Gıda renklendiricilerinden Eritrosin`in teratojenik etkileri ve atopik hastalıkların etiyolojisindeki rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Gıda katkı boyalan, günlük yaşamamızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Yediğimiz yiyeceklerde, kullandığımız ilaç ve kozmetiklerde, pekçok içecekte farkında olmasak da katkı maddeleri ile karşılaşmaktayız. Bu tip maddelerin, görünüş güzelliği sağlaması ve ürünü koruyucu özellikleri olmasının yanında, bir kimyasal olmasından kaynaklanan zararlı etkileri de bulunmaktadır. Çalışmamız; renklendiricilerin gebeler tarafından da tüketildiği düşünülerek planlanmıştır. Eritrosin (FD&C Red No. 3, di sodium salt of 2,4,5,7-tetraiodofluorescein); yiyeceklerde, ilaçlarda ve kozmetiklerde sıkça kullanılan bir renk katkı maddesidir. Yapılan çalışmalar; gıda katkı maddelerinden bazılarının, kısa ve uzun süreli kullanımına bağlı olarak, potansiyel karsinojen, toksik, teratojenik etkilerinin olduğunu göstermiştir. Eritrosinin de, tümör destekleyicisi ve akut bir toksisiteye sahip olduğu belirtilmektedir. WHO/FDA tarafından önerilen, eritrosinin günlük kabul edilebilir dozu 100 ppm'dir. Türkiye'de eritrosinin kullanımına; hakkındaki araştırmalar sonuçlanana dek geçici olarak izin verilmiştir. Renklendiriciler ayrıca besin intoleransına bağlı olarak, allerjik reaksiyonlara da neden olmaktadır. Kontrol ve eritrosin verilen grup olmak üzere, iki farklı grup olarak planladığımız araştırmamızda, eritrosin 17 Wistar-albino rata gebeliklerinin 7-8-9-10 ve 11. günlerinde 2 mg/ml olarak hazırlanmış ve bu çözeltiden 5 mi alınarak gavaj yolu ile verilmiştir. Pozitif kontrol olarak distile su kullanılmıştır. Genetik inceleme için, eritrosin verilen annelerin fetuslanndan alınan doku örnekleri birinci aşamada incelenirken, ikinci aşamada annelerinde eritrosin kullanılmamış fetuslann, doku örneklerinden hazırlanan kültürlere 0.1 mg/ml, 1 mg/ml ve 10mg/ml dozlarında eritrosin eksojen olarak verilerek incelenmiştir.Gebeliklerinin 20. gününde servikal dislokasyonla Öldürülen annelere uygulanan laparotomi sonrasında; implantasyon ve rezorpsiyon alanları, fetal ölüm, major malformasyonlar, fetus boy ve ağırlığı yönünden ilk incelemeleri yapıldı. Ölçümlerde istatistiksel bir anlamlılık yoktu. Plasenta ağırlıklarında yapılan ölçümlerde istatistiksel bir anlamlılık gözlenirken, fetus gelişme geriliği ile bir korelasyon yoktu. Fetusların rutin histolojik takip ve H&E ile boyanmış preparatlannda, ışık mikroskobik incelemeleri yapıldı. Ayrıca; fetus deri kesitleri Toluidine Blue ile boyanarak, mast hücreleri incelendi. Yapılan incelemelerde, sadece eritrosin verilen grubun fetus deri kesitlerinde mast hücreleri sayısında belirgin bir artış ve eksositoz gözlendi. Elde edilen bu bulgu, istatistiksel olarak da anlamlıydı (U=12 p<0.01**). Genetik incelemeye alınan örneklerde her iki grupta da kromozomal değişime rastlanmazken, eksojen olarak eritrosin eklenen kültürlerde doza bağımlı olarak hücre sayısının ve canlılığının belirgin derecede azaldığı gözlendi. Bu hücrelerde vakuolizasyon dikkat çekici idi. Araştırmamız sonucunda, kullandığımız eritrosin dozlarının; önemli gelişme bozukluklarına neden olmadığı görülmesine rağmen, derideki mast hücrelerini sayıca arttırmıştır. Eritrosinin daha önceki araştırmaların doğrultusunda, atopik hastalıklara neden olan faktörlerden birisi olabileceği düşüncesindeyiz. Ayrıca tüm bu bulgular dışında eksojen eritrosin uygulanan kültürlerdeki aşırı kontaminasyon; gıda