Farklı çoklu zeka alanlarına ve öğrenme biçimlerine sahip öğrencilere göre tasarlanmış yabancı dil öğrenim etkinliklerinin başarı üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
öz Bu araştırmanın amacı, farklı çoklu zeka alanlarına sahip ilköğretim yedinci sınıf düzeyindeki öğrencilerin, bu alanları dikkate alınarak tasarlanan ve uygulanan yabancı dil öğrenim etkinliklerindeki basan düzeylerinin çoklu zeka alanındaki gelişmişlik düzeyi ile ilişkili olup olmadığını ve öğrenme biçimlerindeki bireysel farklılıkların başarı üzerinde etkisi bulunup bulunmadığım ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın evreni, Tekirdağ Bilim ve Sanat Merkezi'nde, yabancı dil öğrenimlerine devam eden ilköğretim yedinci sınıf öğrencilerinden oluşan yirmi kişilik bir gruptur. Araştırmaya katılan yirmi öğrencinin onaltısı kız, dördü erkektir. Tüm öğrenciler 1991 doğumlu olduklarından aralarında yaş farkı bulunmamaktadır. Araştırmada izlenen yöntem, iki aşamalıdır. Birinci aşama, seçilen öğrenci grubunun öncelikle çoklu zeka alanlarını belirleyerek bu alanlara uygun etkinlikler planlama, geliştirme ve uygulama; ikinci aşama ise öğrencilere ait uygulama sonuçlarıyla çoklu zeka alanlarındaki gelişmişlik düzeylerini ve bilgiyi alma ve işleme sürecinde kullandıkları öğrenme biçimlerini karşılaştırma ve yorumlamadır. Temel olarak iki basamaktan oluşan veri toplama sürecinin birinci basamağında, her öğrencinin çoklu zeka alanlarındaki gelişmişlik düzeylerini saptamak ve görsel, işitsel devinimsel öğrenme biçimlerinden hangisini ağırlıklı olarak kullandığını belirlemek üzere iki sormaca uygulanmıştır. Bu sormacalar, 1- Çoklu Zeka Alanlarını Belirleme Anketi (Anket A) 2- Öğrenme Biçimini Belirleme Anketi (Anket B) olarak adlandırılmaktadır. Veri toplama sürecinin ikinci basamağında, belirlenen öğrenci grubuna, sekiz farklı zeka türüne göre düzenlenmiş oniki örnek uygulama ile bu alanlardaki basan düzeyini ölçmek üzere onaltı değerlendirme etkinliğinden oluşan toplam yirmi sekiz alt etkinliğin yer aldığı ondört temel etkinlik uygulanmıştır. Gerek örnek uygulamalar, gerekse değerlendirme etkinlikleri yabancı dilde yakın geçmiş zaman yapılarını kavramaya yönelik ortak hedef doğrultusunda planlanmıştır. Etkinlik uygulama süreci oniki hafta sürmüş; her öğrenci İle haftada ortalama bir kez, 40-50 dakikalık çalışma gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilere göre, evren grubundaki öğrencilerin en güçlü oldukları zeka alanının bedensel / devin-duyumsal zekadır. Bunu doğasal zeka ve ritmik / müziksel zeka alanlarının izlemektedir.Çoklu zeka alanlarına dayanılarak tasarlanan yabancı dil öğrenim etkinliklerinin öğrencilere uygulanmasından edinilen sonuçlara göre öğrencilerin büyük bölümü, hemen her alanda, o alana ilişkin zeka gelişmişlikleriyle orantılı bir basan elde etmişlerdir. Zeka gelişmişliği ve basan ilişkisinin farklı zeka alanlarında farklı oranlarda gerçekleşmesine rağmen, bu ilişkinin varlığı hiç değişmemektedir. Özellikle etkinlikteki basan ortalamasının üzerine çıkan öğrencilerde bu paralellik daha belirgindir. Belli bir alandaki zeka düzeyi ne kadar gelişmişse, o alanda elde edilen basan da buna yakın bir oranda gerçekleşmektedir. Elde edilen veriler, yabancı dil öğrenimi sırasında öğrencilerin sözel / dilsel zekaya özgü becerilerini, mantıksal / matematiksel ve görsel / uzaysal zekaları harekete geçiren etkinlikleri tamamlamada destekleyici unsur olarak kullandıklarım ortaya çıkarmıştır. Yapılan incelemeler, aynı dil becerisini içeren farklı zeka alanlarına ait etkinliklerde öğrencilerin benzer sonuçlar elde ettiklerini göstermiştir. Bu sonuç, araştırma kapsamındaki 1- dinleme becerisine dayanan ritmik / müziksel alan etkinliği ile sözel / dilsel zekanın alt boyutu olan dinleme-anlama alt etkinliği ölçüm sonuçlan arasındaki benzerliğe ve 2- yazma becerisine dayanan, içsel zekaya ait günlük tutma etkinliği ile doğasal zeka alanı paragraf yazma alt etkinliğindeki basan düzeyleri arasındaki ortak özelliklere dayanmaktadır. Bulgular, yabancı dil öğrenim sürecinde zeka gelişmişliği, etkinlik başarısı ve öğrenme biçiminin birbiriyle az ya da çok bağlantısı olduğunu; kimi zaman başarının zeka gelişmişliğine dayandığını, kimi zaman öğrenme biçiminin başarıyı artırdığım, kimi zaman zeka gelişmişliği ve öğrenme biçimi arasındaki paralelliğin başarı ve öğrenme biçimi ilişkisinden daha güçlü olduğunu göstermektedir. Etkinlik uygulamalarında alınan sonuçlar, yabancı dil öğretiminde kullanılacak