Temporomandibular bozuklukların artrosentez ile tedavisinde platelet rıch plazma (prp) enjeksiyonunun, sadece ringer laktatla yapılan tedavi prosedürü ile karşılaştırılması

Abstract

Artrosentez TME'in tekrar sağlıklı bir şekilde yapılanmasını hedefleyen lavaj işlemidir.Bu işlem sadece ringer laktatla yapılabildiği gibi, sonrasında çeşitli medikal tedavilerle de kombine edilebilmektedir.Son zamanlarda ise TME rar-hatsızlıklarında hastanın kendi kanının santrifüjü ile elde edilen ve yapısında bir çok büyüme faktörlerini barındıran PRP enjeksiyonu bu kombinasyonlar arasında yerini almıştır. Çalışmamızda kronik ağrılı anterior redüksiyonlu disk deplasmanlı hastalar 2 grup altında toplanmış olup 1. gruba sadece ringer laktatla klasik artrosentez işlemi yapılmıştır. 2.gruba ise klasik artrosentezi takiben, PRP enjeksiyonu yapılarak tedavi tamamlanmıştır. 3 aylık takiplerde hastaların interinsizal mesafeleri, ağrı skorları ve klik sesi ölçümleri takip edilmiş ve gruplar arasında kıyaslanmıştır.Sonuç olarak PRP enjeksiyonu yapılan grupta, ağrı skalasındaki düşüş, istatistiksel sonuçlara göre daha anlamlı bulunmuş; ağız açıklığı ve klik sesleri arasında ise gruplar arasında önemli bir farklılık saptanmamıştır.

Arthrocentesis is a lavage procedure which aims the rehabilitation of TMJ. This procedure can be done with ringer lactate alone or in combination with various medical therapies. In the meantime, the PRP injection, which is obtained by centrifuging the patient's own blood is used in the treatment of TMJ disorders.In our study, patients with chronic painful anterior reduction were divided into two groups. Classical arthrocentesis was performed with ringer lactate in the first group. In the other group, classical arthrocentesis followed by PRP injection was performed. In 3 months follow-up, patients' interincisal distances, pain scores and click noise were evaluated and compared statistically between the groups. In conclusion, the decrease in pain scale in the PRP injection group was statistically significant There was no significant difference between the groups in terms of mouth opening and click noise.