90 bazal hücreli epitelyoma olgusunun klinik ve histopatolojik değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
SONUÇ VE ÖZET Bazal hlicreli epitelyoma genellikle 40 ya sından sonra gittikçe artan bir sıklıkla görülmektedir. Erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. Vlicudun güneş gören bölgelerinde, özellikle burun üzerinde sık olarak yerleşmektedir. Histopatolo j ik olarak altı alt tipi vardır. Nodüler tip diğer tiplere göre daha sık görül mektedir. Infiltratif ve morfeiform tiplerde nüks daha sık ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmamızda 90 bazal hücreli epitelyoma olgusunun çeşitli klinik ve histopatolo j ik parametrelerini birlikte değerlendirmeye aldık. Hastaların 55 ' i erkek ( %6l.l ). 35'i kadın ( % 38.9 ), yas ortalamaları 62.0 idi. Lezyonlar % 84.4 oranında güneş gören bölgelerde yerleşmiş olup, % 30.0 oranı ile burun bölgesi ilk sırada idi. His topato lo j ik altı alt tip arasında % 56.7 49oranx ile en fazla görlllen tip nodlller tipti. Tedavi sonrası cerrahi sınırlarda tümör hUcresi varlığı histo- patolojik alt tiplerden % 71.4 oranı ile infiltratif tipte en yüksek, % 10.0 oranı ile süperfisyal tipte en düşük düzeyde bulundu. Lenfosit inf i 1 trasyonu tüm tip lerde yoğun olarak bulunuyordu. Tüm bu sonuçlar değerlendirildiğinde: Bazal hUcreli epitelyomalar selim seyirli tümörler olmalarına karsın, tamamen çıkarılmadıkları takdirde nüks göstere bilmektedirler. Nüksü önlemek için lezyonun klinik ve histopatolo j ik özelliklerinin dikkatle değerlendirilme si gerekmektedir. Bu da, histopatolo j ik alt tipinin saptanması, lenfosit inf i 1 trasyonu varlığı ve cerrahi sınırlarda tümör hUcresi varlığının tespit edilmesi ile mümkündür. Bel irt i len bu özelliklerin iyi teşhis edilme si ve buna göre uygun tedavi seklinin seçilmesi, bazal hücreli epi telyomalarda nüks ortaya çıkma riskini azal- tacakt ir. 50
Collections