Akut miyokard infarktüsü geçiren ve girişimsel tedavi uygulanan tip ıı diyabetik hastalarda nötrofil ve nötrofil / lenfosit oranının hastane içi mortalite ve morbidite üzerine etkisi

Abstract

Akut miyokard infarktüsü plak rüptürü sonucu oluşan klinik tabloların ortak adı olmasına rağmen, patofizyolojisinin temelinde inflamasyon yatmaktadır. Yıllar öncesinden beri nötrofillerin, iskemi ve reperfüzyon sonrası miyokard hasarındaki potansiyel zararlı etkileri öngörülmüştü. Nötrofiller, infarktın iyileşme süreci ve fibrozisten başlıca sorumlu hücrelerdir. Pek çok çalışma nötrofil lenfosit oranı (NLR) ile koroner arter hastalığı (KAH) arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Yüksek NLR seviyelerinin hastane içi reinfarktüs ve mortalite açısından anlamlı olduğu saptanmıştır. Diyabetes mellitus gibi kronik hastalıkları olan hastalarda daha yüksek NLR düzeyleri olup, yüksek NLR seviyeleri, kontrolsüz nötrofil aktivasyonu ve azalmış düzenleyici T hücre aktivitesi ile sistemik inflamasyonda belirleyici bir rol almaktadır. Bu çalışmada akut miyokard infarktüs geçiren ve reperfüzyon tedavisi uygulanan diyabetik hastalarda, nötrofil lenfosit oranı ile hastane içi morbidite ve mortalite arasındaki ilişkiyi inceledik. AMİ'li 87 hastada (ortalama yaş 65 ± 9) nötrofil lenfosit oranının incelenmesi için 0. saat, 24. saat, 48. saat ve taburculuk öncesi tam kan sayımı yapıldı. Tüm hastalar koroner yoğun bakım ünitesinde yattıkları sürece monitorize edildi. Hastalar hastane içi kısa dönemde komplikasyon (İ.SVO, GİS kanama, stent trombozu, kontrast nefropati, aritmi ve kardiyojenik şok) gelişenler ve gelişmeyenler olarak ikiye ayrıldı. İstenmeyen klinik son nokta gelişen hastalarda nötrofil lenfosit oranı daha yüksek saptandı. Mortalite gelişen gruba daha ileri detay amaçlı ayrı bir analiz yapıldı. Bu analizin sonucunda, nötrofil lenfosit oranı mortalite gelişen grupta istatiksel olarak daha anlamlı yüksek saptandı.Anahtar Kelimeler: nötrofil, akut miyokard infarktüsü, nötrofil lenfosit oranı

Although acute myocardial infarction is a common nomenclature of the clinical situations which is caused by plaque rupture, the basic pathophysiology is inflammation. For years, the potential harmful effects of the neutrophils' in the ischemia and myocardial injury after reperfusion were predicted. The neutrophils are mainly responsible cells for the healing process of infarction and fibrosis. Recent studies showed a relationship between the neutrophil lymphocyte ratio (NLR) and coronary artery disease (CAD). High levels of NLR were found to be significant in terms of hospital mortality and re-infarction. Patients with chronic diseases such as diabetes mellitus have higher levels of NLR and high levels of NLR have a determining role in inflammation by uncontrolled systemic neutrophil activation and decreased activity of regulatory T cells. İn this study, we investigated the relationship between levels of neutrophils and neutrophil lymphocyte rate in patients with diabetes mellitus having acute myocardial infarction and reperfusion therapy being performed. In order to investigate neutrophil lymphocyte rate in 87 patients with acute MI (mean age 65 ±9), CBC was performed at 0th, 24th, 48th hour and before discharge. All the patients were monitorized during hospitalization in coronary care unit. During the hospitalization the patients were divided into whom developing complications such as ICVA, gastrointestinal hemorrhage, stent thrombosis, contrast agent nephropathy, arrhythmia and cardiogenic shock or not. Adverse clinical end points studied in patients with neutrophil and neutrophil lymphocyte rate levels were significantly higher than other groups. A separate analysis was performed for further details of death group. According to the results of this analysis neutrophil and neutrophil lymphocyte rate were statistically more significantly higher.Key Words: Neutrophil, acute myocardial infarction neutrophil lymphocyte rate