Türkiye`de yoksulluk ve basına yansıması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
?Türkiye'de Yoksulluk ve Basına Yansıması? başlıklı bu tez çalışması,yoksulluk olgusunun dünya ve Türkiye özelinde işaret ettiği durumun ve bu olgununTürkiye basınında ne şekilde yer aldığının incelenmesini amaçlamıştır.Çalışmada yoksulluk olgusu ve onunla ilintili kavramlar üzerinde durulmuş,yoksulluğun arkasındaki nedenler ve onu dönüştüren faktörler belirlenmeye çalışılmış,dünyadaki ve Türkiye'deki görünümleri incelenmiştir. Son bölümde ise yoksulluğunalgılanışına Türkiye basınından dört gazete örneğinde yer verilmiştir.Çalışmada değerlendirilen veriler ışığında şu ana sonuçlar ortaya konabilir:Küreselleşmeyle beraber dünya ölçeğinde serbestleşen ticaret ve sınırsızsermaye hareketleri, dünya çapında önemli bir zenginleşme yaratmış ancak bu daha çoktek taraflı bir büyüme ve zenginleşme olarak gelir dağılımında ciddi dengesizlikleryaratmıştır. 1980'lerden itibaren uygulanan neo-liberal politikalar da, devletinekonomideki rolünün azaltılması, işgücü piyasalarında esnekleşme ve kuralsızlaşmanınyaygınlaşması gibi sonuçları ile yoksulluğu tüm dünyada derinleştirip yaygınlaştırmışve kalıcılık kazandırmıştır. Yoksulluk ve artan gelir dağılımı dengesizliği beraberindeyoksulların toplumdan ekonomik, toplumsal ve siyasal olarak dışlanmalarını dagetirmektedir.Ancak uluslararası kuruluşlar veya devletlerin yoksulluğa ilgisi, yoksullarınsistemden dışlanmasını sistemi tehdit etmeyecek boyutlara çekmeye çalışmakla sınırlıolmaktadır. Bunun için de yoksulluğu hafifletmeye yönelik sosyal yardım programları,yoksullukla mücadele stratejisi olarak benimsenmektedir.Türkiye'de de benzer şekilde çeşitli kısmi yardım uygulamaları devletinyoksullukla mücadele anlayışının özünü oluşturmaktadır. Ancak eskisinden farklı olarakhem kırdan kente göç edenler hem de eski kent-içi yoksullar için gün geçtikçe zorlaşanyaşam koşullarında kısmi yardımlarla yoksulluğun üstesinden gelmenin olanağı yoktur.Dünyadaki değişmelere bağlı olarak Türkiye'de de istihdam olanakları azalmakta,olanlar ise geçici, düzensiz, düşük gelirli işler haline dönüşmekte, kamu hizmetleriparalı hâle gelmekte, dolayısıyla geniş kitleleri doğrudan etkileyecek politikalaruygulanmaktadır. Öte yandan Türkiye'nin kendine özgü koşulları da değişmektedir:Kente göç edenler için önemli bir gelir/güvence sağlayan gecekondulaşmanın sonunagelinmiş olması, kentteki iş olanaklarının sınırlılığı ve bireyler arasındaki dayanışmailişkilerinin zayıflaması yoksulluğu derinleştirip kalıcı hâle getirirken dışlanma riskiniarttırmaktadır.Dünyada ve Türkiye'de yaygınlaşan yoksulluğu kitleler için görünür kılan,medya olmaktadır. Ancak, yoksulluğun medyaya yansımasının Türkiye basınındanseçilen dört gazete örneğinde incelenmesi, yoksulluğun sebeplerinin veya ilişki içindeolduğu değişkenlerin her durumda basına yansımadığını göstermektedir. Öte yandanyoksulluk bir değer yargısıyla biçimlendirilerek de okuyucuya aktarılabilmektedir.