Cevizlerde (juglans regia L.) aşı kaynaşması ve aşı ile ilgili sorunlar üzerinde araştırmalar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkile ri Bölümünde; oevizlerde (juglans regia L. ) aşı başarılarının saptanması, kaynaşmanın anatomik ve histolojik olarak incelenmesi ve anaç ile kalemin kabuk dokularındaki juglo4 miktarının belirlenmesi amacıyle, 1986-1988 yılları arasında yürütülmüşdür. Aşılamalar, Yalova III ceviz çeşidi sürgünleri kullanılarak, bir yıllık ceviz çöğürleri üzerine yama ve yongalı göz aşılarıyla yapılmışdır. Aşı kaynaşmasının meydana gelişi ve aşı yerlerinin anatomik yapılan; yama aşıdan, 12, 18, 26, 32, 40, 70, 120, 240 ve 360 gün sonra, yongalı aşıdan ise, 14. 18, 24, 32, 60, 75, 120, 240 ve 360 gün sonra alınan kesitlerde incelenmiştir. Denemeye alman anaç ve kalemin kabuk dokularındaki juglon miktarı ise, 10'ar gün lük fasılalarla, bir yıl boyunca izlenmiştir. Elde edilen bulgular aşağıdaki gibi özetlenmiştir. 1. 1986 ve 1987 yıllarında, yama aşıyla yapılan aşılamalar da, en yüksek başarı oranları, her iki yılın 14 Ağustos tarihlerin de elde edilmiş (% 66.6 - 53 #3) » bunu» 28 Ağustos tarihlerinde elde edilen başarı oranlan (% 43.3 - 36.6) izlemiştir. 11 Eylül'de yapılan yama aşılar, kalemin kabuk vermemesi nedeniyle başarısız ol muştur. 2. İki yıl üst üste aynı tarihlerde yapılan yama aşıların başarı oranları yıllar itibariyle farklılık göstermemiş, ancak, aynı yılın değişik dönemlerinde elde edilen aşı başarıları birbirin den farklı bulunmuştur. 3. Kış dinlenme döneminde ve kontrollü koşullarda yapılan yongalı göz aşılarından başarılı sonuç elde edilmiş {% 92), buna karşılık, vegetasyon dönemi içerisinde ve farklı zamanlarda yapılan yongalı göz aşıları başarısız olmuştur. 4. Aşılamalardan sonra, anaç ve kalemin birleşme yüzeyle rinde, kalın ve yoğun nekrotik tabakalar meydana gelmiştir. Aşılama- 97 - sırasında zararlanarak ölen hücrelerden oluşan, bu nekrotik tabakalar; yama aşılarda, kabukda, anaca oranla daha kalın ve yoğundur. Yongalı aşıda ise, anaç ve kalem yüzeylerindeki nekrotik tabakalar hemen hemen aynı yoğunluktadır. 5. Nekrotik tabakalar genellikle, kabuğun, floem ve korteks dokularında, anacın ise ksilem dokusunun dış yüzeylerinde meydana gelmiştir.. 6. Nekrotik tabakaların parçalanmasında, anaç ve kalemden oluşan kallus dokuları etkili olmaktadır. Aşı yerinde oluşan kallus miktarıyle, nekrotik tabakaların parçalanması arasında direkt iliş ki saptanmıştır. 7. Aşı elemanları arasında meydana gelen nekrotik tabakalar, aşılamadan sonra oluşan kallus dokularında büyük oranda parçalanmış, ancak incelemelerin yapıldığı dönem içerisinde bu nekrotik tabakalar absorbe edilip, tamamen yok olmamıştır. 8. Kallus dokusu, yama aşıda; anacın genç ksilem ve ksilem öz ışını hücrelerinden, kabuğun ise floem ve floem öz ışını hücrele rinden oluşmaktadır. Yongalı aşıda ise; anaç ve kalemin, kambiyum, floem ve korteks dokularından meydana gelmektedir. 9. Aşılamalarda, anaçtan kaleme oranla her zaman daha fazla miktarda kallus dokusu meydana gelmekte ve anaç yüzeyindeki nekrotik tabakalar daha kolay parçalanmaktadır. Kalemde ise; daha zayıf bir kallus dokusu ve yoğun nekrotik tabakalar mevcuttur. Bu nedenle, aşılamalardaki başarısızlık büyük oranda, kalemden kaynaklanmaktadır. 10. Anaç ile kalem arasında, kallus köprüsünün kurulmasından sonra kambiyal farklılaşma meydana gelmiştir. Yama aşıda yeni kambiyum., kabuktan meydana gelen kallus dokusu içerisinde farklılaşmıştır. Yongalı aşıda ise; kambiyal farklılaşma, anaç ve kalem kambiyumlarından, kallus dokusu içerisine doğru meydana gelmiştir. 11. Anaç ile kalemin karşılıklı getirilmiş olduğu aşılarda, kambiyal devamlılık başarılı bir şekilde sağlanmaktadır.- 98 - 12. Yama ve yongalı göz asalarında kaynaşmanın, meydana gelişi ve aşı yerinin, gelişmesi, diğer meyve türlerinden, pek farklı görülmemiştir. 13. Anaç ve kalemin kabuk dokularındaki juglon miktarıyla, aşılamaların yapıldığı dönemlerde elde edilen aşı başarı oranları arasında istatistiki bir ilişki saptanmamıştır. 