Serum `insulin-like growth factor-1` düzeyleri ile prematüre yenidoğanın kronik akciğer hastalığı arasındaki ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETNeonatoloji alanındaki gelişmelerle birlikte aşırı derecede düşük doğum ağırlıklıbebeklerin yaşam oranları artmış, kronik akciğer hastalığının tanımı büyük ölçüde değişmiştir.Bununla birlikte prematüre doğumların uzun dönemdeki en önemli sonucu olan bu antiteninetyolojisi ve öncü göstergeleri halen belirsizdir. Kronik akciğer hastalığına yol açan riskfaktörleri ve kronik akciğer hastalığı ile serum ?insulin-like growth factor-1? düzeyleriarasındaki ilişkiyi araştırdığımız çalışmamıza 34 gebelik haftası ve öncesinde doğan 67 olguprospektif olarak alındı. Kronik akciğer hastalığı geliştirenler Grup 1 (n=12) vegeliştirmeyenler Grup 2 (n=55) olarak ayrıldı. Prenatal, natal ve postnatal özellikleri kayıtedildi. Tüm olgulardan postnatal 1, 7, 14 ve 28. günlerde kan örneği alınarak serum ?insulin-like growth factor-1? düzeylerine bakıldı.Annede koryoamniyonit, antenatal kanama varlığı, antenatal steroid uygulanmamışolması, normal spontan yol ile doğumun gerçekleşmesi, respiratuar distres sendromu gelişimive sepsis varlığı risk faktörü olarak bulundu. Annede koryoamniyonit varlığının kronikakciğer hastalığı gelişimini 12,3 kat, antenatal kanama varlığının 6,3 kat, normal spontan yolile doğumun 89,3 kat, respiratuar distres sendromu olmasının 15,3 kat, sepsis olmasının 28,7kat artırdığı saptandı. Antenatal steroid uygulanmasının ise kronik akciğer hastalığı gelişimini%20 oranında azalttığı belirlendi. Bu veriler literatür ile uyumluydu.?Insulin-like growth factor-1? düzeylerini etkileyen anne yaşı, annede preeklampsivarlığı, cinsiyet, gebelik haftası, gebelik haftasına göre düşük doğum ağırlıklı doğum, tiroidhormonları düzeyleri, sepsis varlığı, transfüzyon yapılması açısından olgularkarşılaştırıldığında gruplar arası fark saptanmadı.Kronik akciğer hastalığı gelişenlerde sadece 1. gün ?insulin-like growth factor-1?değerleri gelişmeyenlere göre daha yüksekti. Aradaki fark sınırda anlamlıydı.?Insulin-like growth factor-1?in kronik akciğer hastalığını öngören bir parametreolarak kullanılıp kullanılamayacağı araştırıldığında 1. gün ve 7. gün ?insulin-like growthfactor-1? değerlerinin özgüllük ve duyarlılığının düşük olduğu saptandı.Çalışmamızda ?insulin-like growth factor-1? düzeyleri ile kronik akciğer hastalığıarasında ilişki saptamadık. Olgu sayımızın az olmasının uygun değerlendirme yapmamızıengellediği ve daha geniş çaplı ileri çalışmalara ihtiyaç olduğu sonucuna varıldı.Anahtar kelimeler: Prematüre yenidoğan, kronik akciğer hastalığı, risk faktörleri,insulin-like growth factor-1 THE RELATION BETWEEN SERUM LEVELS OF INSULIN-LIKE GROWTH FACTOR-1 AND CHRONIC LUNG DISEASE OFPREMATURITYSUMMARYWith recent advances in perinatal care which has improved the survival rates of verylow birth weight newborn infants, the definition of chronic lung disease has immenselychanged. However the etiology and predictive factors of this entity which is the mostimportant consequence of the premature delivery at long term remains obscure. 67 infants lessthan or equal to 34 weeks of gestational age were recruited prospectively to our study in orderto investigate independent risk factors associated with chronic lung disease and to determinethe relation between serum ?insulin like growth factor-1? levels and chronic lung disease.Those infants who developed chronic lung disease were designated as Group 1 (n=12) andthose who did not as Group 2 (n=55). Prenatal, natal and postnatal data of the cases wererecorded. Serum ?insulin like growth factor-1? levels were measured from venous bloodsamples of each infant on days 1, 7, 14 and 28 after birth.The results of this study showed that the presence of chorioamnionitis, antenatalbleeding, vaginal delivery, the development of respiratory distress syndrome and postnatalsepsis were significant risk factors associated with the development of chronic lung disease.Chorioamnionitis increased the risk of the development of chronic lung disease by 12.3 foldantenatal bleeding by 6.3 fold, vaginal delivery by 89.3 fold, respiratory distress syndrome by15.3 fold, and postnatal sepsis by 28.7 fold. However administration of antenatal steroidsignificantly reduced (odds ratio; 20) the development of chronic lung disease. These resultswere in accordance with previous studies.There were no significant differences among groups in terms of factors affecting theserum level of ?insulin like growth factor-1? such as maternal age, preeclampsia, gender,gestational age, small for gestational age, thyroid hormone status, sepsis and blood transfusionstatus. Only the serum ?insulin like growth factor-1? levels of infants in Group 1 on day 1samples was higher than those in Group 2 with borderline significance. The sensitivity andspecificity of day 1 and day 7 serum ?insulin like growth factor-1? levels were found to below in predicting the development of chronic lung disease of prematurity.We could not find any relation between chronic lung disease and serum ?insulin likegrowth factor-1? levels in our study and concluded that the low number of infants withchronic lung disease could have limited the evaluation of this association. Further and largerstudies are required in this respect.Key words: premature infant, chronic lung disease, risk factors, insulin-like growthfactor-1
Collections