Uyku solunum bozukluklarının baş-boyun antropometrisi ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Uyku, vücudumuzu fiziksel ve ruhsal olarak dinlendiren, yenileyen, yeni bir güne hazırlayan bir dönem olmakla beraber canlıların iradeleri ile ilgilerini çevreden kestikleri, geri döndürülebilir bir tepkisizlik durumudur. Hücre yenilenmesi, enerji koruma, yaşlanmaya karşı direnç, termoregülasyon, önemli beyin bölgelerinin korunması, gün içerisinde oluşan bazı bozulmaların onarılması, büyüme hormonunun salgılanması önemli ölçüde uyku sırasında olmaktadır.Uyku solunum bozuklukları ile ilgili en önemli araştırmalar 1953'te Chicago Üniversitesi'nde Aserinksky ve Kleitman ile Dement ve Kleitman tarafından yapılmış olup bu araştırmacılar EEG ile uykunun NREM ve REM evrelerini keşfetmişlerdir. Uykuya NREM ile girilir. Böylece patotojik uyku ile normal uyku arasında ayrım yapılabilir. Genetik faktörler, sirkadyen ritmler ve alarm kurmak gibi istemli müdahaleler kişinin uyku süresinin belirlenmesinde etkilidir. NREM derin uykudaki kayıplar, kişinin gündüz uykululuk durumunu REM uykusuna göre daha çok etkiler.Uyku solunum bozukluklarının tanılanmasında önemli bir yöntem olan polisomnografi; uyku evrelerinin izlenmesine, tanı ve tedavi için gerekli fizyolojik bilgilerin toplanmasına, uyku ve uyanıklık arasındaki etkileşimin anlaşılmasına olanak sağlar. Uyku solunum bozukluğu konusunda polisomnografi bulgularının oldukça zengin olmasından dolayı tüm verilerden yararlanılarak bu verilerin dikkatli bir Şekilde bütüncül ve sistematik yaklaşımla yorumlanması önemlidir.Bu araştırma uyku solunum bozuklukları ile baş-boyun antropometrisi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya gönüllü 147 kişi dahil edilmiştir. Çalışmamızda yararlandığımız parametereler arasında uyku solunum bozuklukları ile BKİ, alt yüz yüksekliği, boyun çevresi, ön boyun yüksekliği, bigonial genişlik, corpus mandibula uzunluğu, boyun fleksiyonu ve boyun ektansiyonu arasında ilişki olduğu ancak boy yüksekliği ile uyku solunum bozukluğu arasında direkt olarak ilişki olmadığı saptanmıştır.Tıkayıcı uyku solunum bozukluğu, uyku esnasında tekrarlayan üst havayolu obstrüksiyonu ile karakterize kompleks bir hastalıktır. Sonuçlarımızın bu tip hastalığı olan kişilerin teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek parametrelerin saptanmasını konu alacak çalışmalara öncelik yapacağı kanaatindeyiz. Sleep is a reversible passivity situation that let us rest physically and psychologically, refreshes and makes us ready for a new day while we disassociate relations with the environment. Rejuvenescence, saving energy, resistance to ageing, thermoregulation, protecting vital brain zones, rehabilitating some kinds of deformations in day-time, secretion of growth hormon comes into existence in the course of sleep.The most important reseaches about sleep disordered breathing were carried out by Aserinksky and Kleitman with Dement and Kleitman in University of Chicago in 1953 and these reseachers discovered NREM and REM laps with EEG. Sleep begins with NREM. Therefore, a distinction between pathological and normal sleep may be identified. Genetical factors, circadian rhythms and optional intervention such as setting alarm clock are effective in adopting sleep duration of a person. Loses in NREM deep sleep effects a person's day-time sleeplessness situation much more than REM sleep.Polysomnography is an important method to diognase sleep disordered breathing that supplies information about trailing sleep laps, gathering physiological datas for diognasis and treatment and helps to conceive interaction between sleep and wakefulness. Because there are plenty of data about the sleep disordered breathing emerged from polysomnography evidences, it is seriously vital to interpret all these information systematically and holistically. This research was fullfilled in order to analyze the relation between sleep disordered breathing and head-neck anthropometry. 147 voluntary people were included in the research. It was identified that there are relations between body mass index, sub-face length, bigonial latitude, corpus mandibula length, neck flexion, neck extension and sleep disordered breathing, however there is not any relation between body length and sleep disordered breathing.Obstructive sleep disordered breathing is an illness characterized with recurrent upper airway obstruction during sleep. We estimate that our results will prioritize the studies to find out the parameters which will be used to diognise and treat this kind of patients.
Collections