sektörünün bu konuda uyarılmasına gereksinim olduğunu vurgulamaktadır. ÖZET Gıda katkı boyalan, günlük yaşamamızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Yediğimiz yiyeceklerde, kullandığımız ilaç ve kozmetiklerde, pekçok içecekte farkında olmasak da katkı maddeleri ile karşılaşmaktayız. Bu tip maddelerin, görünüş güzelliği sağlaması ve ürünü koruyucu özellikleri olmasının yanında, bir kimyasal olmasından kaynaklanan zararlı etkileri de bulunmaktadır. Çalışmamız; renklendiricilerin gebeler tarafından da tüketildiği düşünülerek planlanmıştır. Eritrosin (FD&C Red No. 3, di sodium salt of 2,4,5,7-tetraiodofluorescein); yiyeceklerde, ilaçlarda ve kozmetiklerde sıkça kullanılan bir renk katkı maddesidir. Yapılan çalışmalar; gıda katkı maddelerinden bazılarının, kısa ve uzun süreli kullanımına bağlı olarak, potansiyel karsinojen, toksik, teratojenik etkilerinin olduğunu göstermiştir. Eritrosinin de, tümör destekleyicisi ve akut bir toksisiteye sahip olduğu belirtilmektedir. WHO/FDA tarafından önerilen, eritrosinin günlük kabul edilebilir dozu 100 ppm'dir. Türkiye'de eritrosinin kullanımına; hakkındaki araştırmalar sonuçlanana dek geçici olarak izin verilmiştir. Renklendiriciler ayrıca besin intoleransına bağlı olarak, allerjik reaksiyonlara da neden olmaktadır. Kontrol ve eritrosin verilen grup olmak üzere, iki farklı grup olarak planladığımız araştırmamızda, eritrosin 17 Wistar-albino rata gebeliklerinin 7-8-9-10 ve 11. günlerinde 2 mg/ml olarak hazırlanmış ve bu çözeltiden 5 mi alınarak gavaj yolu ile verilmiştir. Pozitif kontrol olarak distile su kullanılmıştır. Genetik inceleme için, eritrosin verilen annelerin fetuslanndan alınan doku örnekleri birinci aşamada incelenirken, ikinci aşamada annelerinde eritrosin kullanılmamış fetuslann, doku örneklerinden hazırlanan kültürlere 0.1 mg/ml, 1 mg/ml ve 10mg/ml dozlarında eritrosin eksojen olarak verilerek incelenmiştir.Gebeliklerinin 20. gününde servikal dislokasyonla Öldürülen annelere uygulanan laparotomi sonrasında; implantasyon ve rezorpsiyon alanları, fetal ölüm, major malformasyonlar, fetus boy ve ağırlığı yönünden ilk incelemeleri yapıldı. Ölçümlerde istatistiksel bir anlamlılık yoktu. Plasenta ağırlıklarında yapılan ölçümlerde istatistiksel bir anlamlılık gözlenirken, fetus gelişme geriliği ile bir korelasyon yoktu. Fetusların rutin histolojik takip ve H&E ile boyanmış preparatlannda, ışık mikroskobik incelemeleri yapıldı. Ayrıca; fetus deri kesitleri Toluidine Blue ile boyanarak, mast hücreleri incelendi. Yapılan incelemelerde, sadece eritrosin verilen grubun fetus deri kesitlerinde mast hücreleri sayısında belirgin bir artış ve eksositoz gözlendi. Elde edilen bu bulgu, istatistiksel olarak da anlamlıydı (U=12 p<0.01**). Genetik incelemeye alınan örneklerde her iki grupta da kromozomal değişime rastlanmazken, eksojen olarak eritrosin eklenen kültürlerde doza bağımlı olarak hücre sayısının ve canlılığının belirgin derecede azaldığı gözlendi. Bu hücrelerde vakuolizasyon dikkat çekici idi. Araştırmamız sonucunda, kullandığımız eritrosin dozlarının; önemli gelişme bozukluklarına neden olmadığı görülmesine rağmen, derideki mast hücrelerini sayıca arttırmıştır. Eritrosinin daha önceki araştırmaların doğrultusunda, atopik hastalıklara neden olan faktörlerden birisi olabileceği düşüncesindeyiz. Ayrıca tüm bu bulgular dışında eksojen eritrosin uygulanan kültürlerdeki aşırı kontaminasyon; gıda sektörünün bu konuda uyarılmasına gereksinim olduğunu vurgulamaktadır.
Collections