Dudak damak yarığı anomalisine sahip çocuklarda konuşma problemlerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Damak yarıklı hastalarda ortaya çıkabilecek konuşma problemlerini henüz ortaya çıkmadan engelleyebilmek için başarıda nelerin etkili olduğu popüler bir araştırma konusudur. Damak yarığı cerrahisinin başarısı; seçilen teknik, cerrahi zamanlaması, defekt tipi, geçirilen operasyon sayısı gibi bazı temel özelliklerle bire bir ilişkilidir. Çalışmamızda hastaların artikülasyon hatalarının ve dolayısıyla velofaringeal yeterliliklerinin bir göstergesi olan artikülasyon testi sonucunda belirlenen test yaşlarını defekt tipi, geçirilen operasyon sayısı, yaşları ve cinsiyetleri ile karşılaştırılması ve dudak damak yarıklı bireylerde konuşma problemlerinin ortaya çıkmasında etkili olabilecek risk faktörlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla çalışmamıza anabilim dalımızda damak onarım cerrahisi geçirmiş (dudak yarığı olan veya olmayan) olan 21 olgu dahil edilmiştir. Artikülasyon bozukluklarının değerlendirmesi uzman konuşma terapistleri tarafından artikülasyon sorunlarını belirlemek amacıyla hazırlanmış olan ` Ankara Artikülasyon Testi (AAT)` adlı standart bir testle yapılmıştır. Bu testin sonunda hastanın testten aldığı puan kendi yaş grubundaki diğer çocuklara göre hangi persentilde olduğunu göstermektedir. Tüm katılımcıların demografik bilgileri alındıktan sonra artikülasyon ve ses değerlendirmeleri yapılmıştır. Daha sonra bu puanların denk geldiği test yaşları artikülasyon testinin standart tablolarından tespit edilmiştir. Bulunan test yaşları hastanın sahip olduğu deformite tipi, yaşı, cinsiyeti ve geçirdiği operasyonların sayısı ile ilişkilendirilmiştir. Vakalar olgu sayısı az olduğu için ayrıntılı sınıflandırma yerine izole sert/yumuşak damak yarığı, tek taraflı dudak damak yarığı (TTDDY), çift taraflı dudak damak yarığı (ÇTDDY) olmak üzere 3 gruba ayrılmış, bu üç grubun verileri Kruskal- Wallis varyans analizi ile istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Hastaların puanlarına göre test yaşları belirlenerek elde edilen veriler defekt tipleri, cinsiyet ve geçirilen operasyon sayısı açısından istatistiksel olarak değerlendirildi. Uygulanan Kruskal-Wallis varyans analizi sonucunda, 3 grup arasında hastaların yaşları ve uygulanan konuşma testi sonucunda elde edilen test yaşları arasındaki fark açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır (p>0.05). Ancak vaka sayısının az olması da gözönünde bulundurulmalıdır. Determining the factors which affect the outcomes of cleft surgery is a popular investigation area in order to determine the speech problems of cleft lip and palate patients before they develop. The outcomes of cleft surgery depends on some special features including the surgical technique, timing of the surgery, cleft type and the number of surgeries the patient had been through. The aim of this study was to evaluate the relation between the test ages of the patients which determined according to articulation test datas as an indicator of velopharyngeal sufficiency, with cleft type, number of previous surgeries, age and gender to determine the risk factors which affect the surgial outcome in cleft patients. Thus 21 patients of cleft palate (with or without cleft lip) which undergone cleft surgery at our hospital was attended to this study. The articulation problems was assessed by using Ankara Articulation Test. This test gives a score which shows the percentage of the patients speech age according to children in normal population of the same age. The patients subdivided into three groups according to the cleft type as; isolated cleft of soft and / or hard palate, unilateral cleft lip and palate and bilateral cleft and palate. The data was assessed with Kruskal- Wallis variance analyasis. There were no statistically significant difference between the groups( p >0.05). This may be due to lack of patient number.
Collections