etkinliklerin öğrenci grubunun güçlü olduğu zeka alanının özelliklerine uygun biçimde düzenlenmesinin öğrenme başarısını artırdığım kanıtlamıştır. Öğrenme biçimi ise etkinlik sonucundaki niceliksel başarıyı artırmaktan öte öğrenme sürecini kolaylaştıran bir etken olarak dikkat çekmektedir. Bu araştırmanın sonuçları, geleneksel yöntemlerle yabancı dil ediniminde güçlük çeken öğrencilerin, çoklu zeka farklılıkları dikkate alınarak çeşitlendirilen yabancı dil etkinliklerine katılımlarının yararım ortaya çıkarmıştır. Sonuçlar, öğrencilerin güçlü oldukları zeka alanlarım etkinleştirecek yabancı dil etkinliklerinde yer almalarının, başarı düzeylerine olumlu katkıda bulunacağı görüşünü desteklemektedir. m ABSTRACT The aim of this research is to reveal whether there is a relationskip between the strength of multiple intelligences and the success level reached at language learning tasks designed for and implemented to seventh graders of secondary schools, who have different kinds of intelligences, and also to reveal whether the indrvidiual differences in learning styles have influence on this success. The research group is a group of twenty students, sixteen females and four males, who are seventh graders at secondary schools, also carrying out foreign language learning program at Tekirdağ Bilim ve Sanat Merkezi. There is no age difference among the students as they were all born in 1991. Method of this research has two stages. At first stage, the multiple intelligence profiles of the students were identified and language learning tasks were designed,and implemented to the students. At the second stage, these profiles and the learning styles used in acquiring new data were compared and interpreted. In data collection process, two questionnaires were applied to students in order to identify their strong and weak intelligences as well as the dominat style among visual, aural and kinesthetic types. These questionnaires are: 1) Multiple Intelligence Profile Assessment (Questionaire A) 2) Learning Style Profile Assessment (Questionnaire B) At the second stage of data collection process, fourteen main tasks including twenty-eight sub-tasks, with twelve sample tasks and sixteen evaluation tasks, designed for eight kinds of intelligences were applied to the students. Application process was carried out in 12 weeks, with 40 or 50-minute sessions for each student. According to the research data, the strongest intelligence within the group is the bodily/kinesthetic intelligence. Naturalist and rhytmic / musical intelligences proceed this one. Data indicates that in each kind of these tasks based on intelligence varieties, most of the students had success levels parallel with the strength of the intelligence type. Although strength of the relationship between degree of intelligence and the success level changes, this (`relationship never disappears. The relationship is more apparent in students with high scores in language learning tasks. IVIt has been found that students were able to transfer their verbal / linguistic skills to areas of mathematical / logical and visual / spatial intelligences in order to complete the task. Interpretations of the data demonstrated that students had similar success levels in language learning tasks targeting similar language skills thouhg they were designed for different intelligences. This is clearly seen in the relationship between the scores taken in 1- rhythmic / musical tasks and listening comprehension sub-task of verbal / linguistic intelligence, as both of them share the purpose of improving listening skills, 2- intrapcrsonal task and paragraph writing sub-task of naturalist intelligence, as both of them are aiming at writing skills. Findings of this research show that there is a relationship among the strength of the intelligence, success İn language task and the learning style; sometimes success is based on the strength of intelligence, sometimes learning style increases the success and sometimes the parallellism between intelligence and style is more obvious than the relationship between success and style. The scores taken in language tasks demonstrated that it's a right decision to design different tasks according to the varieties of intelligence type. As a conclusion, this research supports the belief that multiple intelligence theory presents an opportunity for learners who are less successful with the traditional methods, to activate their learning processes.
Collections