Diz eklemi dejeneratif hastalıklarının tanısında MRG`nin değeri ve lazer tedavisinin etkinliği

Abstract

-73- 5. ÖZET ve SONUÇLAR Çalışmamıza, Mayıs 1992 ve Mayıs 1993 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon polikiliniğine diz ağrısı yakınması ile gelen, dejeneratif diz eklemi tanısı alan 20 hasta alındı. Hastalar klinik, fizik muayene, radyoloji ve MRG tekniğle değerlendirildi ve MRG tekniğinin üstünlüğü kaydedildi. Artroz tanısı altında klinik olarak değerlendirdiğimiz olgularda dejeneratif kemik bulgularının dışında birçok eklem içi ve eklem çevresi yapılarının patolojilerinin görülmesi ancak MRG ile tespit edilebildi. Klinik tanıda hata payının çok yüksek olduğu, röntgen bulgularının da eksik kaldığı MRG ile ispatlandı. Hastalar, 20 seanslık lazer tedavisi yapılmadan önce ve yapıldıktan sonra değerlendirildi ve sonuçlar tespit edildi. * Ağrı niteliği bakımından lazerin istatistiksel olarak anlamlı üstünlüğü bulunmuştur. (p> 0.05) * Eklem hareket açıklığı üzerine lazer ışınının etkinlik derecesi % 53.84 olarak bulunmuştur. Ancak istatistiksel olarak fark anlamlı bulunamamıştır (p> 0.05). * Lazer ışınının stabilite üzerine etkinlik derecesi % 64.28 olarak bulunmuştur. İstatistiksel olarak yapılan değerlendirmede anlamlı bulunmamıştır (p> 0.05). * Menisküs lezyonları üzerine lazer ışınının etkinlik derecesi % 43.24 bulunmuştur. İstatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p> 0.05).-74- Lazer ışınının, kronik enflamatuar eklem hastalıklarında analjezi sağlamada, efüzyonun giderilmesinde, kas spazmı çözülmesinde dolayısıyle eklem hareket kısıtlılığının açılmasında klinik iyileşmeye yol açmada yararlı bir FTR yöntemi olduğu vurgulanmıştır. Lazerin etkinliği biostimülasyon etkisiyle oluşmakta, böylece antienflamatuar, analjezik, doku tamiri özellikleri tedavide kullanılmaktadır. Lazer tedavisi önemli yan etkisinin olmaması, radikal klinik sonuç vermesi, kolay uygulanabilir ve noninvaziv bir yöntem olması nedeniyle tercih edilmelidir. MRG tetkiki, her hastaya uygulanabilmesi, incelemenin herhangi bir planda yapılabilmesi, ionizan radyasyon içermemesi, tamsa! kullanımda bir yan etkisinin saptanmaması, tüm diz eklemini intemaf yapılarla birlikte değerlendirebilmesi -/i&deniyle tercih edilebilir bir yöntemdir, MRG tetkikleri kronik dejener&tif eklem hâstalığıdır. eklem içi ve çevresi yapılarında da dejeneratif kökenli lezyonlann geliştiğini ortaya koymuştur. MRG, ağrılı eklem hastalıklarında iç yapıların patolojilerini saptamada yüksek doğruluk oranına sahiptir. Ayrıca belirgin klinik tablo oluşturmayan, Gl ve G2 sinyal menisküs lezyonlarının, ligament ve tendonlardaki başlangıç patolojilerinin tanısında da kolaylık sağlayan önemli bir teknikdir. MRG yöntemi bulguları ile klinik tanı arasında paralellik görülememiştir. MRG, klinik tanıda yanılma payını ortaya koymuştur.-75- Radyolojik görüntü yöntemi eklem patolojilerim erken dönemde yakalayamaması ve internal yapıların, eklem çevresindeki yapıların patolojilerini de gösterememesi bakımından MRG tekniği ile kıyaslana mamaktadır. Dejeneratif diz eklem hastalığı olan olgularımızda MRG ile yüksek oranda saptanan menisküs lezyonlarının, dejeneratif hastalığın dejeneratif bir komplikasyonu olarak geliştiği düşünülmüştür.