Akut inme patogenezinde aterosklerotik plak ve biyokimyasal belirteçlerin ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma akut iskemik strok geçiren hastalarda biyokimyasal parametrelerle USG verileri arasındaki ilişkiyi ve klinik gidişatı araştırmak amacıyla yapıldı. Çalışmaya Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı'na başvuran ve akut iskemik strok tanısı alan 70 hasta prospektif olarak dahil edildi. Çalışmaya katılan bireylerden, glukoz, total kolesterol, trigliserid, LDL, HDL, hsCRP, Lp(a), insülin, ApoA1 ve ApoB serum düzeylerini belirlemek için açlık kanları alındı. Lp(a) düzeyleri düşük olan hastalarda, 3 aylık periyod sonundaki klinik gidişat iyi olarak değerlendirildi (p<0.05). Lp(a) düzeyleri yüksek olan hastalarda intima media kalınlığı arasında anlamlı korelasyon bulundu (r=0.260, p<0.05) ve hesaplanan risk değerlerine göre Lp(a) düzeyi açısından risk sınıfında olan hastalar 4.39 kat daha fazla plak varlığı ile ilişkili bulundu (düzeltilmiş OR 4.39; %95 GA 1.09-17.66 ). hsCRP düzeyleri, iskemik strok geçiren hastaların hem ilk muayenelerinde hem de 3 ay sonraki kontrollerinde yapılan skorlama ile anlamlı derecede bağlantılı bulundu (p<0.05). İskemik vasküler hastalıklar için riski gösteren hsCRP kesim değerinin altındaki değere sahip hastaların 10.57 kat daha fazla iyi klinik gidişata sahip olduğu belirlendi (düzeltilmiş OR 10.57; %95 GA 2.71-41.26). ApoB düzeylerinin, iskemik strok hastalarında USG ile belirlenen karotis stenozu oranlarıyla pozitif bir korelasyona sahip olduğu belirlendi (r=0.254, p<0.05). Çalışmamızın sonuçlarına göre, hsCRP klinik tabloyla ve hastalık seyri ile daha yakından ilişkili iken, Lp(a) hem klinik seyirle, hem de vasküler patoloji açısından USG verileri ile bağlantılı bulunmuştur. ApoB düzeylerinin karotis stenozuna işaret etmesi, Lp(a) gibi, görüntüleme yöntemlerinden önce vasküler durum hakkında bir öngörü sağlamaktadır. Gelecekteki çalışmalarda fizyopatolojik mekanizmaların aydınlatılmasıyla birlikte, görüntüleme ve biyomarkır yaklaşımını daha da ön plana çıkaracaktır. The aim of the present study is to investigate the relationship between biochemical parameters, ultrasound data and also clinical outcome in patients with acute ischemic stroke. Patient groups were formed by 70 acute ischemic stroke patients who were followed by Neurology department. To determine serum levels of fasting blood glucose, total cholesterol, triglycerides, LDL, HDL, hsCRP, Lp (a), insulin, ApoA1 and ApoB, blood samples were collected. At the end of 3 month period patients with lower Lp(a) levels were evaluated as good clinical outcome (p<0.05). There was a positive correlation between the higher serum Lp(a) levels and intima media thickness in patients (r=0.260, p<0.05). According to the determined risk values of Lp(a), high risk patients was associated 4.39 times more associated with the presence of plaque (OR 4.39; %95 CI 1.09-17.66 ). hsCRP levels in the patients with ischemic stroke were significantly associated with the clinical situation at first examination and also associated with clinical scoring which was determined 3 months after the first examination (p<0.05). Patients with lower hsCRP cutoff values which were identified for the risk of ischemic vascular diseases had 10.57 times more associated with good clinical outcome (OR 10.57; %95 CI 2.71-41.26). There was a positive correlation between the ApoB serum levels and carotis stenosis in patients with ischemic stroke (r=0.254, p<0.05). According to the results of our study; hsCRP was associated more closely with clinical situation and disease outcome whereas Lp(a) was both associated with clinical outcome and vascular pathologies which determined by USG. Association between ApoB levels with carotid stenosis, provides a prediction about vascular pathology before the imaging methods such as Lp(a). In future studies, with the elucidating of physiopathologic mechanisms, imaging and biomarker approach to become more important.
Collections