Türk populasyonunda vitamin D reseptör gen polimorfizmleri ile prostat kanseri arasındaki ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmada, Türk populasyonunda VDR geni Bsm I ve Fok I polimorfizmleri ile prostat kanseri arasındaki ilişkiyi araştırmak amaçlanmıştır. Prostat kanserli 75 hasta ve benign prostat hiperplazili 112 kontrolün periferik karımdan elde edilen DNA'larda Bsm I ve Fok I lokusları PCR ile çoğaltılmış, ardından PCR ürünleri Bsm I ve Fok I restriksiyon enzimleri ile kesilmiş ve agaroz jel elektroforezi ile analiz edilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda, VDR Fok I genotip frekansları hastalarda %48.0 FF, %41.3 Ff ve % 10.7 ff; kontrollerde % 41.1 FF, % 48.2 Ff ve %10.7 ff olarak saptanmıştır. F allel frekansı hastalarda % 89.3, kontrollerde ise %89.2 olarak bulunmuştur, f allel frekansı hastalarda %52.0, kontrollerde %58.9 olarak saptanmıştır. VDR Bsm I frekansları hastalarda % 22.6 BB, % 41.3 Bb, % 36.0 bb; kontrollerde %33.9 BB, % 42 Bb ve % 24.1 bb olarak saptanmıştır. B allel frekansı hastalarda %64.0, kontrollerde % 75.9 olarak bulunmuştur, b allel frekansı hastalarda % 77.3, kontrollerde % 66.1 olarak saptanmıştır. Sonuç olarak, Türk populasyonunda Fok I ve Bsm I genotip dağılımlarının prostat kanseri hastaları ve kontrollerde istatistiksel olarak önemli bir farklılık göstermediği (P> 0.05), dolayısıyla bu polimorfizmlerin prostat kanseri tanısında genetik markır olarak kullanılmaya uygun olmadıkları görülmüştür. Hastaların histopatolojik bulgulara göre gruplandırılması da sonucu değiştirmemiştir. Anahtar Kelimeler: Prostat Kanseri, VDR, Fok I, Bsm I, Polimorfizm vı SUMMARY In this study, we aimed to investigate the association between VDR gene Bsm I and Fok I polymorphisms with prostate cancer in Turkish population. In the DNA' s extracted from pheripheral blood of 75 prostate cancer cases and 1 12 benign prostatic hyperplasia controls, Bsm I and Fok I locuses were amplified by PCR. Subsequently, PCR products have been digested by Bsm I and Fok I restriction enzymes and results were analysed by agarose gel electrophoresis. As result, VDR gene Fok I genotype frequencies were 48.0%, FF, 41.3 %, Ff, 10.7 % ffin the cases; 41.1 %, FF; 48.2 %, Ff; and 10.7 %, ff in the controls. The frequencies of F allels in the cases were 89.3 %, and were 89.2 % in the controls. The frequencies of f allels were 52.0 % in the cases and were 58.9 % in the controls. VDR gene Bsm I genotype frequencies were 22.6 %, BB, 41.3, Bb, 36.0 % bb in the cases; 33.9 %, BB; 42.0 %, Bb; and 24.1 %, bb in the controls. The frequencies of B allels in the cases were 64.0 %, and were 75.9 % in the controls. The frequencies of b allels were 77.3 % in the cases and were 66.1% in the controls. In conclusion, Fok I and Bsm I genotype distribution between prostate cancer cases and controls were not significantly different (P>0.05) in the Turkish population. So, according to this study, we conclude that these polymorphisms are not usefull as markers of prostate cancer. Stratification of cases and according to pathological findings did not changed the results. Keywords: Prostate Cancer, VDR, Fok I, Bsm I, Polymorphism Vll
Collections