Eskişehir il merkezinde 0-6 yaş grubu çocuklarda febril konvülziyon prevalansının araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Febril konvülziyon çocukluk çağının en sık görülen yaşa bağımlı benign ve ateşle ortaya çıkan konvülziyondur. Dünya genelinde %2-5 sıklığında görülmektedir. Febril konvülziyon patogenezi tam olarak aydınlatılmamış olmakla birlikte genetik yatkınlığın rol oynadığı ve yaşa bağımlı olarak ateşle birlikte konvülziyon duyarlılığının arttığı düşünülmektedir. Ülkemizde değişik şehirlerde gerçekleştirilen araştırmalarda farklı febril konvülziyon sıklığı saptanmasına karşın tüm ülkemizi kapsayan çok merkezli bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmaya Eskişehir il merkezinde aile hekimliği sistemine kayıtlı 0-6 yaş grubu çocuklar arasından rastgele örneklem ile seçilen 933 çocuk katıldı. Yüz yüze görüşme yöntemiyle anne babalara uygulanan anket sonucunda 24 çocukta FK saptandı, FK prevalansı % 2.57 olarak hesaplandı. On sekiz çocuk tek nöbet geçirmişken 6'sında konvülziyon tekrarlamıştı. Basit tipte FK 20 hastada, kompleks FK dört hastada saptandı. Nöbet 20 hastada ateşin yükseldiği ilk 4 saat içerisinde, dört hastada ise daha geç sonra meydana gelmişti. Altı hastada nöbet sırasında ateş 380C dereceden düşük, 18 hastada yüksek ölçülmüştü. FK'lı çocuklarda en sık ateş nedeni üst solunum yolu enfeksiyonuydu. Prematürelik, yenidoğan yoğun bakım tedavisi alma, kreşe devam etme, anne baba akrabalığı, düşük anne eğitim düzeyi, ailede FK öyküsü oranı FK'lı çocuklarda FK geçirmeyenlere göre daha fazlaydı. Evde yaşayan kişi ve kardeş sayısı, anne baba yaşı, ailede epilepsi öyküsü FK geçiren ve geçirmeyen çocuklarda benzerdi. Sonuç olarak Çalışmamızda Eskişehir il merkezindeki FK sıklığını % 2.57 olarak saptadık. Bu oran yayınlarda bildirilen sıklıkla uyumludur. Ancak Türkiye'de daha önce bildirilen bölgesel FK sıklığından daha düşüktür. Tüm ülkeyi yansıtabilecek geniş kapsamlı çalışmaların yapılmasının yararlı olacağı kanısına varıldı. Febrile convulsion is benign, age dependent and the most commonly seen in children less than 5 years of age. It has been reported that it occurs in 2 to 5 % of all children. Although the pathogenesis of febrile seizure is not well understood, genetic predisposition, increased seizure susceptibility in immature brain and fever might play a role. There were no reported studied which represents the overall incidence or prevalence of febrile seizure in Turkey. In this cross-sectional study we randomly selected children among 0-6 age group which registered on family physician system by given face to face questionnaire to their parents in Eskisehir city center. Nine hundred thirty three children participated to study. Prevalence of febrile convulsion was found to be 2.57 % (24 out of 933 children). Twenty patients out of 24 were simple and 4 out of 24 were complex type of febrile seizure. In 6 patients febrile seizure were recurred. The convulsion was occurred within four hours after fever was noticed and after four hours other 4 patients. The fever was lower than 380 C in six children and greater than 380 C in 18 children. Upper respiratory tract infection was the most common cause of fever. The rates of prematurity, neonatal intensive care unit stay, day care attending, parental consanguinity, low maternal education level and family febrile convulsion history were more in children who have got febrile convulsion than others. The numbers of brother and family member, ages of parents and family epilepsy history rates were similar in two groups of children. In conclusion; our study showed that the prevalence of febrile convulsion was 2.57 %. This result is similar reported rates but lower than the results of previous regional researches from different parts of Turkey. An extended study covering whole country might be helpful to search the prevalence of febrile convulsion in Turkey.
Collections