Soliter pulmoner nodüllerin ayırıcı tanısında konvansiyonel ve dinamik bilgisayarlı tomografinin yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmada konvansiyonel ve dinamik bilgisayarlı tomografinin soliter pulmoner nodüllerin ayırıcı tanısmdaki değeri araştırılmıştır. Akciğer radyogramlarında soliter pulmoner nodul saptanan 32 olgu bilgisayarlı tomografi ile tanımlanan nodüllerin morfolojik (lobar yerleşim, boyut ve kontur) ve dinamik (kontrastlanma şekli, prekontrast atenüasyon, tepe atenüasyon, tepe kontrastlanma, rölatif kontrastlanma oranı ve tepe kontrastlanma zamanı) parametreleri yönünden incelenmiştir. Mikrovasküler özelliklerin dolaylı bir göstergesi olan kontrastlanma dinamiğinin ortaya çıkartılmasında IV iomeprol sonrası 115 sn süreyle 5 sn'de bir elde edilen görüntüler kullanılmıştır. Kesin tanılarına göre malign (n=20), benign (n=6) ve inflamatuvar (n=6) olarak gruplandırılan nodüllerin ayırıcı tanısında konvansiyonel ve dinamik parametrelerin değeri ayırıcı analiz (ANOVA) ile araştırılmıştır. Gruplar arasında kontrastsız görüntülerde saptanan morfolojik parametreler yönünden anlamlı farklılık bulunmuştur (yerleşim: p<0.05, boyut: pO.001, kontur: p<0.05). Bununla birlikte bu parametrelerin ayırıcı tanıdaki genel başarısı düşüktür (%69-72). Morfolojik parametreler malign nodüllerin sınıflandırılmasında daha başarılıyken (%90-100), benign (%33- 67) ve inflamatuvar nodüllerin (%0) sınıflandırılmasında başarısızdır. Gruplar arasında kontrastlı görüntülerde saptanan kontrastlanma şekli ile dinamik analizde saptanan prekontrast atenüasyon ve tepe atenüasyon zamanı yönünden anlamlı farklılık bulunmamıştır. Diğer dinamik parametreler yönünden ise gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmış, ayırıcı değeri en yüksek bulunan rölatif kontrastlanma oranı kullanılarak nodüller %84 doğrulukla sınıflandırılabilmiştir (p<0.000). Bu parametre ile malign nodüllerin %85'i, benign nodüllerin tamamı, inflamatuvar nodüllerin ise %33'ü doğru tanı almıştır. 54Konvansiyonel bilgisayarlı tomografi malign nodüllerin preoperatif dönemde doğru tanısını olanaklı kılıp uygun tedavinin başlatılmasını sağlarken, dinamik bilgisayarlı tomografi benign nodüllerin ayırımını yaparak gereksiz rezeksiyonları en aza indirmektedir. Konvansiyonel ve dinamik parametrelerin inflamatuvar nodüllerde geniş değişkenlik göstermesi ise tanısal süreçte klinik ve laboratuvar yöntemlerin bütünleşik kullanımının taşıdığı öneme işaret etmektedir. 55 THE VALUE OF CONVENTIONAL AND DYNAMIC COMPUTED TOMOGRAPHY IN DIFFERENTIAL DIAGNOSIS OF SOLITARY PULMONARY NODULES SUMMARY The purpose of the study was to investigate the value of conventional and dynamic computed tomography in differential diagnosis of solitary pulmonary nodules. 32 cases with solitary pulmonary nodules detected on chest X-rays were investigated with computed tomography to reveal morphologic (lobar localization, size, and edge pattern) and dynamic (enhancement pattern, preenhancement attenuation, peak attenuation, peak enhancement, relative enhancement ratio, and time to peak enhancement) features of their nodules. To reveal enhancement dynamics, an indirect sign of microvascular features, tomographic images received with 5 sec intervals during a period of 115 sec post IV iomeprol administration were used. The nodules were classified as malignant (n=20), benign (n=6) and inflammatory (n=6) according to clinicopathological studies. The value of conventional and dynamic features in the differential diagnosis of the nodules were investigated with discriminant analysis (ANOVA). Significant differences were found between the groups regarding morphological parameters detected on non-enhanced images (localization: p<0.005, size: p<0.001, and edge characteristics: p<0.05). However, these features had low success in the differential diagnosis (69-72%). Morphological features were more successful in the discrimination of malignant nodules (90-100%) than the discrimination of benign (33-67%) and inflammatory (0%) ones. A 56significant difference was not found between the groups regarding enhancement pattern, preenhancement attenuation and time to peak attenuation. Significant differences among the groups were found regarding the rest of the dynamic parameters. Among them, the relative enhancement ratio which had the highest discriminatory significance (p<0.000) was able to classify the nodules with an 84% overall accuracy. Regarding this feature, 85% of the malignant, all of the benign, and 33% of the inflammatory nodules were correctly classified. Conventional computed tomography allows an accurate preoperative diagnosis of the malignant nodules, hence the timely institution of the appropriate therapy, whereas dynamic computed tomography lowers inappropriate resection rates by discriminating benign nodules. The broad variability of the conventional and the dynamic features in inflammatory nodules, on the other hand, points to the importance of the integrative use of clinical and laboratory methods in the diagnostic work-ups. 57
Collections