farklı bulgulara da rastlanmaktadır, bu farklı sonuçlar kullanılan antijen sayısında kaynaklandığı gibi, populasyon farkhlıklarından da kaynaklanıyor olabilir. Bu konuda yapılan çalışmaların arttırılması, farklı teknikler de kullanılarak geliştirilmesi ve elde edilen bilgilerin birleştirilerek değerlendirilmesi larenks kanser etyopatogenezinin aydınlatılmasını sağlayacaktır. Belirli bazı alt grupların karşılaştırmalı olarak HLA tiplendirmesinin yapılması, bu konuya daha fazla açıklık kazandırabilir ve böylece prognostik önemi olabilecek belirli alt grupların tayin edilmesi de sağlanabilecektir. Anahtar Kelimeler: HLA, larenks kanseri, immünogenetik 58 8. SUMMARY Head and neck cancers are the 6th most common cancer types in the world. Every year more than 500.000 people are diagnosed as cancer patients. Some of the factors that influence cancer distribution are; sex, age, race, type of nutrition, social-economical conditions, degree of widespread of different habits in population, geographical features and other environmental factors.5'6 Today, we know the reasons of 1/3 of cancers and it is thought that in many types of cancers environmental factors play an important role. Because we have more information about environmental factors than the genetical factors. 6 The main problem in cancer is the lack of control İn amplification of cells and amplification and growing are under the control mechanism of genes so we can say that genetical factors influence cancer development.7 Some genetical changes occur when a normal cell becomes a malign cell. These genetical changes are, point mutation, deletion, gene conversion, recombination, gene amplification and non disjunction. Genetical changes can cause the inactivation of protooncogenes or functional loss of tomor suppressor genes. In addition to these, genetical changes, effect the expression of genes that have function in immune surveillance and help tumor cells to escape from immun system in order to make metastasis. HLA antigens that play an important role in immune response are expressed by the genes in the short arm of chromosome 6. The loss of an haplotype in short arm of chromosome 6 can cause alterations in the expression of tumor antigens, and this can be related with the recognition of HLA antigens by cytotoxic T lymphocytes. The loss of the short arm of chromosome 6 is shown in cell lymphoma, ovarium, pancreas cancers and melanoma.16 We investigate if there is a relationship between larynx cancer and the frequency of HLA antigens in order to understand the immunogenetic basis in the ethiopathogenesis of larynx cancers. In the ethiology of larynx cancer, environmantal factors, genetical factors and 59the interaction of both environmantal and genetical factors play an important role. Thus, in this study our aim was to investigate the immunogenetic origin of larynx cancer. We studied with 50 (47 male and 3 female) epidermoid larynx cancer patients who had medical treatment in our hospital's ear nose throat service. 39 of these patients had total laryngectomy and 11 of them had partial laryngectomy. We use Terasaki microlymphocytotoxicity typing method in order to determine HLA-ABC and -DR antigens. The data is evaluated with the statistical methods; Ki-square Fisher's exact test, Yates Ki- square test (continuity correction) and estimated relative risk. The medium of age in patient group is found 56+12, and in control group it is found 38±17. The table below shows the HLA antigens that are found meaningful after the statistical analysis Table 10. HLA antigens that are found meaningful after the statistical analysis In conclusion we found out that there is a relationship between larynx cancer and certain HLA antigens. However, in different populations different findings can be determined, the number of antigens used in the study can effect the results and also population differences play an important role in the difference. If we increase the number of studies in this subject, develop new techniques and put our findings together we could clarify the ethiopathogenesis of larynx cancer. With HLA typing of certain subgroups comparatively, we could also determine certain subgroups that has prognostic importance. Key words: HLA, larynx cancer, immunogenetic 60
Collections