Hafif veya orta dereceli hipertansiyonlu hastalarda nebivololün fibrinolitik sistem üzerine etkileri

Abstract

ÖZET Birincil hipertansiyon sık görülen, komplikasyonlanyla morbidite ve mortalite artışına yol açan önemli bir sağlık sorunudur. Antihipertansif tedavide, kan basıncının düşürülmesi yanında organ koruyucu özellikleri olan ilaçların kullanılması önemlidir. Çalışmamızda, esansiyel hipertansiyonlularda fonksiyonel bozuklukların gelişmediği erken dönemde, yeni kuşak ?ı blokerlerlerden nebivololün kullanımı ile protrombotik/fibrinolitik sistemin parametreleri üzerindeki etkisini araştırdık. Yeni tam konulmuş, organ komplikasyonları saptanmayan, ortalama sistolik kan basıçları 154.5±7.7 mmHg, diyastolik kan basıçları 94.3+8.1 mmHg, ortalama yaşlan 54.7±11.3 olan 22'si kadın, 13'ü erkek, toplam 35 hipertansiyonlu olgu çalışmaya alındı. Olguların tedaviye başlamadan önce tam kan sayımı, açlık kan şekeri, lipid profil (trigliserid, total kolesterol, LDL kolesterol, HDL kolesterol), Na+, K+, üre, Kr, total protein, albumin ve ürik asit düzeyleri incelendi. Buna ilave olarak tüm olguların bazal ve iki ay tedavi sonrası fibrinolitik parametreleri yani; t-PA antijen, PAI-1 antijen, PAI-1 aktivite, t-PA/PAI antijen oranı, fibrinojen ve euglobulin erime zamam değerleri incelendi. Tedaviye başlamadan önce tüm hastaların 12 derivasyonlu elektrokardiyografi kayıtlan alındı, anteroposteriyor akciğer röntgenleri çekildi ve transtorasik ekokardiyografileri yapıldı. Olgulanmızda iki ay süre boyunca selektif ?ı bloker özelliği yanısıra nitrik oksit sentaza etkisi olan nebivolol tedavisi uygulandı. İki ay sonunda tüm olgularda sistolik kan basıncında (p<0.01) ve diyastolik kan basıncında (p<0.01) anlamlı düşüş gözlendi. 53İki ay tedavi sonunda t-PA antijen (p<0.01) ve t-PA/PAI antijen oranlarında (p<0.01) anlamlı düşüş saptandı. Nebivolol tedavisi ile PAI-1 antijen (p>0.05) ve PAI-1 aktivite (p>0.05) düzeylerinde anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Tedavi sonunda tüm olgularda fîbrinojen düzeylerinde anlamlı bir azalma saptandı (p<0.01). Aym şekilde tedavi sonunda tüm olgularda euglobulin erime zamanı düzeylerinde anlamlı bir azalma gözlendi (p<0.01). Tedavi sonrası sistolik kan basıncı ve diyastolik kan basıncındaki düşüş ile fibrinolitik parmetreler arasında bir ilişki bulunmadı (p>0.05). Tüm olgularda tedavi öncesi ve sonrası t-PA antijen, PAI-1 antijen ve aktivite, t- P A/P Al antijen oranlarında ve euglobulin erime zamanı ile vücut kitle indeksi arasında bir korelasyon saptanmaz iken (p>0.05) fîbrinojen ile vücut kitle indeksi arasında anlamlı korelasyon saptandı (p<0.01). Bulgularımız, yeni tam konulmuş hafif ve orta dereceli esansiyel hipertansif hastalarda kısa süreli nebivolol tedavisinin, sağlanan etkili kan basıncı regülasyonundan bağımsız olarak, bazı fibrinolitik parametrelerin üzerinde yararlı etkilerini göstermiştir. Bu anlamlı etkiler kardiyovasküler olayların önlenmesi için yaralı olabilir. Anahtar kelimeler: Birincil hipertansiyon, Fibrinolitik sistem, Nebivolol. 54

THE EFFECTS OF NEBIVOLOL ON FIBRINOLYTIC PARAMETERS IN MILD AND MODERATE HYPERTENSIVE PATIENTS SUMMARY Primary Hypertension is a worldwide health problem as it is prevalent and has many complications that lead to morbidity and mortality. In hypertension, medical treatment not only maintains blood pressure control but also prevent organ damage. In our study, we aimed to investigate the effect of nebivolol, which is a new, third- generation ?ı blocker agent, on fibrinolytic parameters in mild and moderate hypertensive subjects with no end organ damage. Newly diagnosed 35 hypertensive patients (22 female, 13 male), whose mean systolic blood pressure was 154+7.7 mmHg and mean diastolic blood pressure was 94.3+8.1 mmHg, and average 54.7±11.3 years old age were included to the study. In all cases markers of metabolic status including fasting blood glucose, triglycerides, total cholestrol, high and low density lipoproteins, uric acid, urea, total protein, albumin, electrolyte markers (Na+, K+, CI`) and total blood count levels were determined before medical treatment. Furthermore, In all cases markers of fibrinolytic sistem which are t-PA antigen, PAI-1 antigen, t-PA/PAI antigen index, PAI-1 activity, fibrinogen and euglobulin clotting lysis time levels were determine initially and after two months treatment with nebivolol. Also, before treatment in all patients 55initial electrocardiogram, two dimentional echocardiogarphy and anteroposterior chest radiogram were obtained. All cases received 5 mg nebivolol for two months. After this period in all cases systolic and diastolic blood pressures decreased to normal values (p<0.01). After two months treatment with nebivolol, in all patients the t-PA antigen and t- PA/PAI index levels were decreased significantly (p<0.01) but the PAI-1 antigen (p>0.05) and activity (p>0.05) did not show significant change. After treatment, in all cases the fibrinogen levels decreased significantly (p<0.01). Likely, the euglobulin clotting time decreased significantly (p<0.01) in all patients. In this study there was not any correlation between arterial blood pressure decreases and fibrinolytic parameters decreases (p>0.05). Before and after treatment we failed to find any correlation between t-PA antigen, PAI- 1 antigen and activity, t-PA/PAI antigen index, euglobulin clotting time and fibrinogen levels (p>0.05) but there was a positive correlation between fibrinogen and body mass index that was statistically significant (p<0.01). Our findings show that; in mild to moderate hypertensive patients after short time treatment with nebivolol, some fibrinolysis parameters improves and this effect is independent from blood pressure lowering effects of this drug. These important co-effects in preventing cardiovascular complications may be more benificial. Key Words: Primary hypertension, Fibrinolytic system, Nebivolol. 56