İki taraflı üreter tıkanıklığı oluşturulan sıçanlarda Desferrioksamin`in böbrek fizyopatolojisine etkileri

Abstract

ÖZET Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Cerrahi Araştırma Laboratuarında antioksidan bir ajan olan desferrioksamin'in tedavideki rolünü, iki taraflı üreter tıkanıklığı yapılarak üropati oluşturulan Wistar albino cinsi sıçanlarda araştırdık. Her biri yedi sıçandan oluşan üç grup oluşturuldu. Birinci gruptaki deneklerin eter anestezisi altında iki taraflı olarak üreterleri pelvis renalisin hemen altından bağlandı. İkinci gruba da aynı işlem uygulandı fakat işlem sırasında ve 12' ci saatte lOOmg/kg.dozunda desferrioksamin kas içine verildi. Üçüncü grupta bir işlem yapılmadı. Sıçanlar 24 saat sonra sakrifiye edildi. Serumlarında üre, kreatinin, sodyum ve potasyum değerlerine bakıldı. Serum ve böbrek dokusu MDA tayini için derin dondurucuda saklandı. Histopatolojik inceleme için diğer böbrek kullanıldı. Işık mikroskopisinde hematoksilen-eozinle boyanan böbrek dokuları incelendi. Serum MDA değerleri birinci, ikinci ve üçüncü gruplar arasında karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu ( p>0.05). İkinci grubun doku MDA değerleri, birinci ve üçüncü gruba göre anlamlı şekilde düşüktü ( p< 0.05). Birinci grup sıçanların serum üre sonuçlan kontrol grubuna göre anlamlı şekilde yüksekti İkinci grup serum üre değerleri hem birinci gruptan hemde üçüncü gruptan anlamlı olarak yüksekti (p<0.05). İkinci grup serum kreatinin değerleri birinci gruba göre hafif yükseklik gösteriyordu. Birinci grup serum kreatinin değerleri üçüncü gruba göre anlamlı derecede yüksekti (p<0.05). İkinci grubun serum potasyum değerleri, birinci ve üçüncü grup potasyum değerelerinden anlamlı derecede yüksekti (p<0.05). Birinci ve üçüncü grup sodyum değerleri arasında anlamlı fark yoktu. İkinci grup sodyum değeri her iki gruptan anlamlı şekilde düşüktü (p<0.05). Desferrioksamin tam üreter tıkanıklıklarına bağlı üropatilerde görülen böbrek hasarım tek başına önleyemediğinden kesin tedavinin cerrahi müdahale olduğu kanısındayız. 44

SUMMARY We investigated the role of the desferoxamine, an antioxidant agent, on the uretheral obstruction in Wistar albino rats which created uropathia as both urethers were ligated in Surgical Research Laboratory of Trakya University, School of Medicine. Rats were divided into three groups which includes seven rats. Both urethers were ligated below the pelvis renalis under the ether anesthesia in the first group. The same procedure was applied and additionally 100 mg/kg desferoxamine was injected intramuscularly during the operation and 12 hours after the operation in the second group. Third group was control group, therefore no procedure was applied. 24 hours after the operations all rats were sacrificed. Serum level of urea, creatinin, sodium and potassium were measured in all rats. Serum and renal tissue were kept in a deep freeze to determine the level of MDA. Other kidneys were used for histopathological examinations. Renal sections were stained with Haemotoxylene-Eosin and examined under light microscope. There was no significant difference at serum levels of MDA between all groups (p>0.05). Renal tissue levels of MDA was significantly lower in the second group than the other groups (p<0.05). Serum levels of urea was significantly higher in first the group than the third group. Serum levels urea was significantly higher in the second group than both first and third group (p<0.05). Serum levels of creatinin was moderately higher in the second group than the first group. Serum levels of creatinin was significantly higher in the first and second group than the third group (p<0.05). Serum levels of potassium was significantly higher in the second group than the first and third group (pO.OS). There was no difference at sodium levels between the first and third group. Serum levels of sodium was significantly lower in the second group than the first and third group. We consider that desferoxamine can not prevent renal damages in uropathies due to bilateral uretheral obstruction by it self and surgical treatment should be preferred in this situations. 45