20 yaş dişi operasyonu ile ilgili bilgi ve tecrübenin preoperatif ve postoperatif dönemde hastanın anksiyete düzeyine etkisinin değerlendirilmesi

Abstract

İnsan karşılaştığı birçok etkene karşı anksiyete reaksiyonu geliştirebilir. Diş hekimliği uygulamaları da hala anksiyete reaksiyonlarının gelişmesindeki etkenlerden birisidir. Diş tedavisi nedeniyle gelişen genel korku ve endişe duygusu `dental anksiyete` olarak ifade edilir. Dental anksiyete hastaların diş tedavilerini yaptırmasını engellemekte, hatta diş hekiminden randevu almasını bile engellemektedir. Özellikle gömülü 20 yaş dişinin çekimi hastalar için büyük korku haline gelebilmektedir. Cerrahi işlemlerin hasta kaygısını arttırdığına dair birçok bilimsel kanıt vardır. Çene cerrahisi için bu durumu pekiştiren iki ana unsur; işlemin nasıl olacağını bilmemek ve tedavinin ameliyathane ortamında yapılması gerektiğini öğrenmektir. Bilgilendirmenin sözel ve yazılı yapılabilmesi nedeniyle, hastalardaki kaygı düzeyi çok değişken sonuçlar verebilmektedir. Bu durum gömülü 20 yaş dişlerinin çekiminde dental anksiyete konusunun araştırılması gerektiğini göstermektedir. Bu çalışmanın amacı Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı'na gömülü alt 20 yaş dişini çektirmek isteyen hastalara yapılan sözlü ve yazılı bilgilendirmenin ve hastaların daha önceki cerrahi tecrübesinin hastanın preoperatif ve postoperatif dönemde anksiyetesi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesidir. Çalışmada, toplam 66 hasta 3 gruba ayrılarak hastalara anksiyetelerini değerlendirmek için preoperatif ve postoperatif olarak STAI-I, STAI-II, MDAS, DFS anketleri ve VAS skalası uygulanmıştır. İlk grup yazılı bilgilendirme formu okutulan hasta, ikinci grup sözel olarak bilgilendirilen hasta ve 3. Grup daha önce 20 yaş dişi çektirmiş olan tecrübeli gruptur.Çalışmanın sonuçları göstermektedir ki;- Preoperatif olarak anksiyete seviyesinde 3 grup arasında hiçbir fark bulunamamıştır, Genel olarak hastalarda bütün anket sonuçlarında anksiyete seviyeleri birbiri ile benzerdir, fakat tecrübesi olan grubun anksiyete puanları daha düşük bulunmuştur.- Postoperatif alarak görsel olarak bilgiledirilen grupta anksiyete düzeyinde anlamlı olarak düşüş olmuştur.- Hastaların anksiyete seviyelerini belirlemede birden çok anket tercih edilmelidir.

Human can develop anxiety reaction against many factors. It is still one of the factors in the development of anxiety reactions in dentistry applications. The general fear and anxiety caused by dental treatment is expressed as dental anxiety. Dental anxiety prevents patients from undergoing dental treatment and even prevents dentists from making an appointment. In particular, extraction of wisdom teeth may become a great fear for patients. There are many scientific evidence that surgical procedures increase patient anxiety. There is two situation about oral surgery; not knowing to how is surgical procedure performed and learning that treatment should be performed in the operating room environment. Due to the fact that information can be made verbally and in writing, the level of anxiety in patients can give very variable results. This situation suggests that the issue of dental anxiety should be investigated in the extraction of wisdom teeth.The aim of study to Evaluation of Patients' ,who apply to Ankara University Department of Oral and Maxillofacial Surgery to extract wisdom teeth, anxiety level preoperatively and postoperatively about knowledge and experience on extraction of wisdom teeth. STAI-I, STAI-II, MDAS, DFS questionnaires and VAS scales were applied preoperatively and postoperatively to evaluate the anxiety of the patients in 3 groups. The patients were the first group to have written information form, the second group was informed verbally, and the third group had a experience of extraction wisdom teeth.Our study demonstrated that;- There was not sigificant difference between the 3 groups in the preoperative anxiety level. In general, anxiety levels were similar in all survey results, but experienced group have lower anxiety scores.- There was a significant decrease in the anxiety level in the visually informed group.- Multiple questionnaires should be preferred to determine the anxiety levels of patients