Tarihöncesi Dönem açık hava müzesi teşhirleri ve Kırklareli Aşağı Pınar projesi`nde uygulama modeli
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Tarihöncesi dönem açık hava müze teşhirlerini (sergilemelerini) inceleyen bu çalışmanın amacı görsel açıdan yetersiz olan ve ancak konunun uzmanı olan kişilerin anlayabileceği tarihöncesi yerleşmelerin ve kültürlerin konunun uzmanı olmayan geniş kitleler tarafından anlaşılacak şekilde tanıtılması ve sergilenmesi için açık hava müzesi sergilemesinin gerekliliğini ortaya koymak; bu doğrultuda Kırklareli Aşağı Pınar Höyüğü'nde kurulacak açık hava müzesinin sergilemesini önermektir. Bu tezde Kırklareli Aşağı Pınar Höyüğü Kazısı'nın başladığı 1993 yılından bugüne kadar kazıdan elde edilen tüm verilerin, tüm tabakalara ait mimari belgelerin, tüm tabakalara ait küçük buluntuların, teknolojiyi anlatan araç-gereçlerin, beslenmeyi gösteren bulguların, çanak çömlek kültürünü yansıtan keramiklerin bir değerlendirilmesi yapılmış, gerekli olanlar müze projesi içinde uygun yerlerde sergilenmesi için seçilmiştir. Müzeyi oluşturacak dalörgü yapıların günümüzde kullanılmakta olan benzerlerine sahip Kırklareli köyleri gezilmiştir. Bu yapıların iç mekanları ve çevresi incelenmiş; müze sergilemesinde kullanılabilecek etnografik nitelikteki malzemeler fotoğrafları çekilerek belgelenmiştir. Türkiye'de benzer açık hava müzesi örnekleri olmadığı için dünyadaki özellikle Avrupa'daki tarihöncesi dönemlere ait höyüklerin açık hava müzesine dönüştürme uygulamaları incelenmiştir. Bunun için örnek olabilecek müzelerden (İsveç, Almanya, Hollanda, Macaristan, Danimarka) müze rehber kitapları, broşür, afiş, plan, etkinlik programları ve ek kaynaklar (çeşitli yayınlar) sağlanmıştır. Kütüphaneler ve internet aracılığıyla kaynak araştırması yapılmıştır. Bu tez Giriş; Konunun Tanıtımı ve Sorunlar; Aşağı Pınar Açık Hava Müzesi Sergilemesinin Arkeolojik Verileri; Aşağı Pınar Açık Hava Müzesi Sergilemesinin Dayandığı İlkeler ve Sergileme Malzemeleri; Aşağı Pınar Açık Hava Müzesi'nin Birimleri ve Sergileme Projesi, Sonuç olmak üzere altı bölümden oluşmaktadır. Bu tez çalışmasıyla Dünyada açık hava müzeleri 111 yıllık bir geçmişe sahip iken Türkiye'de henüz bir açık hava müzesinin olmadığı; Türkiye'de bir açık hava müzesi kurulması için 1945'ten itibaren yapılan çeşitli çalışmaların sonuçsuz kaldığı, görsel çekiciliği olmayan tarihöncesi dönem yerleşmelerinin kültürünü ele alan açık hava müzesi kurulması fikrinin ise hiç düşünülmediği; Türkiye'de açık hava müzesi adıyla varolan müzelerin dünyadaki örnekleriyle karşılaştırıldığında açık hava müzesi niteliğini taşımadıkları tesbit edilmiştir. Bu tez kapsamında yapılan araştırmalarla, görsel çekiciliği olmayan ve sadece konunun uzmanı olan kişiler tarafından anlaşılabilecek tarihöncesi yerleşmelerin, konunun uzmanı olamayan geniş kitlelerin anlayabileceği şekilde tanıtılması ve sergilenmesi için açık hava müzesi sergilemelerinin; tarihöncesi kültür tarihi açısından önemli bir bölge olan Türkiye'de tarihöncesi dönem açık hava müzesinin kurulmasının gerekli olduğu sonucuna varılmıştır. n ABSTRACT This dissertation reviews prehistoric open-air exhibitions and targets to stress the necessity of having open-air prehistoric museum exhibitions for the benefit of the public. The few existent open-air exhibitions of prehistoric settlements and cultures are poor in visual quality and can only be comprehended and appreciated by those who already are experts in prehistoric times. I would like to stress that these exhibitions have to be designed and displayed so that they would appeal to people who are not experts in prehistoric times, in this respect, I propose that an open-air museum should be established at the Tumulus of Aşağı Pınar in Kırklareli and that the findings of the excavations are exhibited at this site. In this dissertation, since the start of the excavations at the Tumulus of Aşağı Pmar in 1993, the architectural documents pertaining to all the different levels, objects excavated from all levels, tools relating to the technology of the period, dietary findings, earthenware objects reflecting the culture, in short all the discoveries that were made during the excavations were evaluated to form a collection to be displayed in the museum. Furthermore, villages in Kırklareli, which boast latticework houses, comparable to those in prehistoric times, were visited; the interiors of these houses as well as their surroundings were studied and ethnographic materials that could be used in museum displays were photographed and documented. Since there are no similar open-air museums in Turkey, examples from the rest of the world, especially the tumuli in Europe, which were converted into open-air museums, were studied. Numerous museum guide books, brochures, posters, plans, activity programs and other publications have been provided from open-air museums in Sweden, Germany, Holland, Hungary and Denmark. Library and Internet researches are still continuing. This dissertation consists of six parts: Introduction; Presentation of the Issue and its Quandaries; Archeological Findings of Aşağı Pmar Open-air Museum and their Exhibition; Exhibition Materials of Aşağı Pmar Open-air Museum and the Statutes of Display; Units and Exhibition Plan of Aşağı Pmar Open-air Museum; Conclusion. This dissertation aims to prove that Turkey, as yet, does not have an open-air museum despite the fact that open-air museums around the world have been existent for 111 years and that all the efforts since 1945 to establish an open-air museum in Turkey have been unsuccessful. Furthermore the notion of exhibiting the culture of prehistoric settlements, which do not have much visual attraction, in open-air museums was never contemplated, and that the so-called open-air museums in Turkey do not reach to the standards of the open-air museums when compared to the ones in the rest of the world. In line with the research and studies made for this dissertation, it has been determined that the present exhibitions could only be comprehended and appreciated by experts of prehistoric times. This concept should be changed to encompass the comprehension and appreciation of the ordinary public. The prehistoric settlements, which are vital venues in explaining the culture of prehistoric times and cultures, should be displayed with more visual attraction. It is imperative that Turkey, which has a significant location in regard to prehistoric settlements, should establish an open-air prehistoric museum in the nearest future. ffl
Collections