14. Anaç ve kalemin kabuk dokularındaki juglon, kış dinlenme dönemi içerisinde en düşük seviyede bulunmakta, vegetasyonun başlamasıyla birlikte düzenli bir artış göstermektedir. «S*--. SUMMARY This research is ooaduoted at The Ege University Faculty of Agriculture, Department of Horticulture in Izmir, between the years 1986 and 1988. The aim was to observe the number of success ful buddings on walnuts, to study the anatomical and histological developments and also, to detect the amount of juglone present both in the stock and the soion0 The buddings are done by using the cultural varieties of Yalova III walnut shoots on ona year-old seedlings as patch and chip buddings. The graft formation and development is observed at the sections of the patoh buddings 12, 18, 26, 32, 40, 70, 120, 240 and 360 days after the first budding and of the chip buddings 14, 18, 24, 32, 60, 75, 120, 240 and 360 days after the first bud ding. At the same time, the juglone oontents of the bark of the stock and soion were measured every 10 days, during the whole year. The results can be summarized as follows: 1. In the patoh budding, the best »esults were obtained (66.6 % and 53.3 %) on the 14th of August in 1986 and 1987 (res pectively). Then, the second highest percentage of take (43.3 % and 36.6 %) was found on the 28 of August in both years, 1986 and 1987 (respectively). On the other hand, the patch buddings th that were made on the 11 of- September in 1986 and 1987 failed because of the insufficient slipping of the bark. 2. It is seen that the pattern of the results are not chang ed in each year but, there is an obvious difference in the percen tage of the success at different periods within the year. 3. In 1987 with the chip buddings the best results (92 %) were obtained during the dormant period in winter and also under controlled conditions. On the other hand the buddings praotioed during the vegetation period were unsuccessful.4.0a the graft interfaces, the formation of thick necrotio tissues were observed. These tissues originated from the dead, cells of the bud components. The necrotic layer of the patch buddings was more thicker on the bark than the stocks on the other hand, there was no difference on the thickness of the necrotic layers of the components of the chip buddings. f 5. In general, the necrotic layers 'were formed in the phloem and cortex tissues of the chip, where as, on the outer surface of the xylem in the stock. 6. In the breakage of the necrotic layer, the callus tissue formed by the stock and the scion seemed to be effective. A direct correlation was found between the amount of callus formed at the graft union and the breakage of the necrotic layer. 7. Necrotic layers formed between the graft components were mostly broken up by the callus tissue formed after budding. However, these necrotio tissues weren't completely absorbed and vanished du ring the period of investigation. 8. In patch budding, the callus tissue develops from the young xylem and xylem ray cells of the stock and also from the phloem and phloem ray cells of the patoh. On the other hand, in chip buddings callus develops from the cambium phloem and cortex tissues of both the stook and the scion* 9. In the buddings, the stook produoes more callus compared to the scion, and the necrotic layers on the surface of the stock breaks up more easily, as well. On the scion side, a weaker callus tissue develops and the neorotio layers are denser. Therefore, it ban be deducted that failure in budding results mostly from the soion. 10. The cambial differentiation occurs after a callus bridge is formed between the stook and the soion. In patoh budding the new cambium differentiates within the callus tissue originating from the patch.11. In grafts where the stock matches the soion perfectly, cambial con.tinu.ity can `be successfully achieved, 12. The union and the development of the patch and chip buds in walnuts was similar to the union of the other fruit species. 13. A statistically significant correlation couldn't be obtained between the juglone oontents of the bark tissues of the stock and the scion during the tested budding dates and the take ratios of the buddings. ' 14. The amount of juglone in the bark of the stock and the scion is at its lawest level during the dormant period in winter. However, as the vegetation starts the juglone content increases steadily.
Collections