Özetle, tanımlanması ve ölçülmesi zaten tartışmalı olan bu alanı medyanın dabiçimlendirmesi, her geçen gün artan yoksulluktan geniş kitlelerin haberdar olmasınıancak belirli sınırlar dahilinde mümkün kılmaktadır. ?Türkiye?de Yoksulluk ve Basına Yansıması? başlıklı bu tez çalışması,yoksulluk olgusunun dünya ve Türkiye özelinde işaret ettiği durumun ve bu olgununTürkiye basınında ne şekilde yer aldığının incelenmesini amaçlamıştır.Çalışmada yoksulluk olgusu ve onunla ilintili kavramlar üzerinde durulmuş,yoksulluğun arkasındaki nedenler ve onu dönüştüren faktörler belirlenmeye çalışılmış,dünyadaki ve Türkiye?deki görünümleri incelenmiştir. Son bölümde ise yoksulluğunalgılanışına Türkiye basınından dört gazete örneğinde yer verilmiştir.Çalışmada değerlendirilen veriler ışığında şu ana sonuçlar ortaya konabilir:Küreselleşmeyle beraber dünya ölçeğinde serbestleşen ticaret ve sınırsızsermaye hareketleri, dünya çapında önemli bir zenginleşme yaratmış ancak bu daha çoktek taraflı bir büyüme ve zenginleşme olarak gelir dağılımında ciddi dengesizlikleryaratmıştır. 1980?lerden itibaren uygulanan neo-liberal politikalar da, devletinekonomideki rolünün azaltılması, işgücü piyasalarında esnekleşme ve kuralsızlaşmanınyaygınlaşması gibi sonuçları ile yoksulluğu tüm dünyada derinleştirip yaygınlaştırmışve kalıcılık kazandırmıştır. Yoksulluk ve artan gelir dağılımı dengesizliği beraberindeyoksulların toplumdan ekonomik, toplumsal ve siyasal olarak dışlanmalarını dagetirmektedir.Ancak uluslararası kuruluşlar veya devletlerin yoksulluğa ilgisi, yoksullarınsistemden dışlanmasını sistemi tehdit etmeyecek boyutlara çekmeye çalışmakla sınırlıolmaktadır. Bunun için de yoksulluğu hafifletmeye yönelik sosyal yardım programları,yoksullukla mücadele stratejisi olarak benimsenmektedir.Türkiye?de de benzer şekilde çeşitli kısmi yardım uygulamaları devletinyoksullukla mücadele anlayışının özünü oluşturmaktadır. Ancak eskisinden farklı olarakhem kırdan kente göç edenler hem de eski kent-içi yoksullar için gün geçtikçe zorlaşanyaşam koşullarında kısmi yardımlarla yoksulluğun üstesinden gelmenin olanağı yoktur.Dünyadaki değişmelere bağlı olarak Türkiye?de de istihdam olanakları azalmakta,olanlar ise geçici, düzensiz, düşük gelirli işler haline dönüşmekte, kamu hizmetleriparalı hâle gelmekte, dolayısıyla geniş kitleleri doğrudan etkileyecek politikalaruygulanmaktadır. Öte yandan Türkiye?nin kendine özgü koşulları da değişmektedir:Kente göç edenler için önemli bir gelir/güvence sağlayan gecekondulaşmanın sonunagelinmiş olması, kentteki iş olanaklarının sınırlılığı ve bireyler arasındaki dayanışmailişkilerinin zayıflaması yoksulluğu derinleştirip kalıcı hâle getirirken dışlanma riskiniarttırmaktadır.Dünyada ve Türkiye?de yaygınlaşan yoksulluğu kitleler için görünür kılan,medya olmaktadır. Ancak, yoksulluğun medyaya yansımasının Türkiye basınındanseçilen dört gazete örneğinde incelenmesi, yoksulluğun sebeplerinin veya ilişki içindeolduğu değişkenlerin her durumda basına yansımadığını göstermektedir. Öte yandanyoksulluk bir değer yargısıyla biçimlendirilerek de okuyucuya aktarılabilmektedir.Özetle, tanımlanması ve ölçülmesi zaten tartışmalı olan bu alanı medyanın dabiçimlendirmesi, her geçen gün artan yoksulluktan geniş kitlelerin haberdar olmasınıancak belirli sınırlar dahilinde mümkün kılmaktadır.
Collections