Deneysel vasküler cerrahide eksternal kros-klemp uygulanması ile endoluminal balon oklüzyon tekniğinin damar duvarı üzerindeki etkilerinin histopatolojik olarak karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Vasküler cerrahi sırasında kros-klemp kullanımının esas amacı, kansız bir saha ve kanama kontrolü sağlamaktır, Kros-klemp kullanımı, damar duvarına çeşitli derecelerde hasarlar vermektedir. Bu hasarların hem lokal, hem de sistemik etkileri bulunmaktadır. Bu etkiler, cerrahî işlemin başarısını azaltabilir. Damar duvarı hasarının endoluminal balon oklüzyon yönteminde kros-klemp yöntemine göre daha az olduğu düşünülmektedir. Çalışmamızın amacı, endoluminal balon oklüzyon yöntemi ile kros-klemp yönteminde oluşan akut hasarın damar duvarına etkisini karşılaştırmaktır. Bu çalışma Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hayvan Deneyleri Laboratuvan' nda yapılmıştır. Çalışmada deney hayvanı olarak 12 adet erişkin sağlıklı tavşan kullanılmıştır. Bu tavşanlar balon ve klemp grubu olarak eşit sayıda iki gruba ayrılmıştır. Anesteziyi takiben tüm tavşanlara laparotomi uygulanmıştır. Eksplorasyonu takiben, 6 tavşanın abdominal aortasına kros-klemp uygulanmış, diğer 6 tanesine de sol iliak arter yoluyla abdominal aortada endoluminal oklüzyon uygulanmıştır. Alman örnekler ışık mikroskobiği ve elektron mikroskobîsi ile değerlendirilmiş ve hasar dereceleri skorlanmıştır. Yapılan değerlendirmede, balon grubunda makroskobik hasar saptanmadı, Işık ve elektron mikroskobisinde intima, media ve adventisya tabakasında hafif ve orta derecede hasar olduğu görüldü. Damar duvarı bütünlüğü tüm preparatlarda korunmuştu. Klemp grubunda ise, makroskobik olarak gözle rahatça görülebilecek klempe bağlı ezilme hasan saptandı. Işık ve elektron mikroskobisi preparatlannda, damar duvarı bütünlüğünde orta ve ileri derecede hasar saptandı. Aynı zamanda klemp grubunda hasara karşı fibrinoid reaksiyon ve lökosit toplanması gibi immttn reaksiyon belirteçlerinin daha fazla olduğu görüldü, -44-Preparatlann hasar dereceleri istatistiksel olarak ki-kare testi ile karşılaştırıldı. Balon grubunda en yüksek hasar sayısı 8 preparatta % 66,7 oranında derece 1' de idi. Kros-klemp grubunda da en yüksek hasar sayısı 5 preparatta % 41,7 oranında derece 3' de idi. Sonuç olarak, klemp grubundaki ezilme hasarı derecesinin endoluminal balon grubundaki hasara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü. Bulgulara dayanarak, damar cerrahisi sırasında kullanılacak herhangi bir yöntemin damar duvarına az veya çok hasar verici etkisi mevcuttur. Bugün için damar duvarına mutlak hasar vermeyen bir yöntem henüz bulunamamıştır. Sonuç olarak seçilmiş vakalarda, örneğin ileri derecede aterosklerotik vakalarda, endoluminal balon oklüzyon yönteminin kros-klemp yöntemine göre daha umut verici ve gelişime açık bir yöntem olduğu sonucuna varıldı.Anahtar Kelimeler: Endoluminal balon oklüzyon, damar klempi, damar duvarı hasarı. During vascular surgery, cross-clamp usage's aim is to get bloodless operation field and bleeding control. Cross-clamp usage makes several degrees of damages to vascular wall. These damages has got both local and systemic effects. These effects can decrease success of surgery. Vascular wall damage is thought to be less in endoluminal balloon occlusion method compared to cross-clamping method. Aim of this study is to compare both cross-clamping and endoluminal balloon occlusion method's acute damage on the vascular wall. This study was made in Trakya University Faculty of Medicine Animal Research Laboratory. 12 healthy adult rabbits were used for this study. These rabbits were divided equally two group as endoluminal balloon occlusion group and cross-clamping group. Laparotomy was applied to all rabbits after anaestasia. After exploration, 6 rabbits' abdominal aorta were cross-clamped and other 6 rabbits' abdominal aorta were occluded by endoluminal balloons via left iliac artery. Samples taken from abdominal aorta were evaluated with light microscopy and electron microscopy and their injury level were scored. -46-In this evaluation, macroscopically damage wasn't detected in balloon group. Minimal and mild level damage was detected at intima, media and adventitia layer at light and electron microscopy. Vascular wall was intact in all preparations. Squeeze damage related to cross-clamp application was clearly determined in cross- clamp group as macroscopically. Mild and high level damage was detected in all vascular wall layers at light and electron microscopy. At the same time, immune reaction markers like fibrinoid reaction to vascular wall damage and leukocyte aggregation were more detected at cross-clamp group. Damage degrees were compared as statistically with chi-square test. In balloon group, the highest injury was in degree 1 at 8 preparation (66,7 %). Also in cross-clamp group, the highest injury was in degree 3 at 5 preparation (41,7 %). As a result, squeeze damage of cross-clamp group is statistically significant higher than endoluminal balloon group. According to findings, all methods damage vessel wall little or more during vascular operation. Nowadays, any methods which don't make absolute damages to vascular wall couldn't found yet. As a result, in selected cases like severe atherosclerotic, endoluminal balloon occlusion method is more hopeful and developmental method than cross-clamping method. Keywords: Endoluminal balloon occlusion, vascular clamp, vascular wall injury.
Collections