Sanat bienallerinin çağdaş sanat ortamına katkısının Venedik Bienali bağlamında irdelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çağdaş sanat sergilerinin çağdaş sanat ortamına katkılarını Venedik Bienali bağlamında irdelenmesini öngören tez çalışmasına öncelikle `giriş` bölümünde çağdaş sanat müzesi ile sanat üretimi arasındaki ilişkiyi inceleyerek başladım. Bu tür müzelerin çağdaş sanatın hangi tür ürünlerine öncelik verdiği ve nedenleri gibi bazı sorulara New York'taki Çağdaş Sanat Müzeleri gibi somut örnekler vererek yanıt aradım. Ardından Modernist dönemin belirgin tavrı olan `avant-garde`m tanımını yaptım. Avant-garde tarihsel olarak Fransız devrimiyle gelişiyor. Modernizm'le birlikte kurumlaşıyor ve beraber anılmaya başlıyor. Modernizm biçimsel anlamda bir araştırma olduğu için her yeni gelen akım yeni ve görülmemiş biçimde tanımlamalıydı. Modernizm'in sona erişiyle birlikte Modern Sonrası dönemde bir çoğulculuk gelişti. Çevre ülkeleri de kendi kültürel ve sanatsal farklılıklarını uluslararası sanat arenasına getirdiler. Bununla birlikte avantgarden belirgin bir tutum olarak misyonu bitti; bundan sonra ancak bireysel boyutta ele alınabilir. Modernizm sonrası dönem üslûpları, henüz belirlenmemiş olduğundan bu yaşadığımız çağları genel anlamda kültürel, düşünsel, siyasi dönüşümleriyle birlikte irdeledim. İsmi konmuş bazı akımları kısaca belirttim. İkinci bölümde Venedik Bienali'nden farklı bir yapı içinde olan iki Bienalin genel hatlarını çizdim. Sao Paolo Bienali finansman açısından resmi kaynaklara bağlı olmayışı ve tek bir mekânda toplanışı, İstanbul Bienali ise kurumsal olarak henüz yerine oturmamış olmasının getirdiği cesaretle çağdaş yapılanmaları zaman içinde deneme özgürlüğüne sahip olmasıyla, uygun birer seçenek oluşturdular. Üçüncü bölümde Venedik Bienalini kuramsal olarak tanımlamaya çalıştım. Öncelikle kuruluş döneminden günümüze değin önemli olayları tarih sırasına göre dizdim. Yüzyıl boyunca Avrupa'daki toplumsal ve düşünsel çalkantıların Bienal'in yapısına fazlasıyla yansımış olması etraflı bir sanat politikası araştırması yapmayı gerektirdi. Sergilerin düzenlendiği ana mekânlar genellikle değişmiyor. Ama her Bienalde Venedik'teki irili ufaklı sayısız yapı sergilere ev sahiplik yapıyor. Bunların tümünü böyle bir çalışmada toplamak olanaksız olduğu için 1995 Bienali'ni temel alarak gerçekçi bir tablo çizmek istedim.Yine Bienal etkinliğinin inandırıcı bir panoramasını sunmak amacıyla bir senenin etkinliği üzerinde yoğunlaşarak Bienal'in temel tavrı olan `bir ana tema çerçevesinde düzenlenmiş büyük sergilerden bir örnek sundum. Yine en güncel olan 1995 Bienali'nin, ana tema çerçevesinde hazırlanmış büyük sergisini inceledim. Çünkü Bienal'in güncel sanat üretimine bakışı daha kuruluşundan beri tematik sergilerde belirleniyor. Bu serginin tema açısından çağdaş sanat ortamını ne oranda yansıttığım araştırdım. Şüphesiz tek bir bakış açısının bütünsel bir anlamda bu orta mı yansıtabilmesi çok zor. Ama Bienal sırasında çok zengin bir etkinlikler ortamına sahne olan Venedik'te bu tek önermenin birçok alternatif sergiyle zenginleşmesi çağdaş sanat ortamının inandırıcı bir tablosunun çizilmesi açısından çok yararlı. Son bölümde Venedik Bienali'ni sanat, halk ve küratörlük açısından ele aldım. Sonuç bölümünde ise çağdaş dünyanın çoğulcu yapısına böyle çok boyutlu uluslararası çağdaş sanat sergilerinin ne kadar uygun düştüğü gerçeğinin üzerinde durdum.
Collections