Üriner inkontinansın yaşam kalitesine etkisi, tedavi öncesi-sonrası dönemde objektif ve subjektif parametrelerin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Üriner inkontinans, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve tıbbi olduğu kadar sosyal yönü de olan, hastaları farklı şekillerde etkileyebilen çok boyutlu bir problemdir. Ağır morbidite veya mortatiliteye nadiren neden olabilen üriner inkontinansın asıl etkisi, kadının günlük aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen semptomlara ve yaşam kalitesi düzeyinin bozulmasına neden olmasıdır. İnkontinans problemi Müslüman toplumlarda abdestin bozulmasına neden olarak ibadetlerin yerine getirilmesinde sıkıntı yaratmakta ve dini yaşamı olumsuz etkileyebilmektedir. Namaz kılmadan önce kadınlar temizlenmek için abdest almakta, idrar kaçağı olduğunda abdest bozulduğu için daha sık abdest almak zorunda kalmaktadırlar. Ayrıca namaz kılarken yapılan hareketler sırasında idrar kaçırabilmekte ve ibadet yarım kalabilmektedir.Bu çalışma üriner inkontinansın yaşam kalitesine ve dini yaşama etkisini, tedavi öncesi-sonrası dönemde objektif ve subjektif parametrelerin karşılaştırılması amacıyla yapıldı. Araştırmanın evrenini Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine üriner inkontinans semptomları ile ilk kez başvuran ve daha önce en az bir yıl süreyle üriner inkontinans tedavisi almayan tüm kadınlar oluşturdu. Çalışma grubuna 17.05.2010-14.02.2012 tarihleri arasında polikliniğe başvuran ve çalışmaya katılma kriterlerine uyan 65 kadın alındı. Veri toplama aracı olarak; kadınların sosyo-demografik, genel sağlık durumu ve alışkanlıkları, obstetrik-jinekolojik özellikleri ve üriner inkontinansa özgü subjektif parametrelere (hasta öyküsüne göre inkontinans tipleri, inkontinansın dini yaşama etkisi) ilişkin soruların yer aldığı; hasta tanılama formu ve İnkontinans Yaşam Kalitesi Ölçeği (I-QOL), üriner günlük formları kullanıldı. Objektif verilerin elde edilmesinde ürodinami, ped test, fizik muayene ve laboratuar sonuçları ile Beden Kitle İndeksi (BKİ) değerleri kullanıldı. Veriler ESOGÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Poliklinik ve Ürodinami Laboratuarında yüz yüze görüşme tekniği ve tanı testlerinin uygulanmasıyla toplandı. Verilerin istatistiksel analizinde; Student t testi, Ki-Kare testi, Tek Yönlü ve İki Yönlü Varyans Analizi ile Korelasyon Testleri kullanıldı.Araştırma bulgularımıza göre; idrar kaçırmanın kadınların %50.8?sinde günlük yaşam aktivitelerini ciddi ölçüde etkilediği saptandı. İnkontinans Yaşam kalitesi Ölçeği (I-QOL) kullanılarak yapılan yaşam kalitesinin değerlendirmesinde; kadınların ilk başvuruda en olumsuz etkilendiği alanın Sosyal İzolasyon yaşama olduğu saptandı. Kadınların %70.3?ünün idrar kaçırmaya bağlı olarak dini ibadetlerinin kısıtlandığı belirlendi. Subjektif veriler sonucu semptom olarak belirlenen idrar kaçırma tipleri ile objektif olarak belirlenen (ürodinami sonuçlarına göre) inkontinans tipleri arasında anlamlı düzeyde ilişki bulundu (p<0.05). Subjektif inkontinans tiplerinde miks inkontinansı, objektif inkontinans tiplerinde DO ve Miks inkontinansı olanlarda tedavi sonrası yapılan kontrollerde yaşam kalitesinde anlamlı düzeyde bir iyileşmenin olduğu belirlendi (p<0.01), (p<0.05). Ped test ile belirlenen ped gramı ağırlık ortalaması, dini yaşamı ciddi ölçüde etkilenenlerde hiç ya da az ölçüde etkilenenlere göre daha yüksektir (P<0.01). Tedavi öncesi ve sonrası yapılan her üç ölçümde elde edilen ped gram ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Tedavi öncesi (ilk geliş) dönemde ölçülen ped ağırlığı ile yaşam kalitesi değerleri arasında negatif yönde bir ilişkinin olduğu, ped ağırlığı arttıkça kadınların yaşam kalitesi düzeylerinin olumsuz etkilendiği saptandı (p<0.01). Urinary incontinence is a multi-dimensional health problem that affects the quality of life negatively and has medical as well as social aspects affecting patients in different ways. The main problems associated with urinary incontinence, which can rarely cause morbidity and mortality, are the symptoms affecting the women?s daily activities negatively and decreasing quality of life. In Muslim societies, the incontinence breaks ablution, affecting the religious life and cause difficulty in performing prayers. Women take ablution before the prayers and because the urine leakage breaks the ablution, they have to take ablution more frequently. Moreover, the movements during the prayers may cause urine leakage, leading to the interruption of the prayers. This study was conducted to assess the impact of urinary incontinence on quality of life (QOL) and on religious life and to compare the objective and subjective pre- and post-treatment parameters. The study population consisted of all women admitting to Eskişehir Osmangazi University Medical Faculty Hospital, Clinic of Obstetrics and Gynecology for the first time for urinary incontinence and who had not received urinary incontinence treatment for at least 1 year before admission. A total of 65 women admitted to the outpatient clinic between the dates 17 May 2010 and 14 Feb 2012 and fulfilling the inclusion criteria were included to the study. Data collection tools used in this study were urinary diary forms, the Incontinence Quality of Life Scale (I-QOL) and patient identification form including questions related to the socio-demographic characteristics, general health status and habits, obstetric-gynecologic features and urinary incontinence-specific subjective parameters (self-reported incontinence type, impact of incontinence religious life). The objective parameters were urodynamics, pad test, physical examination, laboratory tests and Body Mass Index (BKİ). Data were collected by face-to-face meeting and performing diagnostic tests in ESOGU School of Medicine, Obstetrics and Gynecology Outpatient Clinic and Urodynamics Laboratory. Statistical analyses were performed by using Student's t test, chi-square test, One-Way and Two-Way ANOVA tests, and correlation analysis. The results of this study suggest that urinary incontinence severely affects the activities of daily living in 50.8% of women. Incontinence Quality of Life Questionnaire (I-QOL) suggest that the most adversely affected aspect of QOL at the first admission is experiencing social isolation. Of the women, 70.3% had limitations in their religious prayers due to the urinary incontinence. There was a significant relationship between the incontinence types determined by subjective or objective (according to the results of urodynamics) data (p<0.05). The QOL was significantly improved after the treatment in patients with mixed incontinence in subjective assessments and in those with DO and mixed incontinence in objective assessments (p<0.01 and p<0.05). The mean gram weight of the pad determined by pad test was significantly higher in patients whose religious life was severely affected than those who were affected to a lesser extent (p<0.01). No significant difference was found between all three mean gram weight of the pad measured before and after the treatment (p>0.05). The pretreatment (at the first admission) weight of the pad was negatively correlated with QOL, in which the impairment increases with the increasing weight of the pad (p<0.01).
Collections