Yenidoğan döneminde normal ve yüksek risk grubu bebeklerde işitme kaybı sıklığının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Doğumsal işitme kaybı olanlar erken tanı alıp, tedavi edildikleri takdirde sosyal, dil ve zeka gelişimleri normal işiten bireylere yakın olmaktadır. Bu nedenle tüm dünyada işitme ölçümleri tarama programı haline gelmeye başlamıştır. Riskli bebeklerde doğumsal işitme kaybı daha sık görülmekle birlikte, doğumsal işitme kaybı olan bebeklerin ancak %50'sinde risk faktörü saptanmıştır. Çalışmamızda Eskişehir ve çevre illerdeki yenidoğan bebekleri Yenidoğan İşitme Taraması kapsamında tarayarak doğumsal işitme kaybı açısından riskli ve risksiz bebeklerin saptanması, taramadan kalan riskli grupların istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığının belirlenmesi ve tarama programının düzenli ve etkin hale getirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızdaki toplam 1050 bebek istatistiksel olarak değerlendirilmeye alınmıştır. Taramadan kalan 26 bebeğin(%2,5) 10'unda risk faktörü bulunmazken, 16'sında risk faktörü bulunmuştur ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır(P>0,001). Taramadan kalan 26 bebeğin 6'sında ailede kalıtsal işitme kaybı öyküsü olup, istatistiksel olarak anlamlıdır(P<0,001).Taramadan kalan 26 bebekten 7'sinde akraba evliliği anamnezi olup, istatistiksel olarak anlamlıdır(P<0,001). Apgar düşüklüğü anamnezi olan 14 bebekten 2'si taramadan kalmıştır ve bu oran istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(P<0,005). Çalışmamız göstermiştir ki Yenidoğan İşitme Taraması başta riskli bebeklerde olmak üzere tüm yenidoğanlara uygulanması gerekmektedir. Doğumsal işitme kaybı olan bebeklerin yaklaşık yarısını risksiz bebekler oluşturur. Akraba evliliği, ailede doğumsal işitme kaybı ve Apgar düşüklüğü anamnezi olan bebeklerin tarama programından kalma ihtimalinin diğer doğumsal işitme kaybı risk faktörlerinden bir başkasına sahip olan bebeklere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır.Anahtar Kelimeler: Yenidoğan İşitme Traması, doğumsal işitme kaybı, risk faktörleri When congenital hearing loss is diagnosed early, especially social, language and mental development become similar to individuals with normal hearing. Therefore, hearing measurements have started to become an inexpensive and routine screening programs that include all neonates all over the world. The congenital hearing loss is seen frequently in infants with high-risk but risk factor was found only fifty percent of infants with congenital hearing loss (CHL). In our study, we aimed to identify the infants with and without risk for CHL screening by Neonatal Hearing Screening Programme (NHSP) around Eskisehir and near cities, to determine the significant risk groups in infants who fail screening test and to make this screening program regular and active. Totally, 1050 of neonates 1081 who screened in this study were statistically analyzed. 26 infants failed from screening tests (25/1000). No risk factor was found in 10 of 26. Risk factors were found in 16 of them but this difference was not found significant (p>0,001). Six infants had familial hereditary hearing loss (p<0,001) and 7 infants had consanguineous marriage history. They were statistically significant. 2 of 14 infants who have low Apgar score failed the screening tests and this was statistically significant (p<0,005). Our study indicated that NHSP should be applied to all neonates, particularly infants who have risk factor for congenital hearing loss. Almost one-half of infants with CHL have no risk. We determined that infants who have consanguineous marriage history, CHL history in family and low Apgar score have high probability for failing to screening programme compare to infants who have other risk factors of CHL.Key Words: Newborn Hearing Screening, congenital hearing loss, risk factors
Collections