Tuba uterinanın tümünün örneklenmesinin tubal patolojilerin tanımlanma sıklığı üzerine etkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmaya total abdominal histerektomi ve/veya salpingo-ooforektomi spesmenlerinden 116 endometrial karsinom, 31 seröz over karsinomu, 5 seröz borderline tümör, 6 seröz kistadenom, 7 seröz tubal karsinom, iki primer peritoneal seröz karsinom, 7 adet metastatik karsinom ve 156 adet leiomyoma uteri olgusu dahil edilmiştir. Çalışmada tubada yeni tanımlanmış, diğer seröz tümörlerin prekürsörü olduğu düşünülen seröz tubal intraepitelyal karsinom (STIC) varlığı ve tubadaki bu prekürsör lezyonun diğer seröz tümörlerle (ovaryan, tubal, peritoneal) birlikteliği araştırılmıştır. Çalışmamızda toplam altı hastada STIC görülmüştür. Seröz tubal intraepitalyel karsinom yedi seröz tubal karsinomun ikisinde, 42 seröz ovaryan karsinomun birinde izlenmiş ; geri kalan üç adet STIC lezyonu overde hemorajik korpus luteum, intramural yerleşimli leiomyoma uteri ve seröz kistadenofibrom gibi benign patolojiler ile birliktelik göstermektedir. Ayrıca çalışmada tubal tutulumun izlendiği endometrial karsinom (evre 3A) ve seröz over karsinom (evre 2) hastalarının, tubaları da SEE-FIM yöntemiyle örneklenmiştir. Hastaların tanı sıklığının, literatürde daha önce rastgele tubal örnekleme yapılan yöntemle arasındaki farklılığı araştırılmıştır. Çalışmamızdaki seröz over karsinom olguları ile literatür verileri karşılaştırıldığında, tubanın tamamının örneklenmesinin evre değerlendirme açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık oluşturduğu tespit edilmiştir (p<0.001). Tubada serozal tutulum sıklığı endometrial karsinomlarda (%57,1) diğer tümörlere göre (%14-54) anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p<0.001). 116 endometrial carcinomas, 31 serous ovarian carcinomas, 5 serous borderline tumors, 6 serous cystadenomas, 7 serous tubal carcinomas, two primary peritoneal serous carcinomas, 7 metastatic carcinomas and 156 leiomyoma uteri from total abdominal hysterectomy and/or salpingo-oophorectomy specimen are included to the study. In the study, togetherness of the presence of serous tubal intraepithelial carcinoma ( STIC ) in tuba which is the precursor of other serous tumors and this precursor lesion in tuba with other serous tumors ( ovarian, tubal, peritoneal ) has been searched. In our study, STIC has been seen in six patients totally. In two of seven serous tubal carcinomas and in one of 42 serous ovarian carcinomas have been detected STIC, the other three STIC lesions show togetherness with the benign pathologies such as haemorrhagic corpus luteum, intramural leiomyoma uteri and serous cystadenofibroma in ovary. The tubal involvement in patients with endometrial carcinoma (Stage 3A) and serous ovarian carcinoma ( Stage 2 ) have been sampled with the technique of SEE-FIM. We have compared between the frequency of diagnose in the literature, which is randomizedly presented before, and the frequency of diagnose, which we has been witness of it. There was significant difference with comparison of our serous carcinoma cases and the studies in literature according to the frequency of stage 2 patients (p<0.001). Endometrial carcinomas have showed that they have much tubal involvement with the rate of 57.1 % in according to other tumors respectively %14-54; (p<0.001).
Collections